Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy’un, FOX TV’de yayınlanan Çalar Saat programındaki açıklamalarını ve bu açıklamaların sonrasında TÜRSAB’ın karşı açıklamasını yayınlamamızın ardından, bu kez eski Başkan Başaran Ulusoy bir açıklama gönderdi. İşte bu açıklama;
“Değerli meslektaşlarım,
Malumunuz olduğu üzere son genel kurulumuzdan bugüne Genel Kurulumuza yani meslektaşlarıma olan saygımızdan dolayı sükunetimi sabırla korumaya çalışıyorum.
Ancak son günlerde gerçekleşen ve mesleğimizin, birliğimizin itibarını, saygınlığını etkileyen ve beni de son derece endişelendiren olumsuz hadiselerin ardından bu suskunluğumu bir kabulleniş olarak yansıtmaya çalışanlar olduğunu görmekten fevkalade üzüntü duyduğumun da bilinmesini istiyorum.
Bugüne kadar bir bölen olarak değil de bir bilen olarak hareket etmek için çalıştım. Ancak, gerek yaşanan bu olumsuzluklar da gerek tarafıma atfedilen asılsız itham ve konularda ve gerekse üyelerimizin göstermiş oldukları vefaları nedeniyle doğruları meslektaşlarımıza anlatmak benim en büyük ve en doğal hakkımdır.
Son günlerde gerçekleşen ve üyelere olumsuz yansıyan hadiseleri görüyorum ibretle izliyorum ve üzülüyorum.
Birlik olarak yapılanlar yanlıştır ve Birliğimizin siyasi otorite ile, devlet ile ve devletin bakanı ile karşı karşıya getirilmesi daha da yanlıştır.
Bu ve benzeri anlaşamamazlıklardan oluşan zarar ve ziyanın sadece Seyahat Acentelerine yansıyacağı bilinmelidir. Bu durumun en son örneği yeni yasalaşan ve sayın Bakan ile aranızda yaşanılan olumsuzluklar nedeni ile hiç bir şekilde hakkımızı aramadığınız ve müdahil olamadığınız Turizm Tanıtma Ajansı yasası ile Seyahat Acentelerinin Otel satış cirolarından kazanmasalar dahi 10 Binde 7’lik payın Acentelerimiz tarafından ajansa ödenecek olmasıdır.
Yasa taslağından Seyahat Acentelerinin bilgisi olmadığı konusunda sayın Bakan son derece haklıdır.
Bu yasa taslağı Bakanlığa teslim edilen son hali ile hiç bir üye tarafından görülmemiştir.
Bu yasa taslağı hiç bir üyenin elinde yoktur.
Dönemimde üniversitelerden gelen profesörler ve akademisyenlerden oluşan 8 kişilik bir ekip kurulmuş ve bu ekip hukuk müşavirliğimiz ile birleşerek “Yasa Taslak Çalışma Komisyonu” olarak faaliyet göstermiş, birlik komisyonlarımızdaki üye acentalarımıza da konularına göre danışılmış ve komisyonun başına da bizzat Firuz bey tarafımdan görevlendirilmiştir.
Yasa Taslak Çalışma Komisyonunu kuran ve taslağın ilk halini oluşturan dönemin Yönetim Kurulu Başkanı olarak dahi tarafıma taslağın son hali gönderilmemiştir.
20 yıldan fazla görev yaptığım Birliğimizin mevcut yönetimin başındaki idarecinin yasa taslağı konusunda ne üyesine, ne de bakanlığa doğruları konuşmamaktadır.
Böyle güzide bir birliğin yönetimin başındaki idarecisine yalan söylüyor demeye bile dilim varmaz, gönlüm elvermez. Bu yüzden şimdi kendisine bir şansı daha olduğunu hatırlatmak istiyorum.
Firuz bey, sana sesleniyorum…. : Sayın Bakanın televizyonda “TÜRSAB üyeleri, ve hatta TÜRSAB yönetim kurulu üyeleri bile bu taslağı görmemiş!” söylemine karşılık olarak yaptığın yazılı resmi açıklamanda : “Birlik televizyonunda üyelere taslağı dağıttık” dediğin ancak halen hiç bir üyenin görmediği, eline geçmediği, okumadığı bu taslak için sana yakışanı yap… Sözünde dur ve hemen şimdi bir talimat vererek bu taslağı derhal tüm üyelerine e-mail ile yolla ve dağıt…
Böylece tekrar, doğruları söyleyen, Birliğe ve üyesine yakışan bir idareci ol..
Yasa Taslağı son halinin Mesleğinin, meslektaşının ve üyesi bulunduğun TÜRSAB’ın menfaatine olduğunu düşünüyorsan bu taslağı bu birliğin üyelerinden daha fazla saklama…
Hatırlayacağın üzere sana daha önce bir çok defa “Devlet ile kavga olmaz” demiştim… Senin o zaman da anlayamadığın, “benim anlatmak istediklerimi”, şimdi çok daha iyi anladığını düşünüyorum.
Bugüne kadar girdiği hiç bir seçimi kaybetmemiş bir başkanın olarak sana önerdiğim bu şansı kullanmadığın ve TÜRSAB’a, üyesine yakışır bir idareci olmayı tercih etmemeye devam ettiğin takdirde; 47 yıllık bilgi birikim ve tecrübe sahibi bu Birliğin Genel Kurul’unun bana layık göreceği hiç bir görevden de kaçınmayacağımı bilinmesini isterim.
Son olarak kendi adıma yıllarca bu camiaya başkan olarak görev yapmış bir bilen olarak diyorum ki hatalarınızın TÜRSAB’a mal olduğunu ve bütün üyeleri de zor duruma düşürdüğü alenen ortadadır. TÜRSAB’ı bu kadar vasıfsız hale getirmenin bedeli Genel Kurulda kaldırılamayacak kadar ağır olur… 2020 yılına girmenin bu son sürecinde itibarlı, saygın, devlet ile kavga etmeden sorunları çözen, istikrarlı ve tecrübeli bir TÜRSAB bu birliğin her üyesinin hakkıdır.
- Olağan Genel Kurulu için değerli camiamıza şimdiden başarılar diliyorum.
Saygılarımla
Başaran Ulusoy”