web analytics

Tarihi eserlere restorasyon mu, tahribat mı yapılıyor?

Tarihi eserlere restorasyon mu, tahribat mı yapılıyor?

Kimisi yüzlerce kimisi de binlerce yıllık tarihi eserler, restorasyon adı altında tahrip ediliyor. Büyük tartışma yaratan restorasyon skandallarına son örnek de Bursa’dan geldi.

Bursa’nın 100 yıllık Tophane Saat Kulesi’nin restorasyonunda kullanılan PVC tartışma yarattı. Mimarlar Odası Bursa Şube Başkanı Ömer Faruk Şahin, kulenin eski haline getirilmesini talep ettiklerini söylerken, büyükşehir belediyesi tepki çeken restorasyonun eski bir işletme sahibi tarafından yapıldığını savundu.

Son skandal çerçevesinde yurt genelindeki bazı restorasyon skandallarını derledik ve uzmanlara “Neden restorasyon yapamıyoruz?” sorusunu yönelttik.

Ocaklı Ada Kalesi, Şile

Cenevizlilerden kalma ve 2000 yıllık bir geçmişe Ocaklı Ada Kalesi de, restorasyon mağduru eserlerden. Restorasyon sonrası eski halinden eser kalmayan kalenin yeni hali çizgi film karakteri Sünger Bob’a benzetiliyor.

Mimar Sinan Külliyesi

Mimar Sinan’ın son yapıtı olarak bilinen Atik Valide Külliyesi’nin şifahanesinin iç bahçesine bakan revakların önü tamamen camla kaplandı ve iç bahçeye otomatik kapılar yapılarak kafeteryaya çevrildi.

Antiphellos Antik Tiyatro

Kaş’taki Antiphellos Antik Tiyatro’nun restorasyonu sırasında ise tiyatronun zeminini yenilemek amacıyla zemine beton döküldü.

Tekfur Sarayı

  1. yüzyılda Bizanslılar tarafından inşa edilen saray, Blakernai Saray Kompleksinden günümüze kalan tek saray olma niteliğini taşıyordu. Saray’a restorasyon adı altında tarihi yapısıyla ilgisi olmayan ahşap pencereler ve parlak korkuluklar döşendi.

Anamur Mamure Kalesi

Anamur Mamure Kalesi 2012 yılında UNESCO Dünya Mirası geçici listesine girmeyi başarınca, restorasyona alındı. Geçmişi 3. yüzyıla dayanan kaledeki restorasyon çalışmalarında PVC pencere, beton sıva ve mermerler kullanıldı, kale içindeki camiye klima takıldı. BirGün’ün gündeme getirdiği skandal, Meclis gündemine de taşınmıştı.

Hatay Arkeoloji Müzesi, Roma Mozaikleri

Hatay’daki dünyanın ikinci büyük mozaik sergileme alanına sahip müzedeki mozaiklerin büyük bir bölümü yanlış restore edildi. Mozaiklerin eski hali ile yeni hali arasında sıra dışı farklar meydana geldi.

Ayasofya Orhan Camii

Tarihi M.Ö. 4. yüzyıla kadar uzanan Bursa İznik’teki Ayasofya Orhan Camii’nin eski tuğla duvarlarına da restorasyon adı altında cam kapı monte edildi. Caminin kubbeleri ise betonla sıvandı.

İshak Paşa Sarayı

İlk inşaatı 1685 yılında tamamlanan İshak Paşa Sarayı’nın tavanı ise camla kaplandı.

Apollon Tapınağı

Çanakkale’deki tarihi Apollon Tapınağı’nın basamaklarındaki restorasyonda beyaz beton kullanıldı.

Battal Gazi Külliyesi

Eskişehir’in Seyitgazi ilçesindeki Seyyid Battal Gazi Külliyesi’ne ise restorasyon sırasında içine bir Amerikan mutfak, beton sütunlar ve modern tuvaletler dahil edildi.

Süheyl Bey Camii

1591 yılında, Beyoğlu Fındıklı’da, Süheyl Bey tarafından Mimar Sinan’a inşa ettirilen camii sekizgen planlı ve kubbeliydi. Restorasyondan sonra ise cami, camla kaplandı ve sekizgen yapısı bozuldu.

Sinan Paşa Külliyesi

Bursa’nın Yenişehir ilçesindeki 435 yıllık Sinan Paşa Külliyesi’ne yük taşıyan kamyonların girip çıkabilmesi için tarihi duvarlarından birini yıkıp, kapı yaptılar.

Sümela Manastırı

Trabzon’daki tarihi Sümela Manastırı’nın 16 yıl süren restorasyon kapsamında, kaçak kat yapıldı.

Urfa Kalesi

2013 yılında aşırı yağışlar nedeniyle çökmeye başlayınca restorasyon kapsamına alınan 1200 yıllık Urfa Kalesi’nde beyaz beton taşlar kullanıldı.

Pirinç Han

Bursa’daki 510 yıllık tarihi Pirinç Han’daki bir esnaf, tarihi ahşap kapıları beyaz çelik kapılarla değiştirmişti.

Denetimsizlik skandalların önünü açıyor

PVC’nin artık bir ”restorasyon” malzemesi olarak kabul edilmesinden endişe duyduğunu vurgulayan Aktüel Arkeoloji Dergisi Yayın Koordinatörü Ayşe Tatar Yıldız, konuyla ilgili şu değerlendirmede bulundu:

Bu uygulamaların ne yapı ile ne evrensel normlar ile ne de restorasyon bilimi ile uzaktan yakından ilişkisi yok. Peki bu uygulamayı yapanlar bunu nasıl ve neden yapabiliyorlar. Bunu anlamak için uygulayıcı kurumlara bakmak gerek. Örneğin Belediye, bu konuda ne kadar bilimsel bir yöntem ile çalışıyor ya da uygulama merkezleri bu kültürel değerlere ne olarak bakıyor. Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın yetki alanında olmasına karşın bu çalışmaları denetleyen ve uygulamasını yapan bir kurum yok. Bu da, diğer kurumların bağımsız kararlar alarak uygulama yapmasının önünü acıyor. PVC uygulaması ya da tarihi herhangi bir yapının dokusu ile uyumlu olmayan her uygulama yapıyı korumayı bırakın yapıya zarar verici bir durum oluşturuyor. Bu nedenle her kurumun kendi kararları yerine evrensel normlar ve bilimsel teknik ile uygulamaları denetleyen ve uygulayan bir sistemin olması tarihi yapıları hem geleceğe taşıyacak hem de artık komik olmaktan kurtaracaktır. Rabia Yılmaz/Birgün

Bir ekleme de biz yapalım !

Apollon tapınağı

Apollon tapınağının köhne çürümüş terkedilmiş haline dayanamayan ilgililer, yepyeni mermerlerle restore etti. Yapilan açiklamada “zaten 88957995727 yıl sonra aynı rengi alacak” denildi.