Antalya’da 2020 Turizm Değerlendirme Toplantısına katılan İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, “Herkesin birbirine bağlı olduğu, birbirinden sorumlu olduğu bir dünyada birlikte yaşadığımızı bilmeliyiz. Bu konuda gerek ülkemizin genel güvenliği açısından, gerek iç güvenlik, asayiş, uyuşturucu ve trafik, göçle mücadele özellikle kaçak göçle mücadele konusunda Türkiye tarih yazmaktadır. Bizi sınamayın, şu anda Avrupa’nın can simidi biziz, Türkiye’dir. 455 bin kaçak göçmen yakaladık, sadece 2019 yılında. Bu ne demektir, dünyanın hangi ülkesinde böyle bir çalışma vardır. 192 ülkeden insan bugün benim ülkemde yaşıyor” dedi.
Antalya’da 2020 yılı Turizm Değerlendirme Toplantısı, Lara bölgesindeki bir otelde yapıldı. Toplantıya, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun yanı sıra Antalya Valisi Münir Karaloğlu, Büyükşehir Belediye Başkanı Muhittin Böcek, Türkiye Otelciler Federasyonu Başkanı Sururi Çorabatır, ATSO Başkanı Davut Çetin, AKTOB Başkanı Erkan Yağcı, ilçe belediye başkanları, turizm sivil örgütlerinin temsilcileri ve sektörden çok sayıda isim katıldı.
Toplantıda konuşan İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, 2020 yılının hayırlı olmasını diledi.
21’inci yüzyılı hiç kimsenin böyle beklemediğini dile getiren Bakan Soylu, “20’nci yüzyılın sonlarına doğru Avrupa’nın estirdiği birleşme, dünyayla bütünleşme, barış, özgürlük, yüksek demokrasi, bütün bunların tamamı hepimizi etkilemişti. Neredeyse 21’inci yüzyıl ilk çeyreğinde işlerimize uçakla gidip gelebilmeyi bile hayal etmeye başlamıştık. Çünkü 20’nci yüzyılın bize verdiği intiba tamamen bu şekildeydi. Ama 21’inci yüzyıl başladı ve her birimiz bırakın mesleklerimizi, insan olarak beklentilerimizin çok dışında, altında bir tabloyla karşı karşıya kaldık. Hiçbirimiz Paris’te sokaklarda ağır makineli tüfeklerle donanmış özel harekat polislerini görebileceğimizi tahmin etmezdik. 20’nci yüzyılda bize böyle bir sorulsa, böyle bir tahminim olmazdı. Aynısı Londra metrosunda” diye konuştu.
Bunun bir sebebi olduğunun altını çizen Süleyman Soylu, “Çünkü bu bir sonuç. Bir tarafta dünyadaki gelir eşitsizliği, batının doğunun yükselişini engellemek için ortaya koyduğu politik anlayış. Aynı zamanda ABD-Rusya arasında en önemli son 35-40 yılın gerilimlerinden biri olan vekaletin devreye girmiş olması ve bu vekalet savaşlarının özellikle büyük devletlerin hoşuna gitmesi. Belki para olarak maliyetli ama kendi ülkelerindeki sıkıntıların başka coğrafyalara yıkma açısından kendileri için oldukça maliyetsiz ve keyifli bir anlayışı beraberinde getirdi. Yetti mi, maalesef yetmedi. Özellikle dünyanın doğusunda adalet, eğitim, sağlık ve tüm bunlarla gıda ve suya erişimdeki maalesef hepimizin şahit olduğu gelişimdeki yoksunluk 21’inci asırda dünyada hiç beklemediğimiz göçleri tetikledi” ifadelerine yer verdi.
Bakan Soylu konuşmasına şöyle devam etti: “Göç sadece Orta Asya, Ortadoğu ve Afrika’dan değil Venezuela’dan Kolombiya’ya, Hindistan, Yeni Zelanda, Avustralya, Uzak Doğu’nun kendi içinde, Doğu Avrupa’dan Batı Avrupa’ya yine Ortadoğu, Afrika, Asya’dan Türkiye ve Avrupa’ya. 21’inci yüzyıl başındaki bu olumsuz tablo bizi bazen etkilese de altını çizerek söylüyorum ki, ülkemiz için büyük bir fırsat ortaya koymuştur. 21’inci asırdan önceki tecrübelerimizi biriktirdik ve Türkiye’yi 3 bin dolardan 10 bin dolarlık seviyelere getirdik. Türkiye yoğunluklu bir şekilde büyük bir güç haline gelmiştir. Biz dünyanın en kıymetli arazisini, toprağını kendimize vatan ettik. Dört mevsim, her türlü tarihi ve kültürel mirasın bulunduğu herkesin yeni bir keşfi bu topraklarda gerçekleştirdiği bir vatanda yaşıyoruz.”
