Almanya, Türkiye dahil olmak üzere 130 ülkeyi, yeni oluşturulan koronavirüs risk bölgesi listesine aldı. Robert Koch Enstitüsü tarafından hazırlanan ve düzenli olarak güncellenecek listede, Almanların tatil için tercih ettikleri Mısır, Tayland ve Fas gibi ülkeler de yer aldı.
Böylece uluslararası seyahat uyarısı gereği, listede yer alan riskli ülkelere gidenlerin Almanya’ya döndüklerinde 14 gün ev karantinasında kalmaları zorunlu hale geldi.
Yüksek salgın riski göz önünde bulundurularak belirlenen risk bölgelerinden Almanya’ya hava, deniz ya da kara yoluyla giriş yapanların, yetkili sağlık kuruluşlarıyla giriş yaptıkları bilgisini paylaşmalarının ardından evlerinde 14 gün karantinaya girmeleri ve bu süre zarfında ev dışından kimseyle görüşmemeleri gerekiyor.
Almanya’nın Türkiye’yi koronavirüs salgını nedeniyle riskli ülke olarak sınıflandırmasını DW Türkçe’ye değerlendiren Kuzey Ren Vestfalya (NRW) Eyaleti Milletvekili Volkan Baran, uygulama nedeniyle Almanların Türkiye’de tatil yapma eğilimlerinin büyük ölçüde azalacağını söyledi.
Listenin günlük olarak değerlendirilip, güncellendiğini ifade eden SPD’li vekil Baran, “Umarım salgın daha hızlı bir şekilde kontrol altına alınır ve listedeki ülke sayıları azalır” dedi.
Türkiye’den dönüşte 14 gün evde karantina altında kalmanın Almanya’da yaşayan Türkler için de caydırıcı olabileceğini ifade eden sosyal demokrat politikacı, “Çok sayıda Türkiye kökenli yaz tatillerini memleketlerinde geçiriyor, ailelerini ve akrabalarını ziyaret ediyor. Ama şimdi geri döndüklerinde 14 gün evde kalmak zorunda olacaklar. Bu durumda ya tatillerini erkenden bölüp dönecekler ya da karantina nedeniyle özel izin almayı deneyecekler” diye konuştu.
Volkan Baran tatil dönüşü karantinaya alınma durumunda okula giden çocukların eğitimlerinin de aksayacağını vurgulayarak, “Beni asıl düşündüren konu eğitim. Çocuklar pandemi nedeniyle zaten uzun süre okuldan, eğitimden uzak kaldılar. Araya tatil girdi. Tatilden sonra derslerin devam etmesi gerekiyor. Eğer izinler tatilin son gününe kadar değerlendirilirse güncel uygulamaya göre çocukların okula gitmeleri yasak. Yani iki hafta daha okuldan uzak kalacaklar. Bu büyük sorun” ifadelerini kullandı.
Volkan Baran, karantina kurallarını ihlal edenlerin ya da karantinaya girmeyenlerin virüs bulaştırmaya sebep olmaları halinde Alman ceza hukukuna göre suç işlemiş sayılacaklarını da sözlerine ekledi.
Ev karantinası uygulamasından muaf olabilmek için COVID-19 semptomları görülmediğini ve koronavirüs taşıyıcısı olunmadığını belgelemek gerekiyor. AB üyesi veya Robert Koch Enstitüsü tarafından kabul edilen ülkelerden alınan raporlar geçerli sayılıyor. Raporun Almanya’a giriş yapmadan en fazla 48 saat önce alınmış olması şartı da aranıyor.
Ülkeler salgın riskine göre sınıflandırılırken, yeni vaka sayısındaki artış göz önünde bulunduruluyor. Bir haftada 100 bin kişide 50’den fazla yeni vaka görüldüğü durumlarda, ülke risk bölgesi ilan ediliyor. Bunun yanı sıra, yeni vaka sayısı az olan ülkelerde, test kapasitesinin az olması, salgınla mücadele önlemlerinin yeterli olmaması ve ülkenin salgının durumuna dair güvenilir bilgileri paylaşmaması da bir ülkenin risk kategorisine girme nedenlerinden sayılıyor.
Avrupa Birliği içinde hala risk bölgesi kabul edilen ülke: İsveç. AB dışından risk bölgesi sayılmayan ülkelere örnek ise: Tunus, Yeni Zelanda ve Avustralya.
Türkiye, İtalya ve İspanya’dan sonra Almanların tatil için en çok tercih ettiği üçüncü ülke. Türkiye Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Alman Der Spiegel dergisine geçen hafta yaptığı açıklamada, seyahat uyarısının devam etmesini eleştirmiş, bu kararın arkasındaki bilimsel nedenleri anlamakta güçlük çektiğini ifade etmişti.(DW)