5 saatte Filibe

2018 de yine bir Kasım ayında düzenlenen Dünya Turizm Örgütü’nün 4 günlük kısa bir kongresi’nden sonra bu kez yine Kasım ayının son 3 gününe sığdırılınan bir havacılık etkinliği için Sofya’ya geldik.

Turizmcinin Gazetesi’nin medya patner olduğu orijinal adı Aviation Event olan bu etkinlikde havacılık endüstrisinde modern kanallar tartışıldı , görüşler bildirildi.

Hilton Sofya’da geçekleşen etkinlikte ilk gece Sofia Hotel Balkan’da verilen açılış yemeği ve sonraki gece Askeri Müze salonunda verilen davet konukların beğenisini kazandı.

Hilton Sofya
1, Bulgaria Blvd.
Tel: + 359 2 933 5000
www. hilton.com/en/locations/bulgaria/sofia/

Son gün kar yağışı altında 2 saatlik otobüs yolculuğu ile yakın kent Filibe’ye ulaştık.
Plovdiv olarak anılan Dünyanın en eski yerleşim yerlerinden birisi olan Filibe, günümüzde 700.000 nüfusu bulunan ve 8000 yıldır sakinleriyle birlikte kültürel bir şehir. Osmanlı yönetiminde bir süre geçirdikten sonra günümüze kadar ayakta kalmayı başarabilmiş olan Filibe şehri Sofya’dan sonra Bulgaristan’ın en büyük ikinci şehri olarak öne çıkıyor. Otobüsümüz ile şehrin içinde genel bir gezi yaparak turumuzun yaya bölümüne geçtik.

Zengin tarihi ve çeşitli kültürü, kozmopolit nüfusu ile birçok tarihi anıt ve yapıya ev sahipliği yapıyor.

Philippopolis Piskopos Bazilikası

Büyük Bazilika olarak da bilinen Filibe’deki antik Philippopolis kentinden kalma ve 1920’lerde inşa edilmiş harap bir kilisedir. MS 4. yüzyılın ortalarında Bulgaristan’da keşfedilen en büyük eski antik erken Hıristiyan kilisesi ve o döneme ait Balkanlar’daki en büyük kiliselerden bir olaeak biliniyor. Mimarisi bir orta ve iki yan nef, bir apsis, bir narteks (giriş odası) ve sütunlu bir atriyumdan (iç avlu) oluşuyor. Orta nefte mermerle süslenmiş bir presbiteryum (piskopos ve din adamları için bir platform) yükseliyor.

Muhteşem taban mozaikleriyle Büyük Bazilika uzun yıllar boyunca kazılarak yeni bir müzede muhafaza edilmiş.

Bazilikadaki en ilginç buluntular zemini kaplayan mozaikler. Yaklaşık 22.000 metrekarelik bir alana yayılmış ve Bulgaristan’da benzeri olmayan son derece ilginç motifleri ortaya çıkarılmış.

Zeminler geometrik desenli karmaşık mozaiklerle kaplı, düğüm sembolleri, yaşamın suyunu döken vazolar ve dindar ruhların erken Hıristiyanlık sembolleri olan şaşırtıcı sayıda kuşlar.

Philippopolis Piskopos Bazilikası Filibe de mutlaka görülmesi gerekli bir modern müze.

Sulu kar yağışı altında bu basilica’dan sonra Arnavut taşları yollarda yürüyerek genelde Osmanlı döneminden kalma cubbalı ahşap ev ve konakları ziyaret ettik.

Filibe Etnografya Müzesi, çeşitli insan figürlü heykeller ile dolu sokaklar, giriş ve bahçesi kafe olan hamamlı kafe de dinlenme kahvesi içtik. Kafenin alt katında tarihi bir hamam olan ve turistlere bilgi aktarılan bu kafede uzun yürüyüşümüzün ardından soluklandık.

Turumuza yine tarihi Osmanlı konaklarını ziyaret ederek devam ettik ve son olarak bir Ermeni olan Stepan Hindliyan’ın Evini gezdik.Tanınmış bir tüccar olan Stepan 19. yüzyılın başlarındaki işleri için çokca Hindistan iş gezileri nedeniyle Hindliyan adıyla tanınmış.

İki katlı görkemli binanın duvarları Konstantinopolis (İstanbul), Venedik, İskenderiye, Stokholm ve diğer şehirlerden manzaralarla boyanmış.

Şimdilerde de şehrin birçok kültürel etkinliği bu evde gerçekleşiyor.

Bu son ziyaretin ardından 2 saatlik dönüş yolculuğu ile havaalanına olaşarak 3 günlük gezimizi sonlandırdık.