Türkiye Seyahat Acentaları Birliği (TÜRSAB) 24. Dönem Başkan Adayı Davut Günaydın, 30 Kasım’da gerçekleşecek ‘Genel Kurul’ öncesinde İstanbul’da seyahat acentası temsilcileriyle bir araya geldi. Haliç Kongre Merkezi’ndeki büyük ‘İstanbul Tek Yürek’ buluşmasında seyahat acentaları tarafından karşılanan TÜRSAB Başkan Adayı Davut Günaydın, konuşmasına Mevlana’nın sözü, “Küsmek ve darılmak için bahaneler arayacağınıza sevmek ve sevilmek için çareler arayın” diyerek başladı.
TÜRSAB’ın 24. Genel Kurulu’nun seyahat acentalarına hayırlı olmasını temenni eden Davut Günaydın, “Bu genel kurulda yeni bir sayfa açacağız. Birbirimize daha çok sarılacağız, birbirimizin dertlerini daha çok dinleyeceğiz. Bu Genel Kurul TÜRSAB’a yakışır bir kurul olacak. Benim dileğim budur. Küskünlükler artık bitsin. Ben hiç kimsenin devamı ve adamı değilim. Benim tek pusulam sizlersiniz ve kimseden icazet almadım. Ama maalesef bazı meslektaşlarım böyle bir dedikodular çıkardı. ‘Onun adamı’, ‘Bunun adamı’ dediler. Allah’a çok şükür bizim pusulamız sizlersiniz” dedi.
“Sektörün sıkıntılarını iyi analiz ettik” diye konuşmasına devam eden Günaydın: “Sizlerle birlikte bu analizlere ve sorunlara çözüm bulacağız. Antalya’ya 15 milyon, Türkiye’ye 50 milyon turist gelecek ve bu açıdan çok mutluyuz. Ama unutulan bir konu var. Bütün riskler seyahat acentalarının omzunda. Bizi soran, sıkıntılarımızı dinleyen yok. Biz sıkıntılarımızı yüksek sesle dile getirmek için sizin gücünüzle yola çıktık. TÜRSAB’ın sektörde ön saflarda olması gerekiyor. Bunu için de ‘İtibar’ dedik. Bizim bu itibarı maksimum seviyeye getirmemiz gerekiyor. Bunu nasıl yapacağız. Bizi ilgilendiren tüm bakanlıklarla, belediyelerle, valiliklerle, kurum ve kuruluşlarla bir araya geleceğiz. Kiminle gideceğiz tabi ki sizinle. Bizi çok iyi dinleyecekler. Sorunlarımızı en ince ayrıntısına kadar not ettik. Bu seçimi kazandığımız zaman Ankara’ya kamp kuracağız. Yönetim kurulu toplantılarımızı Turizm Bakanlığı’nda yapacağız” şeklinde konuştu.
TÜRSAB üyelerinin 2018’de 12 bin, 2019’da 8 bin 700 aracının durdurularak cezalar kesildiğini hatırlatan Davut Günaydın, “Kendi öz malvarlığımız olan araçlar bunlar. Hizmeti kendi araçlarımızla yapamıyoruz” dedi. Günaydın: “Önümüze hedef koyuyorlar ama bizi engelleyenler var. Buradan size söz veriyorum. Kendi münhasır hizmetlerimizi kendi öz malvarlığımız olan araçlarımızla yapacağız. Biz bu araç problemini çözeceğiz. Yüreğimiz, canımız yanıyor. Hastaneye gidip ‘ambulans kullanmayın’ diyebilir misiniz? Biz de itibarlı bir TÜRSAB olarak bu sorunu çözeceğiz. Bunun araştırmalarını yaptık, otorite ile konuştuk.” dedi.
Davut Günaydın açıklamalarına şöyle devam etti: “Bir dokun bir ah işit. Bizim hiç kimsenin ekmeğinde gözümüz yok. Ama diyoruz ki onlar da bize saygı duysun. Çince rehber bulamıyoruz. İşin garip tarafı bizim ülkemizde henüz Türkçe rehber yok. Onu da geçtim mesleğini layıkı ile yapan rehberlere selamımızı gönderiyoruz. Ama kaçak rehberlik yapanları da görüyoruz. Tur rehberliği problemini de en kısa zamanda çözeceğiz. Yeni kurslar açacağız ve en kısa sürede bu sorunu çözeceğiz. Bin 500 TL günlük isteyen rehber var. Gelin masaya çözelim bu sorunu. Almanca ve İngilizce rehber bulamıyoruz. Çünkü Türkçe turlara çıkıyorlar. Bin TL’nin üzerinde ücretle tura çıkan rehberleri biliyoruz. Böyle bir şey olabilir mi? Buna da karşı çıkıyoruz. Bu problemi kısa vadede çözeceğiz.
