Turizme dair tüm konu başlıklarının işlendiği Travel Turkey İzmir, her yıl olduğu gibi bu yıl da Türkiye’nin turizm temasına yer verdi. T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığı’nca 2020-2021 yılı turizm teması ilan edilen Patara, 14.Travel Turkey İzmir Dijital Fuarı’nın da teması oldu. Fuar, Bakanlığın girişimini pekiştirerek Patara Antik Kenti’nin uluslararası alanda tanıtımına önemli katkılar koydu.
T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığı ve T.C. Ticaret Bakanlığı himayelerinde; İzmir Büyükşehir Belediyesi ev sahipliği, İzmir Ticaret Odası, TÜRSAB, TÜROFED, İzmir Vakfı desteği ile İZFAŞ ve TÜRSAB Fuarcılık A.Ş. tarafından düzenlenen 14. Travel Turkey İzmir Dijital Fuarı, ülke turizminin nabzını tutan etkinliklerle gündeme geldi. Türkiye’nin en önemli tarihi ve kültürel miraslarından biri olan “Patara Antik Kenti” fuara taşındı.
Türkiye’nin kültürel değerlerinin dünya çapında öne çıkarılması amacıyla T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından başlatılan tema, 2020-2021 yılları arasında 10 kilometrelik alana sahip Patara’nın karış karış keşfedilmesini sağlıyor. 14. Travel Turkey İzmir Dijital Fuarı, Bakanlığın bu girişimini destekleyerek bölgenin uluslararası tanıtımına katkı sağladı. Geçmişten günümüze tüm detaylarının konuşulduğu “Likya’nın Dünyaya Açılan Kapısı: Patara Antik Kenti”, fuar kapsamında en çok izlenen webinar oldu. Oturumun moderatörü TÜRSAB Kültür Turizmi İhtisas Başkan Yardımcısı Özgür Ildır Öksüz, “Coğrafi yapısı ve konumu ile doğal bir liman olan, Likya Birliği’nin başkenti, antik dönemin en önemli tanrılarından olan Apollon ve Artemis’in toprakları, Roma İmparatoru Neron’un yaptırdığı orijinal kalıntıları ile gün yüzüne çıkarılan deniz feneri, Likya’nın dünyaya açılan kapısı ve daha pek çok kültürel miras ile anılan Patara Antik Kenti’ndeyiz” diyerek oturumu açtı. Oturuma konuşmacı olarak, Akdeniz Üniversitesi’nden “Patara Antik Kenti” Kazı Başkanı Prof. Dr. Havva İşkan Işık ve TÜRSAB Kültür Turizmi İhtisas Başkan Yardımcısı N. İlham Seyyale katıldı.
Türk bilim insanları Likya tarihini yeniden yazdılar
1988 yılında Patara’ya ilk kazma vurulduktan sonra, bu kazının bünyesinde yetişen Türk bilim insanlarının Likya tarihini yeniden yazdıklarını ve yazmaya da devam ettiklerini belirten, Akdeniz Üniversitesi “Patara Antik Kenti” Kazı Başkanı Prof. Dr. Havva İşkan Işık; “Biz bugüne kadar memleketin her taşına ruhumuzu katarak çalıştık. Likya’da ve Patara’da kazılara başladığımız 1988 yılından günümüze ne değişti önce ona bakmalıyız. Geçen 33 yıl içinde kazılara başladığımız ilk günde bu kentin tarihi, bilim dünyasında sadece M.Ö. 6. yüzyıl idi. Şimdi kazılarla geldiğimiz nokta da ise M.Ö. 6. bin yıl Patara’sından söz ediyoruz. Aynı şekilde Likya’da kazılara başladığımızda tarih M.Ö. 8. yüzyıldan daha erkene indirilmiyordu. Bu süreçte gerçekleşen kazılar sonucu Likya’da gelinen noktada ise M.Ö. 9. bin yıla indi. Bu çalışma ve kazıların sonucunda bizim, Anadolu’nun en kadim tarihine de hakim olduğumuz ortaya çıktı.
