web analytics

Seyahat acentalarının son durumu masaya yatırıldı

Seyahat acentalarının son durumu masaya yatırıldı

TÜRSAB TV’de “Turizme Global Bakış” programı, turizm sektöründe yaşanan önemli gelişmelerin nabzını tuttu.

KKTC Turizm ve Çevre Bakanı Dt. Ünal Üstel, Muğla Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Osman Gürün, Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Necmettin Ünal, TÜRSAB Havayolu Bilet Satış ve IATA İhtisas Başkanı-TÜRSAB Başkanlık Danışma Kurulu Üyesi Numan Olcar ve Habertürk Yunanistan Muhabiri Taki Berberakis’in konuk olduğu program süresince yeni normalde uygulanacak adımlar, seyahat acentalarının beklediği destekler ve alınması gereken tedbirler ile ilgili ayrıntılı konu başlıkları, uzman görüşlerin yorumlarıyla ele alındı.

Yavru Vatan’daki son durum hakkında değerlendirmelerde bulunan Bakan Üstel; “Mart ayında ilk vaka ortaya çıkınca hükümet olarak hemen uygulamalara başladık ve bu süreci en iyi şekilde yönettik. 36 gündür pozitif vakamız yok. 1 Haziran tarihinden itibaren de otelleri aktif hale getiriyoruz. Bu sene kaybedilmiş bir yıl olacak. İnsan sağlığını daha ön planda tutuyoruz” diyerek, KITSAB ve KITOB’un da katkılarıyla iç turizm için hazırlanan bir kitapçık rehberliğinde turistik faaliyetlere dönüşün sinyallerini verdi. Tüm tedbirlere harfiyen uyulacağının altını çizen KKTC Turizm ve Çevre Bakanı Dt. Ünal Üstel, “1 Haziran’dan sonra ikametgahı KKTC’de olan vatandaşlarımızı charter seferlerle ülkemize alacağız fakat otelde veya devletin belirleyeceği yurtlarda 14 günlük karantina sürecini geçirecekler. Hava yollarının da devreye girmesiyle 15 Haziran’dan sonra Dünya Sağlık Örgütü ve Bilim Kurulu gibi mercilerden gelen ek tavsiyelere de uyarak tüm hazırlıklarımızı buna göre yapacağız” sözleriyle izlenecek adımları belirtti. Üstel, ekonomik önlemler kapsamında esnafı da canlı tutabilmek amacıyla planlanan düşük faizli kredi olanaklarını ve özel ödemelerin ertelenmesi için hükümet tarafından yapılan çalışmaları anlatarak, pandemi sürecini fırsata çevirebilmek adına sosyal medya kanallarından tatil için en güvenilir ada olduklarına dair yürütülen tanıtım faaliyetleri hakkında da bilgi verdi.

İç turizmde en önemli tercih merkezlerinden biri konumunda olan Muğla ile ilgili konuşan Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Osman Gürün, “Bakanlıklarımız tarafından belirlenen kriterlere kesin olarak uymaya gayret gösteren bir Muğla halkı var. Bundan dolayı da büyük bir yayılmaya sebep olmadık. Heyecan ve soru işaretleriyle bayram sonrasını bekliyoruz” ifadeleriyle oluşan duruma göre hassasiyetlerine devam edeceklerinin altını çizdi. İl Pandemi Kurulu’nun tamamen Bakanlık tarafından belirlenen esaslara göre hareket ettiğini vurgulayan Gürün, “Taşıyıcı hastalar en tehlikeli olanlar. Klinik belirtileri olmayan ama buraya gelmek için tatil planı yapan vatandaşlarımızı anlayışla karşılıyoruz. Fakat bununla birlikte turizmde ve tatil anlayışımızda ciddi değişiklikler olacağını görmemiz gerek. Villalar, müstakil binalar, çadır kentler gibi yeni alternatifler ortaya çıktı. Buraya İstanbul veya başka bir şehirden gelecek olan 3-4 kişilik ailelerin de kendi yaşamlarındaki tedbirleri buraya taşıması şart. Turizm şeklimizi yeniden yapılandırmak zorunda kalabiliriz” dedi. Sektörün yaşadığı darboğazla da ilgili konuşan Muğla Büyükşehir Belediye Başkanı Osman Gürün, “Tedbirler turizm maliyetlerini daha da artırıyor. Yarı kapasite ile çalışacak olan işletmelerin sıkıntı yaşayacakları ortada. Virüs bize, her şey dahil konseptinden vazgeçmemiz komutunu veriyor. Müşterinin de alım gücü düştü, bizler de yerliye döndük. Dış ülkeler ile ilgili belirsizlikler ise sürüyor” ifadeleriyle turizmde yarı yarıya bir düşüş beklediklerini, alınacak olan kararların çok fazla masrafa girilmeden alınması gerektiğini vurguladı.