“Irak’ın kuzeyi ile olan sınırı Pençe 1, Pençe 2, Pençe 3 yapmadan muhafaza edemeyiz” diyen Bakan Soylu, “O dağları iyi biliyorum. Oradan 25 kilometre düz ovaya inmeden, öteki tarafa inmeden Türkiye’nin huzurunu ve güvenliğini tesis edebilmek mümkün değildir. Burada çok açık bir şey söyleyeceğim. Dünyanın en büyük istihbarat örgütleri bir hafta öncesinde oturup, terör örgütleriyle sofrada, masada bölgenin geleceği için bir takım fitne fesat içinde oluyorlar, olmaya devam ediyorlar. Biz üretimde büyümek için biz turizmde büyüyebilmek için, eğitimde dünyanın ilk 100 üniversitesi arasına üniversite sokabilmek için elimizi kolumuzu bağlayarak duramayız. Bağladığımız andan itibaren sadece bizim elimiz kolumuz bağlı olmaz. Zihnimizi bağlarlar, ayaklarımızı bağlarlar, tüm hareket kabiliyetimiz ortadan kalkar. Bu birbirinin içine geçmiş, birbirinden etkilenen bir ilişkidir. Artık bu işi böyle okumak ve hep birlikte kabul etmek durumundayız” ifadelerine yer verdi.
Türkiye’nin güvenliğinin İngiltere’nin merkezi Londra’dan, Irak’ın merkezi Bağdat’tan, Kabil’den, Almanya’nın merkezi Berlin’den başladığını işaret eden Bakan Soylu, “Eğer o başkentler kendi güvenlikleri konusunda iyi bir koordinasyon ortaya koyarlarsa bilesiniz ki biz onun içerisinde oluruz. 21’inci yüzyılda ortaya koyduğu fotoğraf da budur. Karşı karşıya kaldığımız, son günlerde yaşadığımız tüm süreçler de bunu en temel örneklerinden bir tanesidir. Herkesin birbirine bağlı olduğu, birbirinden sorumlu olduğu bir dünyada birlikte yaşadığımızı bilmeliyiz. Bu konuda gerek ülkemizin genel güvenliği açısından gerek iç güvenlik, asayiş, uyuşturucu ve trafik, göçle mücadele özellikle kaçak göçle mücadele konusunda Türkiye tarih yazmaktadır” dedi.
“Bizi sınamayın, şu anda Avrupa’nın can simidi biziz, Türkiye’dir” diyen Bakan Soylu, “455 bin kaçak göçmen yakaladık, sadece 2019 yılında. Bu ne demektir, dünyanın hangi ülkesinde böyle bir çalışma vardır. 192 ülkeden insan bugün benim ülkemde yaşıyor. Bir tarafta kaçak göçle mücadele eden bir taraftan uluslararası uyuşturucu networku tam anlamıyla kesmeye çalışan bir taraftan da kendi iç güvenliğini oturtan bir taraftan da turizmde rekorlar üzerine rekorlar kıran bir Türkiye tablosundan bahsediyoruz” diye konuştu.
Türkiye’nin turizmde daha işin başında olduğunu dile getiren Soylu, “Bir vizyon, bir gelecek ortaya koymak açısından söylüyorum. Belki sizin kadar değil ama Türkiye’nin birçok ilçesinde, birçok vilayetinde, Türkiye’nin birçok kültürünü geleneğini, yörenin birçok alışkanlığını hisseden, dokunan bir kardeşiniz olarak söylüyorum, Türkiye daha kapıları açılmamış bir hazine olarak durmaktadır. Hem bizim için hem dünya için. Dünyada iki peygamberin yan yana yattığı başka bir ülke yoktur, biziz. Dünyanın başka gelişmiş ülkesinde böyle bir imkanı verin, orayı turizm cenneti hale getirirler. Size böyle onlarca, yüzlerce örnek verebilirim. Ülkemizin güzellikleri açısından, siz binlerce örnek verebilirsiniz bana. Zenginlikleri, mirası ve elde ettiği kültür ve tarihi açısından” diye konuştu.
