Kültür turu yapan turist ile Deniz tatili yapan turist arasındaki fark, Çiftlikte suni besleme yoluyla yetiştirilen tavuk ile ‘’gezen tavuk’’ arasındaki yumurta kalitesi farkıdır.
Büyük tur operatörlerinin getirdikleri ‘’Sejour’’ tatili amaçlı turistin ekonomimize katkısı yadsınamaz.
Ucuza alıyorlar, ucuza satıyorlar, büyük cirolar yapıyorlar. Antalya’ya , Mayorka’ya TUI, MUI, FTI gibi adını çoğunuzun bildiği operatörlerin getirdikleri turist çiftlikte, güneş görmeden suni besleme yoluyla bize yumurta veren tavuklar gibidir.
Oldukları yerden bir-bazen iki hafta dışarı pek çıkmadan ,çoğunlukla güneşlenme, yeme içme ve eğlenme üçgeninde kalarak, dövizi çoğunlukla otele bırakan turistlerdir kast ettiğim kategoridekiler.
Kültür turisti ise gezen tavuk gibi, gezer de gezer, bir gün bir yerde, ertesi gün başka bir yerde, gördükleri yedikleri her gün farklı nitelikte, farklı mekanlarda, farklı alanlardadır. Tanımak ,bilmek, onlarla ruhunu ,beynini eğitimini , keyfini beslemek ister, tadar, merak eder, dener, alış veriş yapar. Daha pahalıya gelse de aldığı servisin değerini bilir. Tabldot yerine ‘’a la cart ‘’yer, seçer, beğenir, ister, alır ve öder. Müzeye gider, çeşitli araçlarla seyahat eder, Jeep, ATV, Yat, Yamaç paraşütü, Fayton (Maalesef Adalardan yok ettiler şimdilik) Balon, Vapur, deniz motoru, teleferik, tramvay, otobüs, 56 model Chavrolet, Banana, Helikopter ,ne gerekiyorsa biner, sürer, dener, sabah ayrı ,öğle ayrı, akşam ayrı mekanlarda yer, içer, müzik dinler, manzara seyreder. Kapalıçarşı’da da, Mahmutpaşa’da da, Kadıköy’de de, AVM’lerde de alışverişini yapar. Bez bebek alır Ürgüp’ten, bakır işi hediyelikler alıp Maraş’tan, Dondurmasını hem orada, hem Görele’de yer, Pidesini tadar, Baklavasını alır evine götürür.
Selfi’den ziyade Efes’i, Bergama’yı, Van kalesini, Nemrutta güneşin doğuşunu ya da batışını seyreder, süslenmiş develerin, balık tezgahlarının fotoğrafını, videosunu çekip paylaşır anında sosyal medyada., Martılara simit, ekmek atanları görür, kendisi de atar. Köy kahvesinde oturur, çayını içer, köy düğününü görür, onun da kolundan tutup davet ederler Zeybeğe, Horan’a , Çayda Çıra’ya, nargile içeni seyreder, merak eder kültür turisti.
Cebinde ne varsa, neredeyse son kuruşuna kadar harcar, harcadıkça doyar mı! Doymaz! bir daha gelip görmediklerini tatmadıklarını, duymadıklarını dinlemediklerini, denemediklerini dener.
Bu, Türkiye’ye gelen kültür turisti için de böyledir, Moğolistan’a , Zanzibar’a ,Katmandu’ya, Patagonya’ya giden turist için de aynıdır.
Ülke olarak neyi destekleyelim, neyi ön plana çıkartalım? Turizm’i sahillere mi hapsedelim, yeter görelim, yoksa yurdun her köşesine mi yayalım. Karar siyasetin!
Teşvik, destek sahillere turist taşıyanlara, oralara otel yapanlara olduğundan daha da fazla kültür turizmi, doğa turizmi, gastronomi turizmi, yayla turizmi, inanç turizmi, kongre turizmi yapanlara sağlanmalıdır.
Onlar sofranıza içi koyu kayısı renginde nefis, doğal, besleyici ülkeye tamamı kalan geliri, hem de ortalamanın çok üzerinde sağlıyor.
Desteği turistin cebine değil, onu bu ülkeye, bölgeye, kentlere, köylere getirenlere, bu tür turizm yapanlara verdiğiniz zaman doğru karar verecek, sanırım daha doğru iş yapmış olacaksınız.
- 29 Ekim, en büyük bayramımız, Cumhuriyet bayramımız - 30/10/2024
- Turizm özgürlüğün elbisesidir, gıdası demokrasidir. - 17/07/2024
- BAD-EL HARAB-ÜL TÜRSAB - 11/02/2024