Sektörel yorumların yanı sıra tıbbi açıdan da verdiği önemli bilgilerle programa katılan Prof. Dr. Necmettin Ünal, “Salgın daha kontrol altına alınmadı. Dünyayı bu kadar tehdit eden bir olayın turizmi vurmaması söz konusu olamaz. Toplumsal bağışıklık için daha zamanımız var. Bir resesyon söz konusu. Yerli turist 2-3 aydır işini gücünü bırakmış, geliri düşmüş, ekonomik problemler yaşıyor” diyerek kruvaziyer dahil olmak üzere turistik faaliyetlerin bir kısmının yok olduğuna dikkat çekti. Büyük şirketlerin iflas ettiğini, gelecek korkusunun insanları tedbirli davranmaya ittiğini belirten Ünal, sezonun açılma tarihiyle ilgili de konuşarak; “Bu işi net olarak bilen kimse yok. Varsayımlar üzerinden hareket ediyoruz. 2021’i belirleyecek olan faktör 2020 yılı olacak. Cari açığı kapatmanın dışında sürdürülebilir olmanın zorunluluk haline gelmesi gerektiğini düşünüyorum. Rölantide bile olsa sektörler çalışmalı. STK’ların bilim kurullarının koyduğu maddeleri daha da geliştirdikleri çalışmalar büyük önem arz ediyor. İl Pandemi Kurullarının sadece merkezden gelen önerilere bağlı kalmayarak, kendi bölgelerindeki hassasiyetleri artırmaları şart. Turistlere PCR Testi dahil her türlü uygulamayı yapabilirsiniz fakat kişinin test sonrası bulunduğu ortam da sonucu değiştirebilir. Bunun örneğini İngiltere’de gördük” dedi.

Uçuşlarla ilgili orta koltuğun boş bırakılması konusuna da değinen Prof. Dr. Necmettin Ünal, “IATA dahil çok büyük kuruluşlar konu ile ilgili bazı önlemler ortaya koydu fakat sosyal mesafenin 2 metre olması gerektiğini düşünürseniz bu etkin bir uygulama değil. Dünyaca ünlü diğer bazı hava yolu firmaları uçak personellerine tulum giydiriyor. THY da uzun uçuşlar haricinde ikramları kaldırdı. Burada en önemli konulardan biri de uçağın havalandırma sisteminin sürekli değiştirilmesi, kontrol edilmesi ve değiştirilme sıklığının artırılması yönünde olmalıdır. Bu kriterler de virüs bulaşmasını etkileyen durumlar” ifadelerini kullandı. 2 ve 4 Haziran tarihleri için de öngörüde bulunan Ünal, “Bu konuda iki bakış açısı var. Ben, bir sağlıkçı olarak evinizde oturun derim. Ama diğer pencerelerden bakıldığında ekonomi hariç bunun psikolojik bir yönü de var. Bu tarz durumlar kardiyak rahatsızlıklar başta olmak üzere hastalıklarda tetikleyici bir hal oluşturuyor. Devletin elindeki rakamlara dayanarak yapılan bilgilendirmelere uyulmalı” şeklinde konuşarak, yurt dışındaki geliş gidişlerde immünite pasaportunun ilerleyen günlerde kullanılabileceğini, aksi takdirde kontrolsüz seyahatlerin büyük sorunlara yol açabileceğinin altını çizdi.

