Belgrad’a son olarak Covid öncesi Belgrad Turizm fuarı nedeniyle gitmiş ve dört gün kalmıştım.
Vizesiz giriş yapılan Sırbistan’a, Covid nedeniyle büyük sıkıntılar yaratan PCR ve Rapid testi falan da istenmeyince rahatlıkla giriş yapılıyor. Sadece aşı sertifikasının yanınızda olması yeterli. Caddelerde maskeli insanlar sanırım yalnızca turistler. Kalabalık fuar alanında bile maske takan yoktu.
Tarihi ve kültürel zenginliği nedeniyle turist sayısı her yıl artan Belgrad, Türk’lerin de çok sevdiği bir destinasyon olmuş.
İki ülke Milli havayollarının dışında ucuz tarifeli uçaklarla da Belgrad’a kolaylıkla ve ekonomik olarak gidilebiliyor. Biz THY için cok önceden rezervasyonumuzu yaptık. Rezervasonumuzun süresi içinde ödememizi de yaptık. Ancak paramızı almalarına karşı biletimiz gelmedi. Hal böyle olunca bir sonraki gün Pegasus ile son dakika olduğu için çok pahalı bir bilet alarak Belgrad’a gidebildik.
Ne yazık ki THY bu tip hataları çok sık yapmaya başladı. Ve hatalarını telafisi için hiçbir adım atmadıkları gibi bir özür bile dilemiyorlar.
Belgrad Havaalani ile şehir merkezi yaklaşık 30dk. Biz de merkeze yakın Rex Otel de kaldık. Geniş bir oda, güleryüzlü servis, çok iyi bir kahvaltı ve ilk gece yorgun olduğumuz için otel restoranında yediğimiz yemek ve harika Kovaçeviç marka şarap ile dışarda yediğimiz yemeklerden daha uygun bir hesap ödedik. Otelimizden memnun ayrıldık.
Belgrad, Tuna nehrinin en büyük kollarından Sava nehri ile birleşme noktasında ve Sava’nın karşılıklı iki yakasında yer alıyor. Şehir eski Belgrad (Starigrad) ve yeni Belgrad diye ikiye ayrılmış. Hayat doğal olarak eski Belgrad’da yaşanıyor. Ancak son gelişimize göre yeni Belgrad’da da yepyeni binalar, yeni residence’lar ve gökdelenler yapılmış.
Şehrin nefes aldığı yer Belgrad Kalesi, şehrin ortasında dinlenebileceğiniz yemyeşil bir alan olan Kalemegdan (Kale Meydanı) Parkı, araç trafiğine kapalı olan ve İstiklal Caddesi’ni aratmayacak güzellikte Knez Mihailova Caddesi, buluşma noktası ve ulaşım merkezi olan Trg Republike (Cumhuriyet Meydanı), ilginç tarihi ve çevresindeki tarihi yapılarla Taşmajdan (Yani Taş Meydan ).İcatlar müzesi Nikola Tesla ve son gelişimizde restorasyonda olduğu için gezemediğimiz zengin koleksiyonu ile Milli müze Belgrad’ın kültür seven konuklarının mutlaka görmesi gereken mekanlar.
Kalemegdan Parkı, Belgrad’ın en güzel ve en büyük parkı. 19. yüzyılın sonlarına doğru park olarak düzenlenen, Belgrad kalesini çevreleyen geniş plato Kalemeydan Parkı olarak adlandırılıyor. Parkta yürüyüş sırasında çok sayıda ünlünün heykelini görebilirsiniz. Kalemeydan parkı büyüklüğüne yakışır şekilde askeri müze, Cviyeta Zuzoric sanat merkezi, kültürel heykellerinin korunması için şehir enstitüsü, hayvanat bahçesi, çocuk parkı, çeşitli spor alanları, restoran ve kafelere de evsahipliği yapıyor. Parkın içinde yer alan Kale’deki tarihi yapılar iyi korunmuş ve restore edilmiş. Nehir tarafında bulunan geniş teras Sava ve Danube nehirlerinin ve şehrin panoramik görüntüsü özellikle gün batımında harika. Kale’ye giriş ücretsiz. Tepeden yeni şehre ve nehirlere bakan terası ile Teresa restoran’da dinlenebilir yemek ya da kahvenizi içebilirsiniz.
