Hangzhou turizm organizasyonu Shanghai’a 180 km kadar uzaklıktakı şehirlerinin MICE ozelliklerini tanıtmak üzere bir post tur organize etti.
3 gün süren bu tur’da Hangzhou’nun kongre merkezlerini, MICE otel ve venue’lerini, müze ve atraksiyonlarını detayları ile tanıma fırsatı bulduk.
Shanghai’den son derece düzgün ve bakımlı bir otoyolda Hangzhou’ya 3.5 saatte ulaşıyorsunuz. Burada tıpkı Shanghai’da olduğu gibi otobanının mükemmeliğinden söz etmek gerekir. Yol boyunca şehir girişlerindeki viyadükler vaktiyle gıpta ettiğimiz ABD’
deki çok katlı karmakarışık bağlantılı yollarla yapılmış viyadüklerden de karışıktı. Yol üstündeki park alanları, yeme, içme ve alışveris mekanları da batılı örneklerinden farksızdı. Keza 180 km boyunca 4 şerit kaymak gibi asfaltı, geliş ve gidişi ayıran orta bantların aralarında peyzajlanmış rengarenk çiçekler, bizim İstanbul Belediyesinin her ilkbaharda milyon eurolar dökerek göstermelik süslediği şehir ici yolları hatırlatarak bizi gülümsetti.
Hangzhou ise güneşin batışı ile varmamıza rağmen mükemmel şehir planlaması, cadde ve sokak aydınlatması ile çiçek süsleme sanatının Uzakdoğuya özgü örneklerini sabah göreceğimizin müjdesini daha akşamın ilk saatlerinde şehir girişinde veriyordu.
Hangzhou’lular 2 gece 3 gün konaklayacağımız bu post tur için çok dolu bir program yapmışlar ve çok da iyi hazırlanmışlar.
Şehre girişte akşam yemeği paketleri verilince önce şaşırdık ama her iki gece icin birer gösteri programda olduğundan ilk akşam yemeğimizi ucu ucuna yetiştiğimiz “ The Romance of the Song Dynsty” adlı ilk müzikal showumuzu seyrederek yedik.
Çin’in tarihi hanedanlarından olan Song hanedanını konu eden müzikal, 3000 kişilik kapalı salonda, Broodway showlarını aratmayan sahne teknikleri, görsel efektler, dekor ve kostümleri ile tüm grubumuzu büyüledi.
Konunun gerektirdiği bölümlerde inip çıkarak değişen sahne zemini ve dekorunun yanısıra seyircilerin de oturduğu bölümlerin zaman zaman harektlenerek sahneye dahil olması, yağmurlu bir sahnede seyircilerin de hafifce ıslatılarak yağmur altında kalınmış duygusu ile bölüm efektine doğrudan katılması da showun çok ilginç teknik zenginlikleri idi.
Show sonrası konaklamak üzere şehrin tam merkezindeki Friendship Otele yerleştik. Guide’larda üç yıldız görülen Friendship otel, lobbysi, oda büyüklüğü ve tefrişatı ile üç yıldızdan kaynaklanan ilk endişelerimizin beyhude olduğunu gösterdi.
Hele kahvaltılarda kullandığımiz en üst, 20.kattaki restoranın döner bir restoran olması kahvaltı keyfinin uzatılmasına bile neden oldu. Bir yandan zengin kahvaltı çeşitlerini tadarken, öte yandan 360 derece dönerek şehrin tamamını seyretme olanağı yakalıdık.
Belki de Çin’in askeri disiplinine uygun hazırlanmış programımız doğrultusunda sabahın ilk ışıkları ile kaldırılarak kalan iki günlük turumuza devam ettik.
Bizim Dolmabahçe-Beşiktaş arasındaki sık ağaçlı yol benzeri ama gökyüzünü göremediğimiz, sanki ağaç tünellerin arasından geçerek yolumuz Hangzhou’nun turistik yerlerine doğru sürdü. Bu yol boyunca şehirin bakımlılığı, temizliği ve rengarenk bitkilerden dizayn edilmiş farklı heykeller, farklı resim tabloları gördük.Otobüsle bir sanat galerisini gezer olduk, İstanbulumuzu yine üzülerek hatırladık.
İlk günün ilk durağı Güney Asya’nın en önemli Budist tapınağı Lingyin oldu. Ardindan Hangzhou şehrini kucaklayan West Lake ( Güney Gölü) etrafinda 78 yıllık Lei Feng Pagoda yı gördük. Bu göle bağlanan ve Venediği andıran kanallarda yer alan The Xixi Wetland Park ve Banyan Three otelin gezilmesi, gölü besleyen kanal kenarlarında yürüyüş, Venedik sokaklarındaki gibi her türlü turistik ürünün satıldığı küçük yerel dükkanlardan alışverişler ve gondollar ile kanal turları Hangzhou’ya özgü yerel yemeklerin tadıldığı öğle yemeği öncesi ve sonrasında devam etti.
