BM, turizmde toplam ekonomik kaybın 4 trilyon doları bulabileceğini belirterek aşılamanın önemine dikkat çekti. Raporda pandemi öncesi rakamlara en erken 2023’te dönülebileceği tahminine yer verildi.
Birleşmiş Milletler (BM), koronavirüs pandemisinin dünya turizmine etkisinin 4 trilyon dolara varan ekonomik kayba yol açabileceği uyarısında bulundu.
BM’ye bağlı Dünya Turizm Örgütü (UNWTO) ile Ticaret ve Kalkınma Konferansı’nın (UNCTAD) ortak raporunda, özellikle gelişmekte olan ülkelerde yaygın aşılama yapılamamasının ekonomik kayıpları artırdığı belirtilerek 2023 yılına kadar turizmde normale dönüşün mümkün olmayacağı tahmini dile getirildi.
Raporda pandemi nedeniyle getirilen kısıtlamaların geçen yıl turizm ve bağlantılı sektörlerde 2,4 trilyon dolarlık kayba neden olduğu belirtilerek aşıların dağıtımındaki gelişmelere bağlı olarak benzer bir kaybın bu yıl da yaşanabileceği vurgulandı.
“Bu yılki görünüm çok daha iyi değil”
UNCTAD, bu yıl uluslararası turizmin 2019’a göre yüzde 63 ila yüzde 75 seviyelerinde gerçekleşeceği ve bu durumun 1,7 trilyon ila 2,4 trilyon dolarlık ekonomik kayba yol açacağını tahmin ediyor. UNCTAD yetkilisi Ralf Peters, “Bu yılki görünüm geçen yıla göre çok daha iyi değil. İlk üç ay rakamlar yine kötüydü, fazla seyahat olmadı” diyerek yılın ikinci yarısında “en azından Kuzey Amerika ve Avrupa için belli ölçüde bir iyileşme beklendiğini” kaydetti.
Gelişmekte olan ülkelerde geçen yıl turist girişlerinde yüzde 60 ila yüzde 80’lik düşüş olduğuna işaret eden raporda, turizm sektöründe pandemi öncesi rakamlara en erken 2023 yılında dönülebileceği öngörüsünde bulunuldu.
“Turizmde 1980’lerdeyiz”
UNWTO Genel Sekreteri Zurab Pololikashvili, milyonlarca kişinin geçimini turizmden sağladığına ve gelişmekte olan ülkelerin büyük ölçüde uluslararası turizme bağımlı olduğuna işaret ederek aşılama uygulamalarında ilerlemenin toplumları korumada ve turizmin güvenli bir şekilde yeniden başlatılmasında hayati önem taşıdığını kaydetti.
UNWTO yetkilisi Zoritsa Urosevic de uluslararası turizmde 30 yıl öncesinin seviyesinde bulunulduğunu belirterek “Yani 1980’lerdeyiz. Pek çok hane gerçekten tehdit altında” diye konuştu.(DW)