Ulica Kneza Mihaila adı verilen Knez Mihailova Caddesinin tarihi Roma dönemine kadar uzanıyor.1870′lerin sonlarında inşaa edilmiş birçok tarihi binayı, alışveriş merkezlerini, restoran ve kafeleri barındırıyor, araç trafiğine de kapalı. Belgrad’ın en eski ve değerli heykelleri ile Knez Mihailova Caddesi şehrin en canlı merkezi konumunda.
Trg Republike ( Cumhuriyet Meydanı) , “Gradska Kafana” (Şehir restoranı), Devlet Tiyatrosu ve Sırbistan Orduevi arasındaki alanı kaplayan meydan Belgrad’ın en gözde mekanları arasında.
Belgrad gezilecek yerlerin başında Taş Meydan’ı geliyor. Taş Meydan, Takovska, Ilije Garaşanina, Beogradska caddeleri ile Kralja Aleksandra Bulvarı arasında yer alıyor. Taşmaydan’da St. Mark Kilisesi, Sismoloji İstasyonu,Rus Kilisesi, Merkez Postahanesi, “Taşmajdan” Spor Merkezi, “Taş” ve “Metropol Palace” otelleri, “Madera” restoran, Sırbistan Radyo-TV binası, çocuk parkı bulunuyor.
Milli müze ve Sırp kahramanı Nikola Tesla adına kurulmuş olan müze Belgrad’ın en ilginç müzesi olarak kabul edilir. Terazije Meydanı’nda bulunan, seramikten yapılmış pürüzsüz ve parlak cephesiyle Moskva oteli, şehrin simgelerinden birisi. 1906 yılında kurulmuş ve bugüne kadar Albert Einstein, Alfred Hitchcock, Maxim Gorky, Mahatma Gandhi, Luciano Pavarotti, Jack Nicholson, Robert de Niro, Brad Pity, Mila Jovović, Michael Douglas gibi bir çok ünlüyü ağırlamış.
Moskva otelinin hemen karşısındaki Balkan otelin altında yer alan Cafe Orient Express de şehrin iyi kafe ve buluşma noktalarından biri. Biz de fuar nedeniyle Belgrad’a gelen dostlar ile 2 gün sabah kahvesini bu buluşma kahvesinde aldık.
Skadarlija sokağı bizim İstanbul Asmalı Mescit’ine benzeyen yan yana restoranları ile öğle ya da akşam yemekleri için ideal. Belgrad turizm ofisinin yurtdışı konuklarını ağırladığı Veliki Skadarlija tavernası hem yemekleri hem de müzikli eğlenceleri ile bizden tam not aldı.
Mart ayı sonu daha sezon başlangıcı olmadığı için şehir turları yapılmıyordu. Bu nedenle biz de geçen yıllarda başlayan Hop On Hop off şehir turunu ve tekne ile Sava nehir turunu yapamadık. Ama yine geçen gelişimizde not aldığımız Aziz Sava Kathedrali, Balkanlar’ın en büyük Ortodoks Kilisesi. Sırp Ortodoks Kilisesi kurucusu Aziz Sava’nın, Sinan Paşa tarafından 1595’te gömüldüğü düşünülen yerde kurulmuş. Hemen yakınındaki Kalenic Pijaca tipik bir açıkhava pazarını tekrarlayalım.
İstanbul’da nasıl şehrin dört bir yanında deniz varsa, Belgrad’da da nehir var. Şehrin tarihi merkezini Stari Grad’dan yeni şehre yani Nova Beograd’a gayet düzenli işleyen otobüs ve tramvay seferleri ile Sava nehrini aşarak rahatlıkla ulaşabilirsiniz.
Yeni şehrin en büyük modern alışveriş merkezleri Ušće ve Delta City alışveriş merkezleri de burada.
Ama eski şehrin nehir kıyısına kurulmuş Galerija Belgrade da hemen tüm ünlü Dünya markalarının yer aldığı yepyeni modern bir alışveriş merkezi olarak dikkat çekiyor. Nehir kıyısında çok sayıda modern restoran ve cafesi ile de bizim alışveriş merkezlerimizi aratmıyor. Sevdiğim siyah biraların iki ayrı markasını buradaki cafelerde yudumlayarak yorgunluk attım.
Sırbistan’ın para birimi dinar. 1 €, şu sıralar117 dinar. Pahalı bir şehir değil, özellikle içkiler bizden çok ucuz.
Belgrad bahar veya yaz aylarında tekrar gelinecek ve 3-4 gün kalınacak bir şehir.