Geçmişi, bugünü ve geleceği birbirine bağlıyor
Anadolu’nun en eski liman kentlerinden biri olarak Patara’nın olağanüstü bir lokasyona sahip olduğuna değinen Prof. Dr. Işık, “Yazılı kaynaklarda Büyük İskender hayattayken dönemin Patara limanından uluslararası ticaretin yapıldığı ve askeri bir liman olarak büyük öneme sahip olduğu belirtiliyor. Patara aynı zamanda M.Ö. 2. yüzyılda Likya Birliği’nin başkenti olarak geçiyor. Roma İmparatorluğu döneminde de başkentlik statüsü yine Patara’daydı. Dinler ve inanç tarihi olarak baktığımızda ise, güneş ve sanat tanrısı Apollon’nun kehanet tapınağı, Yahudilerin yaşadığı dönmelerden bir sinagog yine Patara topraklarında bulunuyor. Dünyada tek örnek olarak karşımıza çıkan, henüz sular altında ve çıkarılacak olan, bir yol anıtı ve M.Ö. 2. yüzyılda Roma İmparatorluğu tarafından Likya Birliği meclis toplantılarının yapıldığı ve TBMM tarafından restore edilen, dünyanın en eski meclis binası yine Patara’da karşımıza çıkıyor. Erken dönemden günümüze kadar tarihin ve kültürün tüm aşamalarına sahne olmuş olan Patara’da yakın döneme ait 1905 yılında Sultan 2. Abdülhamit tarafından yaptırılan Osmanlı Devleti’nin ilk telsiz telgraf istasyonu da Patara Antik Kenti’nde bulundu. 850 kilometre uzunluğundaki bu eşsiz sistem bugünkü Libya Derne’de karşı istasyona ulaşıyor. Patara öyle bir yer ki deniziyle, doğasıyla, kumsalıyla, kalıntılarıyla ve tarihiyle olağanüstü bir lokasyona sahip. Patara Antik Kenti dediğimiz zaman sadece erken döneme değil, günümüze bağlayan olağan üstü bilgiler ve güzellikler var. Bu mirası geçmişten nasıl aldıysak geleceğe de koruyarak özenerek miras bırakmalıyız” dedi.
Apollon ve Artemisin doğduğu topraklarda Neron’un Deniz Feneri
Patara topraklarında doğan Apollon, Artemis ve Roma İmparatoru Neron tarafından yaptırılan Deniz Feneri hakkında bilgiler veren TÜRSAB Kültür Turizmi İhtisas Başkan Yardımcısı N. İlham Seyyale, “M.S. 54. yüzyılda Roma’nın en önemli İmparatoru Neron’un yaptırdığı İmparatorluğun prestiji olan deniz feneri hakkında da şu ifadeleri kullandı:
“Patara Antik Kenti kazılarında 2 bin yıllık tarihi ile, 7 metrelik bir apartman boyutunda devasa büyüklüğü ve muhteşemliğini hala koruyan bu eser orijinal parçaları ile birlikte bulundu. Parçalar birleştirildiğinde, yeniden kullanılacak ve günümüz denizcilerine ışık tutacak olmasının önemi büyüktür. Bu eser, hayata geçirildiğinde ülkemizin en önemli kültür mirasları arasına girecektir”.
En çok beğeni alan fotoğraf yarışması sonuçlandı
14. Travel Turkey İzmir Dijital Fuarı kapsamında, İZFAŞ, TÜRSAB ve SUNEXPRESS iş birliğince düzenlenen ödüllü fotoğraf yarışmasında, “@travelturkeyizmir” instagram hesabı üzerinden en çok beğeni alan “Patara” fotoğrafını çeken kişi Oğuzhan Uzun olarak belirlendi. Tarihin ayak izlerini fotoğraflayan Oğuzhan Uzun, İzmir-Antalya çift kişilik gidiş dönüş uçak bileti ile beş yıldızlı otelde konaklama ödülünün de sahibi oldu.