Akşam yemeği öncesi şehrin en eski alışveriş caddesi olan River Lane caddesinde son hediyelikler satın alındı. Ardından şehrin en pahalı restoranında bu kez kalitesi yüksek bir yemek sunuldu.
Hangzhou’nun yöresel yemekleri icin daha değisik baharatlar kullanıldığı ve farklı pişirme teknikleri olduğu söylendi.Çok iyi bir Çin mutfağı tadımcısı olmadığımız için biz bu farkları yakalayamadık.Ama geleneksel olarak tavuk, deniz mahsulü, ördek, domuz ve dana eti başlangıçta soğuk olarak masanızın ortasındaki döner tablaya konuyor, ardından genelde köpek balığı yüzgecinden yapılmış farklı sebze ve baharatlar ile tadlandırılmış sıcak çorbalar ara geçişi sağlıyor. Son olarak da yine tavuk, ördek, domuz, dana eti ve tek bir büyük balık bu kez sıcak olarak döner tablanıza konuyor.
Taze meyve ve değişik Çin meyvelerinden tatlılar da yemeğinizi tamamlıyor. Kara kaplumbağası eti, yılan eti, ve daha çok horozunkinin makbul olduğu tavuk ayağı tadına baktığımiz farklı yemekler oldular.
Hangzhou’daki ikinci yani son gecemizin süprizi ise West Lake gölünün hemen kıyısına kurulan ve göle bakan 2.000 kişilik açıkhava tiyatrosu oldu. Gölün bizim Küçükçekmece gölü büyüklüğünde çevresi ağaçlar ile kaplı bir bölümünde kurulmuş tiyatroda, herhalde su ve havai fisek gösterisi göreceğiz diye düşünerek en ön sıralardaki yerimizi aldık.
Ardından müthiş bir müzik ve ses gösterisi ile “Impression of West Lake” adli gösteri başladı. Sonradan güzel bir kadına dönüşerek hanedanın prensi ile aşk yaşayan beyaz bir yılanın öyküsünü konu eden show mükemmelin de ötesinde fantastikdi.
2008 Pekin Olimpiyatlarının açılış seromonisinin direktörü Zhang Yimou tarafından sahneye, pardon göle konan gösteride 300’ün üzerinde sanatçı rol alıyordu.
Gölün içinde danseden, savaşan, yürüyen, koşuşturan bu danscılar, ana dekoru oluşturan gölde hareket halindeki evler, tapınaklar, bazen gölün ortasından yükselerek suyu 30mt lik bir şelaleye çeviren, bazen fışkırtılarak suyu bir silah aracı olarak kullanan, ya da suyu sahneye dönüştüren platformlar Çin teknolojisinin nerelere geldiğini gösteriyordu. Bu teknolojik zenginlik, gölü çevreleyen ağaçlarda ve göl suyunda inanılmaz uyumlu ses düzeni ve rengarenk ışık oyunları ile showu muhteşem bir görsel şölen haline çeviriyordu. Kısaca sözün özü bu şöleni yazarak anlatmanın zorluğu ve ancak görülmesi gerektiğidir.
Bu muhteşem showdan sonra son günün turları ve Shanghai dönüşümüz için tekrar otelimize geri döndük.
Son gün once Hangzhou’nun yakın bir banliyosünde yer alan Oriental Culture Parkını ziyaret ettk. Burada Budist tapınakları arasında bulunan toplam sayısı 10.000 olan Buda heykelleri tapınağı, Budist müzesi, Budist ailelerin yaşam mekanlarını da bir müze gibi sergilyen ilginç bölümleri gezdik. Son olarak şehrin bir başka banliyölerinden olan Xiang bölgesine ve yine San Marco meydanının kopyasını işlemiş oldukları Venedik tipi The First World Hotel’ i gezdik ve öğle yemeğimizi de burada yedikten sonra dönüşe geçtik.
Hangzhou merkezde 4 milyona yaklaşan ama çevresi ile 18 milyonu aşan nüfusu ile Shanghai’a yakın iyi bir MICE destinasyonu. Çok sayıda kongre merkezinde her büyüklükte kongreye ev sahipliği yapabilecek, gerek kongresistlere gerekse ziyaretcilere gece ve gündüz zengin atraksiyon olanaklarısunabilecek ve çok sayıda venue’sü ile MICE turizmde Çin’in nasıl geliştiğinin örnek bir şehri.
Oteller:
Hangzhou’da çok sayıda uluslararası ve yerel otel var. Oda fiyatları da Avrupa ve Dünya ortalamasının altında ve çok uygun. Şehrin otelleri hakkında daha fazla bilgi için lütfen tıklayın.