Bulgaristan ve Romanya için uzun yıllardır süregelen bir bekleyişin sonuna gelindi. 2007 yılında Avrupa Birliği’ne (AB) katılan bu iki ülke, nihayet Şengen bölgesine katılım hedeflerinde önemli bir adım attı. AB Konseyi’nin yaptığı açıklamaya göre, Bulgaristan ve Romanya 31 Mart 2024 tarihinden itibaren deniz ve hava yoluyla Şengen bölgesine dahil olacaklar.
Şengen Bölgesine Katılım Süreci
Bu önemli gelişme, AB Konseyi’nde üye ülkelerin oybirliği ile alınan bir kararın sonucu olarak gerçekleşti. Ancak, kara sınırlarından girişlerde sınır kontrollerinin kaldırılması için henüz yeni bir karar alınması gerekiyor. Bulgaristan ve Romanya’nın Şengen’e tam katılımı için bu son engelin de aşılması bekleniyor.
Bu iki ülkenin Şengen bölgesine katılım süreci, Hollanda, Macaristan ve Avusturya gibi bazı ülkelerin engellemeleriyle karşılaşmıştı. Özellikle Macaristan, Bulgaristan’ın TürkAkım boru hattı üzerinden Rus doğal gazına uygulamak istediği transit geçiş ücreti artışı konusunda baskı yapmış ve Bulgaristan bu planından vazgeçmek zorunda kalmıştı.
Hollanda ise göç ve yolsuzluk gerekçeleriyle direnç göstermiş, ancak aralık ayında istediği şartların karşılanması üzerine itirazını geri çekmişti. Son olarak, Avusturya ile yapılan müzakereler sonucunda deniz ve hava yoluyla katılım konusunda anlaşma sağlandı.
Şengen Bölgesinin Genişlemesi
Bulgaristan ve Romanya’nın bu adımı, AB içinde serbest dolaşımı daha da genişletecek ve iki ülkenin AB içindeki entegrasyonunu güçlendirecek. Şengen bölgesi, Bulgaristan ve Romanya’nın katılımıyla daha da büyüyecek ve bu, AB’nin birliğini ve gücünü simgeleyen önemli bir gelişme olarak değerlendiriliyor.
Bu karar, Bulgaristan ve Romanya’nın AB içindeki konumunu güçlendirecek ve bu ülkelerin vatandaşlarına AB içinde daha fazla hareket özgürlüğü sağlayacak. Ayrıca, bu genişleme AB’nin dış sınırlarının güvenliğini de etkileyecek ve yeni güvenlik düzenlemelerinin yapılmasını gerektirecek.
Bulgaristan ve Romanya’nın Şengen bölgesine katılımları, AB’nin genişleme politikasının bir parçası olarak görülüyor ve bu adım, AB’nin birliğini ve dayanışmasını pekiştiren bir gelişme olarak kabul ediliyor.