Kapadokya’da yol yapımı

Ya da yol ayrımında Kapadokya.

Doğal yapıyı yapılan yol bozuyor mu, yok nasıl bozsun 200mt ilerisinden mi geçiyor bu konuyu yazacak değilim.

Benim konum yolun güzergahı değil, daha çabuk, daha ileri, daha hızlı, daha uzağa daha çok kişiyi, onları taşıyan araçlar için yapılmak istenen yol asıl konuşmamız gereken konu olmalı.

Kapadokya’ya daha fazla turist gelsin, daha çok para kazanalım, bunun için oteller yapalım, Cave otel olsun, kazalım, biraz daha dibe, ileriye gidelim.

Peki, bunları yapınca, cebimize biraz daha fazla para girince çok mu mutlu olacağız?

Alan yönetiminin esasları nelerdir? Her şey para mıdır? Para için yapılanlar ile turizmi, sürdürebilecek miyiz?

Kapadokya son 25 yıldır, her geçen gün artan bir hızda insanı ile başladı yabancılaşmaya.

Şimdi bu yollarla görünen o ki, daha kolay ulaşım, daha çabuk yığılım gerçekleşecek, bölge ise artık kendine de, doğasına da yabancılaşacaktır.

Eskiler iyi bilir, otellerde yemekten sonra yörenin sazcıları, guruplara saz çalar, danslar edilir, turistlere yöresel oyunlar öğretilir, yemek sonrası otelde bu yapılmıyorsa, açık havada kuzu çevirme ve folklor programları uygulanırdı. Bir denge, yöre halkının katılımını ıskalamadan kurulur, halk turizme kazandırılır, halk turizmci olur, ondan beslenir olurdu.

Kapadokya’yı korumanın temel yolu yavaşlığını korumaktır. Ulaşımını kısıtlamaktır. İnşaatları sınırlamaktır, toprağına değil kazma vurmak, değil asfalt dökmek, en fazla at arabasından hallice araçlarla ulaşımı yerleştirmek lazımdır.

Peri bacasının üzerinde değil, yanından, biraz uzağından geçiyor!!! savunmaları Kapadokya’yı korumaya, yapılanı mazur göstermeye yetmez.

Korumanın yolunu bulmak zorundayız

Kimin ne kadar para kazanma derdi var, o ikinci plandadır. Yoksa yarın özelliğini yitirmiş Kapadokya’ya gelişler azalırsa, geçmiş olsun yatırımcı değil, geçmiş olsun Türkiye, geçmiş olsun turizm demek durumunda kalırız.