web analytics

ABD’den 2 milyon turiste ulaşabiliriz

ABD’den 2 milyon turiste ulaşabiliriz

Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, Fox Haber’de İsmail Küçükkaya’nın sunduğu Çalar Saat programında soruları yanıtladı.

Bakan Ersoy, turizmde güven duygusunun çok önemli olduğunu belirterek, “Bu yüzden geçen sene zaten Güvenli Turizm Sertifikasyon Programını başlatan Avrupa’daki ilk ülkelerden biriyiz ve en detaylı ve en etkili şekilde de uygulayan tek ülkeyiz. Yani diğer ülkeler bunu kopyalamaya çalışsa da aslında çok başarılı olamadı. Güvenli Turizm Sertifikasyon Programının sonuçlarını irdelediğiniz zaman da ne kadar başarılı olduğunu görüyorsunuz.” dedi.

Çeşitli ülkelerden yetkililerin de sertifikasyon programının başarısını dile getirdiklerini anlatan Bakan Ersoy, “Yani sertifikasyonun iyi çalıştığını onlar da aslında görüyorlar. Şimdi bunu daha güvenli hale getirmek için yeni düzenlemeler yaptık, kriterlerin sayısını arttırdık.” ifadesini kullandı.

Kültür ve Turizm Bakanı Ersoy, konaklama tesislerinde sertifika alma zorunluluğunun 50 oda ve üzerinde mecburiyken, yılbaşı itibarıyla 30 oda ve üzerine de mecburi olacak şekilde yeniden düzenlendiğini, Meclis’te turizmle ilgili kanun geçtikten sonra da bu sayının aşağı indirilmesi için Bakanlığa yetki verildiğini kaydetti.

Pazartesi itibarıyla havacılık sektörüne, dün itibarıyla da turizm sektörü çalışanlarına aşılama yapılmaya başlandığını hatırlatan Bakan Ersoy, “Önceliği açık olan tesislere veriyoruz. Açılma sıralarına göre sırayla yapmaya başladık hepsini. Amacımız daha güvenli hale getirmek. Orada bir tek kriterimiz var. Güvenli turizm sertifikasına sahip olup olmadığına bakıyoruz. Güvenli turizm sertifikasına sahipse çalışanları turizm geliştirme ajansının sistemine yüklüyorlar. Sırası gelenler hızlı bir şekilde dün itibarıyla başlandı. Aşılamaları yapılıyor.” diye konuştu.

Bakan Ersoy, yerli ve yabancı turistlere ilişkin soru üzerine de şu değerlendirmelerde bulundu:

“Yerli turizm açısından çok bir sıkıntı kalmadı. Güvenli Turizm Sertifikasyon Programının iyi çalıştığının yerli turist farkında. Sezonları geldiği zaman seyahat etmeye başlayacaklardır. Sezon dışında da seyahat edenler oluyor. Yabancı turistle ilgili zaten bana günlük olarak bütün giriş kapılarından veriler geliyor. Verilerde artış başladı nisan itibarıyla. Tabii yumuşak bir artış başladı. Rusya’da, Ukrayna’da veya diğer yakın coğrafyadaki ülkelerde mayıs bayramı var, onlar da nisan sonu itibarıyla gelmeye başlıyorlar. Yoğunluğun özellikle Antalya bölgesinde etkili olacağını düşünüyoruz. Sonrasında biliyorsunuz bizim Ramazan Bayramımız devreye giriyor ve yavaş yavaş Avrupa ülkelerinden ve iç turizmdeki trafik hareketi artarak sezon hızlanmaya başlar diye düşünüyoruz. Tabii burada iki tane önemli kriter var. Birincisi vaka sayıları, yani bir kendi ülkenizdeki vaka sayısı, ikincisi size yolcu tedariği sağlayan, turist gönderen ülkelerdeki vaka sayıları ve üçüncü kriter de yeni eklendi, aşılanma oranları.”

Yurt dışındaki uygulamalara da değinen Bakan Ersoy, “Vaka sayıları düşen ülkelerden rahatlıkla yolcu alabiliyorsunuz. Bunları artık kontrol altına alabilmişiz ve bulaştırma ihtimali çok düşük ülkeler olarak görülebiliyor. O kriterler doğrultusunda trafik başlayacak gibi gözüküyor.” dedi.

Amerikan Tur Operatörleri Birliği Başkanı Terry Dale ile bir araya gelmelerine ilişkin Bakan Ersoy, birlikle özellikle irtibatta olduklarını, Amerika’da 150 milyondan fazla aşılama yapıldığını geçen sene de çok sayıda Amerikalı turistin Türkiye ile tanışma şansı bulduğunu aktardı.

