18 Mart 1915

Bir farklı tarihtir,
18 Mart 1915…

Söylenecek, herşeyin söylendiği,
Kavgaysa, kavga,
Savaşsa, savaş!
Nedeni belirsiz!

Kıyılarında Çanakkale’nin,
İngilizler,
Fransızlar!

İngilizler, Avustralya ve Yeni Zelanda’dan devşirmiş.

Fransızlar, son müslüman
Senegal’lileri koymuş gemilere.
Kumkale’ den saldırıp,
şaşırtırken müslümanlar,
yukarıdan Anzaklar,
yürüyor akıllarınca…

18 Mart 1915
Giremiyorlar.
Verdikleri kayıplar hala,
bu suların altında.
18 Mart 1915 Çanakkale
O kadar önemli ki!
Bağımsızlık gibi.
Demokrasi gibi.
Hukuk gibi.
Adalet gibi.

Damatların, padişahların yok ettiği.
Çanakkale’ yi geçmeyenler,
nasıl oldu da 18 kasım1918 de
İstanbul boğazına demirledi gemilerini?

Çanakkale geçilemezken,
nasıl işgal edildi İstanbul?
Nasıl?

Ve en sonunda,
hangi gemilere binerek,
çekip gitti,
son padişah!

1453 ün, 29 mayısında fethedilen
İstanbul,
18 Mart Çanakkale’ ye rağmen,
1918 in 18 kasımında yeniden nasıl işgal edildi?

Sormak yeterli değil.
Anlatmak da gerek,
geleceğe…

Damat Ferit…
Padişah Vahidettin.
Biri veziriazam,
Diğeri padişah.
İkisi de kaçıp gidiyor.

Ve yeni bir ülke kuruluyor!
Türkiye Cumhuriyeti!
Yepyeni.
Tüm kurumlarıyla.
Fabrikalarıyla.
Uçak fabrikasıyla.
Okullarıyla.
Köy enstitüleri ile.
Üniversiteleri ile.
Hastaneleriyle.

18 Mart 1915
müjdesidir,
Kurulacak yeni
Cumhuriyet’in.

18 Mart 1915
birleştirici unsurudur
Türkiye Cumhuriyeti’nin.

18 Mart 1915
umuttur.
Koskoca bir milletin,
umududur.
Hiç ama hiç sönmeyen!