Türkiye’nin 10 yılda çok değişik sınamalardan geçtiğinin altını çizen Bakan Süleyman Soylu, “Çok ciddi sınamalardan geçtik. Çocuklarımızın hakkını aldılar, bu ülkede faiz 4- 4,5 seviyelerindeydi, biz bunu en son 1969’da görmüştük. Ben doğduğum yılda. Son 10 yılda acı badireler yaşadık, bu da bize çok büyük tecrübe oldu. Yapılması gereken, hep birlikte yapmamız gereken bu son 10 yılın rövanşını büyüyerek, zenginleşerek, verimliliğimizi artırarak, birbirimizle dayanışarak ve Türkiye’yi geleceğe çok iyi taşıyarak getirmektir. Parolamız açık ve nettir, biz bir nesiliz. Geleceğe iyi bir miras bırakmalıyız” dedi.
Soylu, Cumhuriyetimizin 100’üncü yıl bilançosunu; başımız dik, ne yapacağını bilen bir Türkiye olarak kapatmakla mükellef olduklarının altını çizdi.
Turizmcilerin sonuna kadar yanlarında olduklarını vurgulayan Bakan Soylu, “Size her konuda destek vermek hükümetimizin en önemli anlayışlarından biridir. Bunu birlikte gerçekleştireceğiz. Kültür ve Turizm Bakanımızın kabinede sunduğu her adıma tüm arkadaşlarımızın destek verdiğini görüyorum. Çok fazla iş yapacağız. Turizm elbetteki ekonomi bir taraftan gelişme ama bizim için en önemli şekilde yumuşak güçtür. Bu gücü bütün dünyaya birleştirme konusundaki en önemli stratejimizdir” ifadelerine yer verdi.
Türkiye’nin turizmde ücretlendirmeyi de en iyi şekilde yapabilme kabiliyetine sahip olduğunu dile getiren Bakan Soylu, “Gelecek adına iyi bir planlama yapmalıyız. Türkiye kişi başına 3 bin dolarlık gelir seviyesi yapan ve turist peşinde koşan bir ülke olmaktan çıkmıştır. Şimdi verimli, kaliteli hizmeti ortaya koyma zamanıdır. Pasaportlarımız istediğimizde 3 günde elimize geliyor. Devlet olarak hizmet kalitemizi bir üst seviyeye çıkarmak için çalışıyoruz” dedi.
Soylu, Doğu ve Güneydoğu’yu huzur adası haline getirdiklerini dile getirerek, Ortadoğu’yu da huzur adası haline getirmenin insanlığa borçları olduğunu belirtti.
Asayiş ve güvenlik hizmetlerinin bir önceki yıla göre her zaman daha iyi olduğunun altını çizen Bakan Soylu, “Bu millete yapılmaması gereken 15 Temmuz darbe girişiminden geçtik. Binlerce kolluk görevlimizi kendi içimizden ayırdık, yeni arkadaşlarımız geldi. 2019 yılı bakanlığımızda eğitim yılı oldu. Bakanlığımızın birimlerinin düzenlediği tüm toplantılarına katıldım. Bizim işimiz aksamaya gelmez. Eğitim bizim işimizin en önemli parçasıdır” ifadelerini kullandı.
Antalya Valisi Münir Karaloğlu ise sezon öncesi kamu kurum ve temsilcileri, STK başkanları ve turizmdeki temsilcilerle bir değerlendirme toplantısı yaptıklarını belirtti.
Bu toplantıda sektörün istediklerini, bizimde yapılması istenenleri sektör temsilcilerine ilettiklerini kaydeden Vali Karaloğlu, “Geçen yılı rekorlarla kapattık. 15 milyon 644 bin yabancı bu şehri ziyaret etti. 23 milyon 100 bin insan ziyaret etmiş yerli ve yabancı. 94 milyon geceleme ile en fazla geceleme yapan şehri oldu ülkemizin Antalya. Sektördeki herkes bunun, huzura, güvenliğe bağlı olduğunun farkında. Antalya’da güvenliği ve huzur ortamı için İçişleri Bakanlığı insan kaynağı araç ve gereç noktasında bugüne kadar en üst düzeyde gözettiniz. 2020’de de yapacağımız çalışmalarla iki haneli bir büyümeyle yine yeni rekorlar kıracağımız sezonu hep birlikte yaşayacağız. Bize bu ortamı sağlayan destek, emek veren sektörün büyümesi için çaba sarf eden STK başkanlarına, emeği olan herkes teşekkür ediyorum” diye konuştu. (İHA)