TÜRSAB Havayolu Bilet Satış ve IATA İhtisas Başkanı Numan Olcar, yaşanan krizin global boyutuna vurgu yaparak; “IATA’daki çalışmalarımız ve öngörülerimizde bu sürecin oldukça uzun ve sıkıntılı olacağını biliyorduk. Şubat sonu ve mart başındaki temaslarımız sonucu en önemli iki konunun üye bilet satışları ve sistemin aktivasyonu olduğunu dile getirdik. Turizmde bütün kartların yeniden dağıtılacağı, yeni normalin uygulanacağı bir döneme giriyoruz. Bundan sonraki gelişmelerin sisteme nasıl opere edileceğini göreceğiz. Orta koltukların boş bırakılmasının çok basit bir hesaplamayla yüzde 40 oranında maliyete sebep olacağı çok açık. Ekonomik anlamda barajlar oluşacak” ifadelerine yer verdi. 1 Haziran’dan itibaren yavaş yavaş iş hayatına dönülse bile 60-70 günlük hasar raporu kayıtlarının çok uzun bir vadeyi etkileyeceğini söyleyen Olcar, “Tasarruf tedbirleri dair pandeminin öğrettiği çok şey oldu. Dijital uygulamalarda yapılan toplantılarda bile IATA’nın 2019 verilerine ancak 2023 yılında ulaşabileceğinden bahsettik. Yüzde 50-55’lik kayıplar açıklandığında bunun maddi değeri 313 milyar dolar gibi bir seviyeye ulaşmıştı. Şu an kötü değil, orta senaryo üzerinde konuşuyoruz. Kötü senaryoda bundan çok daha ileri durumlar mevcut” dedi. Özellikle hava yolu bilet satışı faaliyetinde bulunan seyahat acentalarının pandemi sonrasındaki süreçte hava yolu şirketleri için çok daha önemli bir hale geldiğini vurgulayan Olcar, tüketicinin seyahat planlamasına bağlı olarak direkt bir muhatap araması sebebiyle online mecralara olan ilginin acentacılığı etkilemeyeceğini belirtti.

Programa Yunanistan’ın başkenti Atina’dan bağlanan Habertürk Yunanistan Muhabiri Taki Berberakis, Yunan hükümetinin tedbirleri doğru zamanda uyguladığına dikkat çekerek “Yunanistan’da son 24 saatte 3 yeni vaka var. Toplam vefat sayısı 168, vaka sayısı 2853. Yoğun bakımda da sadece 21 kişi var. 15 Haziran tarihinde turizm başlayacak. Dışarıdan gelecek misafirler için ise ülkelerine bağlı olarak ‘yeşil, sarı, portakal ve turuncu’ olmak üzere dört adet kategori belirlendi” dedi ve Avrupa Birliği’nin de bu yüzden Yunanistan’ı en güvenilir tatil merkezi olarak gösterdiğini belirtti. Destek amaçlı yapılan çalışmalara da değinen Berberakis, hükümet tarafından uygulanan KDV oranının yüzde 26’dan, yüzde 13’e düşürüldüğünün de bilgisini verdi. Almanya, Balkan Ülkeleri, Kıbrıs Rum Kesimi, İsrail, Çin, Japonya, Avusturya, Avustralya, Norveç, Hırvatistan, Slovenya, Polonya, Macaristan, Danimarka, Arnavutluk, Sırbistan, Bosna-Hersek, Kuzey Makedonya ve Çekya’dan 15 Haziran’dan sonra uçuş kabul edileceğini belirten Taki Berberakis, Yunanistan’daki plajların hizmete açıldığını ve 4 metrelik aralıklarla, iki şezlong yer alacak şekilde düzenleme yapıldığını vurguladı. Aynı zamanda Yunan adalarında vakaya rastlanmadığının da bilgisini veren Berberakis, Yunan adalarının özellikle Ege Bölgesi’nden gelen Türk turistlerden çok önemli bir gelir elde ettiğine dikkat çekti.

Programın son bölümünde Bilgi Teknolojileri, Medya ve İletişim Grup Başkanı Mesut Kanat, TÜRSAB tarafından hazırlanan ve kamuoyu ile paylaşılan “Koronavirüsü (COVID-19) Sonrası Nasıl Bir Dünya Bizi Bekliyor?” başlıklı raporun web sitesinde ulaşılabilir olduğunu hatırlatarak, turizm sektörü için önemli bir rehber niteliğinde olduğunu belirtti.