web analytics

23 Kasım 2024, Cumartesi

Atatürk Havalimanı

Atatürk Havalimanı

Siyaset turizmden uzak olmalı.

Başka bir deyişle,
turizmciler, hangi siyasi görüşte
olurlarsa olsunlar,
tek ideal peşinde, birlik olmalılar.

Siyasetin ayrıştırıcı dili,
turizmde vücut bulursa,
söylenecek söz bile kalmaz!

Kimse,
sektördeki hiç kimse
aradığını, umduğunu bulamaz.

Biraz da kaypaklığı buradan
kaynaklanır, turizmcinin.
Her iktidara boyun eğer.
Eğilir önünde,
nedense?
Sırf işi görülsün, turizme zarar gelmesin diye.

Bazıları da, kerameti kendilerinden menkul,
kıymet görürler kendilerini.

Sanki biz olmazsak,
dercesine.

Oysa,
İşte tam orada dili tutulur,
turizmcinin.

Evet,
Keşke sen,
ya da siz olmasanız da,
adam gibi TURİZM yapabilsek!

Söyleyemese de aklından geçendir.

İstanbul Havalimanı gündeme geldiğinde, gerçek turizmciler,
çok sevinmişlerdi.

Düşünsenize,
İstanbul’da 3 havaalanı.
Uçakların, biri iniyor, biri kalkıyor.
THY İstanbul’u dünyanın merkezi yapmış.
Transit uçuşlar adına.
Avrupa’nın göbeğindeki Frankfurt gibi.

Tıpkı, Dubai’nin kendisini Dünyanın merkezi gördüğü gibi.

3 havaalanı.
Sadece İstanbul’u değil,
Türkiye’ye büyük fayda sağlayacak,
inanılmaz öngörü diye düşünmüştük.

Atatürk Havalimanına,
kar yağdığında, bakanlar indi.

Cumhurbaşkanı hep kullandı, o alanı.

Şimdilerde Millet Bahçesi yapacakmış beyler.

Salda gibi yüzyılların büyük değerini yok edenler.
Sırf oraya artık uçak inmesin de,
İGA daha çok para kazansın diye.
Bahçe yapacaklarmış.
Adı da Millet…

Hepsinden öte,
Acente sahibi,
otel sahibi,
odamax diyerek,
insanları online tatile yönlendiren şirketlerin sahibi,
evrensel rekabet kurallarına aykırı da olsa,
ülkemizin Turizm bakanı
“İstanbul’da 3. havalimanına gerek yok” diyebiliyorsa,
Ne söyleyecek, ne de yazacak birşey kalmıyor geriye.

Latest posts by İhsan Türkus (see all)