Önceki yıl tarihi ve turistik yerlerini tanıtan Puglia, bu kez gastronomisini tanıtmak amacıyla Avrupadan basın mensuplarina yeme içme fam tripleri düzenlemeye başladı.
Ocak ayı ortasinda gerçekleşen ilk fam grubunda yer alan Alman gazeteciler ile birlikte 6 gün boyunca Puglia bölgesinde çeşitli tanıtım turlarına katıldık.
Puglia turizm otoritesi artık tanıtım turlarına Türk turizmcileri de dahil ederek daha çok Türk turisti bölgenin farklı destinasyonlarına çekmek ve yeni turizm ürünlerini tanıtmak için yoğun programlar düzenliyor. Bu yıl yine Puglia bölgesinin önemli yerleşim yerleri olan Salento ve Serrano gastronomi tanıtımı için seçilen yerler oldu. Yeme içme konusunu ön plana çıkarmak için bölgenin en önemli iki ürününü üretimden şişelenmeye kadar medya mensuplarına hem görsel tanıttılar ve hemde midesel olarak tanıttılar.Tabii tüm medya mensupları görsel den çok damak zevklerinin doruk noktalara ulaşması nedeniyle midesel tanımı tartışmasız ön plana çektiler.
Puglia’nın en büyük kenti Bari’ye yine Türk Hava Yollarının tarifeli seferei ile ulaştıktan sonra Serrano bölgesinde küçük bir aile işletmesi olan Arcona Bed & Breakfast’ın pırıl pırıl odalarına yerleştik. Tesisin sahipleri baba Luigi ve oğulları Roberto ve Marco 6 gün boyunca inanılmaz bir konukseverlik göstererek bizleri ağırladılar.
Bari’den 2 saatlik yolculugun yorgunluğunu bu sevimli tesisteki odalarımızda üzerimizden attıktan sonra yemek şölenlerine hazır olduk.
İlk durağımız akşam yemeği için Serrano’nun şirin restoranı L’s Restorante – Pizzeria oldu. Ev yapımı geleneksel Italyan tadımlıklarının ardından Risotto di mare ve restoranın müşterilerin de görebildiği taş fırınında pişirilen Pizza Frutti di Mare grubun Alman mensupları ile beni yemek konusunda keyifli bir görüş alışverişine sürükledi. Risotto bizim bugüne kadar gerçek risotto yemediğimiz sonucuna vardırıken, neredeyse tüm deniz ürünlerini içeren Pizzanın da bu kadar nasıl ince pişirilebildiği sorumuzu yanıtsız bıraktı.
Puglia Bölgesi’nin iki önemli siyah üzümünden biri olan Negroamaro Salento kırmızı şarabı, 14.5 alkol derecesi ve meyankökü aroması ile sonrasında da Panteleo kırmızı sek şarabı bu mükemmel yemeğe eşlik etti.
Ertesi gün, grubun programı akşam bir toplantıyla başlayacağından küçük köy Serrano’nun tamamını birkaç saat yürüyüş ile öğlene kadar serbestçe gezdik. Öğle yemeğimiz fam turumuz boyunca hemen tüm öğlen yemeklerini yiyeceğimiz Serrano’nun çiftlik evi Lu Schiau oldu. Lu Schiau ailesinin aynı adı taşıyan sempatik konuk evi ve restoranında doğal organik sebze ve meyveler ile yapılan lezzetli yemeklerini turmuz boyunca her öğle yemeğimizde tattık. Gazoz kapağı ile kapatılan su şişeleri ile servis edilen organik üzümden yaptıkları markasız kırmızı şaraptan da 1 şişe satın alarak evimize getirdik.
İlk gün Salento kütüphanesinde basın toplantısı ile 6 günlük programı öğrendik ve bölgenin folklor ekibinin müzik ve dansları ile yine restoranımız L’s e bu kez tüm grubumuz ile gittik.
Her seferinde farklı tatlar, farklı menüler ile tüm akşam ve öğle yemeklerimiz bu iki restoranda verildi. Her seferinde değişik menülere bölgenin değişik beyaz ve kırmızı şarapları eşlik etti. Müthiş Serrano mutfağı ile İtalyan deniz ürünleri ve pasta çeşitlerinin tadı damağımızda kaldı.
İkinci günün ilk durağı San Giorgio Kooperatifinin zeytinyağı fabrikası oldu. Fabrika’da zeytinyağının hangi evrelerden geçtiğini fabrikanın değişik bölümlerinde tanıdık. Elbette sonunda tadım testleri ve satış duraklarına da uğradık.
Öğleden sonra Bizans yapısı Saint Cristina Crypt (Kilise Mahzen ve mezarlığı) gezildi. Cappella Sistina adlı mu yapıdan sonra Arkeoloji müzesi tanıtıldı.
Üçüncü gün Serrano’nun tarihi sokakları ve zeytin ağaçlarından modern makinalarla zeytin hasatı görüldü. Bir çiftlik evi olarak yabancı konukların da kalabildiği 1623 yılı yapısı Masseria Maurani bahçesinde zeyitn yağı tanıtımı ilgi çekti.Burada Dünya Turizm Ödülleri galasında tarafımdan ödül alan Apulia otel grubunun sahibi Luigi Anfosso ile karşılşmam ayrı bir süpriz oldu. Apulia’nın çiftliğinin organik zeytin yağı ve bu yağından üretilen organik güzellik ürünlerini de tanımış olduk.
San Marzano di San Giuseppe ziyareti ve Gravina mağaralarının gezilmesinin ardından akşamın ziyareti Primitivo di Manduria şarap mahzenleri ve San Marzona şarap fabrikası oldu.
Bir kooperatif olan San Marzona şarap fabrikası başkanı Francesco Carola tarafından tüm bölümleri ile tanıtılan yılda 10-15 milyon şişe şarabı üretildiği fabrika’da akşam yemeği dans gösterileri ve çok çeşitli organik bölge peynirlerinin olduğu açık büfe ile son buldu.
Son gün Roca Vecchia arkaeolji parkı, şehrin mozayik fabrikası ve hergün kurularak çalıştırılan tarihi saat kulesinin gezilmesi ile program son buldu.
İtalyan mutfağı sadece makarna ve pizza’dan ibaret olmadığı ve her yöreye özgü değişik tatları ile de gastronomy turizminde de iddialı. Bu turizmin öncülüğünü yapan Puglia Turizm Örgütü’de yeni lezzet ürünlerini tarihi zenginlikleri ile sunarak arka arkaya tanıtım turları düzenliyor.
Dostmuz sevgili Carmen Mancarella’da bu tanıtımların başında Avrupalı gazetecileri yıl boyunca konuk ediyor. Carmen’in bizden sonraki grubu da Fransa’dan gelecek medya mensubları olacak.