Bakan Ersoy, ABD’den gelen turist sayısının daha önce 500 bin rakamlarına ulaştığını belirterek, “Biz çok rahat bir şekilde Amerika’dan 2 milyon rakamlarına ulaşabiliriz. Çünkü Amerika’da birçok eyaletten İstanbul’a Türk Hava Yolları’nın direk uçuşları var. Bizim hedef destinasyonlarımızdan biri olması gerekiyor. Aşılanmasına dikkat ettiğiniz zaman zaten Almanya’daki gibi serbestliği bırakacak ilk ülke. Yani diyecek ki, ‘aşılanmış olan vatandaşlarımız istediği yere herhangi bir kovid kısıtlaması olmadan gidip seyahat edebilir’.” dedi.

ABD’nin tanıtım yapılacak destinasyonların başında geldiğini vurgulayan Ersoy, “İyi bir konsantrasyonla 500 bin üzeri, orta vadede de 2 milyon sayılara çıkabileceğimiz bir hedef pazarımız olarak görüyoruz. O yüzden ilişkilerimizi artırıyoruz, tanıtımı önümüzdeki aylardan itibaren arttırmaya devam edeceğiz.” ifadesini kullandı.

Yurt dışından Türkiye’ye ön yargı ile bakılabildiğini ifade eden Ersoy, “Ben buna bu ticari endişelerle oluşmuş siyasi kararlar diyorum. Herkes sonuçta kendi kasasını kurtarmaya çalışıyor, kendi bütçesini kurtarmaya çalışıyor.” şeklinde konuştu.

Türkiye Turizm Tanıtım ve Geliştirme Ajansının başarılı işlere imza attığını, bütün sektör tarafından sahiplenildiğini, can kurtarıcı olarak görüldüğünü ve çok etkili tanıtım yaptığını belirten Ersoy, Türkiye’nin şu anda dünya genelinde en etkili tanıtım yapan ülke olduğuna dikkati çekti.

Türkiye’nin geçen sene İngiltere pazarında ilk kez İspanya’nın üzerinde satış yaptığını ifade eden Ersoy, şunları söyledi:

“Eşit yarıştığımız zaman bizim tanıtım politikalarında yaptığımız değişiklikler ve düzenlemeler etkili sonuçlar veriyor. Bizim 4 katımız fazla satan bu ülkeyi yakalama şansına ulaşıyorsunuz. Yani yüzde 10, yüzde 20, bir kat, iki kat değil. İşte o yüzden biz doğru çalışmalarla bunu yapıyoruz. Bir şekilde tabii ticari endişelerle siyasi kararlar alıyorlar. Ama bizim mazeretlere sığmamamız lazım. Biz mazeretlere sığmayacağız, her türlü kapıyı zorlayacağız.”

Beyoğlu Kültür Yolu Projesi içinde ikonik binalar olduğunu belirten Bakan Ersoy, bunlardan birinin de Atlas Sineması olduğunu anlattı.

Prensibinin, binaların sadece restore edilmesi değil, belli konseptle tekrar yapılandırılması ve işlevinin arttırılması olduğunu dile getiren Bakan Ersoy, “Atlas Sineması’nın olduğu yapı önemli bir bina. 1870’li yıllardan kalma 150 yıllık bir binadan bahsediyoruz. Hakikaten bir sanat eseri. Dünyadaki en önemli sinema müzelerinden biri oldu.” dedi.

Yeşilçam anılarını müzede yaşatmak ve galaları Atlas Sineması’nda gerçekleştirmek istediklerini ifade eden Bakan Ersoy, sinemanın aynı zamanda kültür sanat etkinliklerine de ev sahipliği yapacağını belirterek şöyle devam etti:

“Galata Kulesi’nin işlevi de restorasyon sonrasında değiştirildi. Eğlence, yeme ve içme özelliği çıkarıldı. Cazibe noktalarına yönlendirecek bir müze ve sergi alanı şekline getirildi. İnanılmaz talep görüyor. Bize gelen veriler şaşırtıcı. Topkapı Sarayı ile aynı sayıda ziyaretçi alıyor. Demek ki yaptığımız şeyler amacına ulaşıyor. Hemen üzerinde biliyorsunuz Beyoğlu Evlendirme Dairesi, Tarık Zafer Tunaya Kültür Merkezi oldu. İçerisinde Atlas Sinema gibi bir cep sinema ve tiyatro sahnesi var. Devam ettiğinizde Mısır Apartmanı’nda Mehmet Akif Anı Evi’ni açtık. Açılışı İstiklal Marşı’nın 100. yıl dönümüne getirmeyi başardık. Bir de Taksim Camisi bitmek üzere. İnşallah Ramazan Bayramı’ndan önce açılışını gerçekleştireceğiz. Onun altında da İslam eserleriyle ilgili sergilerin yapılabileceği önemli bir kültür merkezi inşa ediliyor.”

Atatürk Kültür Merkezi’nin inşaatında sona gelindiğini vurgulayan Bakan Ersoy, “Kaba inşaatta çok yol aldık. Yaklaşık yüzde 99’u tamamlandı. Şu anda ince montajlar hızlı bir şekilde devam ediyor. Son teknolojilerin kullanıldığı, teknik donanımı çok yoğun olan bir bina yapıyoruz. Malzemeler yurt dışından geliyor. Şubat 2019’da temelini atmıştık. İnşallah 29 Ekim’de halkımızın hizmetine sunmayı başaracağız.” diye konuştu.

Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, şunları aktardı: “AKM sadece bir kültür merkezi değil. Çok fazla ünitesi olan bir kültür merkezinden bahsediyoruz. İçinde 2 bin 42 kişilik opera, bale salonu var. En önemli ana salonlarımızdan biri bu ve oradaki mekanik de çok önemli bir mekanik. Ayrıca bizim Küçük Salon dediğimiz 804 kişilik, tiyatro ve çok amaçlı bir salonumuz daha var. Biz burayı akustik bir sistem ekleyerek, konserler için de kullanılabilir hale getirdik. Bunun dışında her türlü galerinin, organizasyonların kullanabileceği çok amaçlı bir salonumuz daha var. Onun dışında 683 metrekarelik bir kütüphanemiz var. Bu kütüphanemiz içinde müzik, mimari ve tasarım alanlarında kitapların olduğu bir ihtisas kütüphanesi. Atatürk Kültür Merkezi içerisinde Beyoğlu adında bir kültür sokağı daha bulunuyor. Çocuk Sanat Merkezi de yapıyoruz. Özellikle 3-11 yaş arasındaki çocuklarımıza müzik, şan, koro vesaire gibi konularda eğitimlerin başlatılacağı bir eğitim merkezi oluşturuyoruz. Yine 3 katlı bir müzik platformu binamız var. Giriş bölümünde eski müzik aletleri sergilenecek. Sonra Türk müziği tarihindeki önemli isimleri tanıyabileceğimiz, onların anılarını yaşatabileceğimiz bir nokta daha oluşturuyoruz. Üst katında da bir müzik deneyimle noktamız var. Genç müzisyenlerin çok cüzi bir miktarda kayıt yapabilmeleri için bir müzik stüdyosu yapıyoruz. Onlara kendilerini geliştirmek için bir fırsat alanı oluşturuyoruz.”

Koronavirüs vaka sayılarındaki artışa da değinen Bakan Ersoy, “Toplum olarak vaka sayılarına konsantre olmamız gerekiyor ciddi şekilde. Bunu ticari açıdan söylemiyorum. Can kayıpları oluyor. Can kayıplarının azaltılması açısından söylüyorum. Her şeyi devletten veya kolluk kuvvetlerinden beklemememiz gerekiyor. Toplum olarak kişisel sorumluluk almadığımız sürece, bu vakalarla sadece devlet yaptırımlarıyla baş etmek çok zor. Dünyada da bu şekilde olmuyor zaten. Toplum olarak bu sorumluluğu daha fazla hissedip, daha kontrollü şekilde vaka sayılarını azaltmamız gerekiyor.” ifadelerini kullandı.

Salgın dolayısıyla ara verilen açık hava konserlerinin vaka sayıları düşüp, aşılanma oranının artması durumunda başlayabileceğini ifade eden Bakan Ersoy, “Onlarla ilgili bir düzenleme daha yaparız. Biz de kendi açık alanlarımızda teşvik edeceğiz zaten, sanatçılarımızı. Destek de vereceğiz.” dedi.

Bakan Ersoy, bazı gazetelerde, yeni yasa kapsamında ormanlık alanların turizme açıldığına yönelik haberlerin yanlış ve algı amaçlı olduğunu ifade ederek, şunları söyledi:

“Turizmin geliştirilmesi Özal dönemiyle yoğun bir şekilde başladı. 1983’ten beri yürürlükte olan bir kanun var. Bu kanun, ormanlık alanların belli koşullar çerçevesinde turizm amaçlı kullanılmasına izin veren bir kanun. Bu kanunda yaptığımız düzenlemeyle, kanunun yetki alanlarını genişletmek yerine, tersine daraltıyoruz. Mevcut kanuna göre Orman Bakanlığı, Çevre Bakanlığı, yeri geliyor Enerji Bakanlığı ve Kültür ve Turizm Bakanlığı, ormanlarda turizm amaçlı konaklama tahsisi yapma yetkisine sahipti. Yeni düzenlemeyle diğer bakanlıkların yetkisi kaldırılıyor. Sadece Kültür ve Turizm Bakanlığına yetki veriliyor. Çok gerekmedikçe artık orman alanlarının turizm amaçlı tahsisini istemiyoruz. ‘Onlar mevcut haliyle korunsun’ diyoruz. Bu nedenle yetkileri daraltıyoruz. Jeotermallerle ilgili de bir sıkıntı var. Özellikle İzmir ve Muğla gibi. Ege bölgesinde, bütün kıyılarda jeotermal arama izin başvuruları başladı, yoğun bir şekilde. Basında da görüyorsunuzdur. Aslında oradaki amaç, birçoğunun kıyıya yakın konaklama alanı yetkisi var. Konaklama tesisini ücretsiz alabiliyorlardı. Bu yasayla o yetkiyi iptal ediyoruz. O yetki Bakanlığa geçmiş oluyor.”