Havayolu biletleri bir başka konudur. Haksız rekabetin en üst noktada olduğu durum bu havayolu biletleri konusudur. Üst bayi, alt bayisinden daha ucuza bilet satamaz. Bunun neresi etik? Bu haksız rekabetin tavan yaptığı halidir. İnternet üzerinden satışları eşitleyeceğiz. 12 yıldır artmayan servis bedellerini de TEFE TÜFE’ye endeksleyip artıracağız ve kampanyalardan biz de yararlanacağız.
Kaçak faaliyetler içinse söyleyecek kelime bulmakta zorlanıyorum. Almış başını gidiyor. Bunu kim yapıyor; belediyeler, kamu kurumları, Ayşe teyzeler, üniversite hocaları yapıyor. Biz de bu duruma çanak tutuyoruz. Belgemizi kiralıyoruz, destek veriyoruz. Birlik ne yapıyor. TÜRSAB da TÜRSAB levhası olanları durdurup ceza kesiyor. Acentalardan ne istiyorsunuz. Size söz veriyorum, caydırıcı cezalar uygulamazsak çok ağlarız. Kaçak faaliyete geçen araca 2 ay ceza keseceğiz. Bunun mevzuatını birlikte yapacağız. TÜRSAB, otel dostu uygulaması başlatmıştı. Bunu acentaların lehine çevirebiliriz. Otel bu kaçak faaliyetlere destek veriyorsa TÜRSAB dostu olamaz. Kaçağı bir şekilde önleyeceğiz. Yılmadık onun da araştırmasını yaptık. Kaçak faaliyete katılan müşteriye biz de ceza keseceğiz. Bunun başka bir yolu yok. Büyüklerimiz ve duayenlerle siyasi partileri gezeceğiz. Partiler tur düzenliyorlar ama ‘seyahat acentası kullanın’ diyeceğiz. Seyahat acentası kullanma zorunluluğu var ve bizim bu noktada yol haritası çizmemiz gerekiyor. Kesinlikle ve kesinlikle sektörel disiplin şart. Kendi üyelerimiz buna uyacak ki itibarlı bir birlik olalım. Sektörel disiplin sağlayamazsak ciddi sıkıntı yaşarız. Bu konuyu çok önemsiyoruz ve elimizden geleni yapacağız.
Yolumuza devam edeceğiz. Konuşulmayanları konuşacağız. Gidilmeyenlere gideceğiz. Hac ve Umre konusunda kuralları revize edelim. Bu konu da acentaların münhasır hizmetidir. Buradan size söz veriyorum bunu da not edin. Mücadele edeceğiz. Hac kayıt sistemini daha adil duruma getireceğiz. Diyanet hem otorite hem de rakip olamaz. Bunu dillendirmemiz gerekiyor. Ya otorite olacaksınız ya da bu işi yapacaksınız. İkisi birden olmaz. Bu adaletli değil.
İç turizmle alakalı ciddi sıkıntılar var. Turizmi geliştirmek için iç turizm dinamiklerini harekete geçirmeliyiz ve tanıtım yapmalıyız. Turizmi 12 aya yayalım. Bundan güzel bir teklif var mı? Ama bunun için proje yok. Bizim bunun için de projemiz var. Bütün sorumluluk acentelerin omuzunda ama ÖTV’siz araç alamıyoruz. Bizim bunu başarmamamız için hiçbir neden yok. Belge devri ile alakalı sorular vardı. Biz belge devrinin önünü açacağız. Zamanında yapılan yanlışları yeni mevzuat ile çözeceğiz. Bizim yeni bir kanuna ihtiyacımız yok. Bizim 1618’imiz var ve bu kanunu revize edelim güncelleyelim. Arkadaşlar, oturacağız hep birlikte yeni yasal düzenleme lazımsa Çalıştay ve toplantılar yapacağız. Her bölgede yönetim kurulu toplantıları yapacağız. Hizmetin artık seyahat acentalarının ayağına gitmesi gerekiyor. Hukuk ordusu ile oturup düzenlemeler yapacağız. Bunu sizden aldığımız güç ile yapacağız. Emanetinize gözümüz gibi bakacağız.
Sıkıntılar belli, hem iç turizmde hem de dış turizmde sıkıntılar belli. Çözüm yolları da belli. Outgoing yapan acentalarımız müşterilerini yurt dışına götürürken özellikle vize konusunda sıkıntı yaşıyor. Acentalarımız yurt dışına fuara gidecek yine sıkıntı yaşıyor. Çünkü teşvik yok. Otelciye, hamamcıya, hediyelik eşya satana var bize yok. Bu fuar teşvikini alacağız. Hem teşvik alacağız hem de alternatif pazarlarda projelerimizle yer alacağız.
Manifestolarımızdan bahsettik. Yol haritamızı da sizlerle paylaştık. Bu manifesto bizim sözümüzdür. Bu manifesto bizim onurumuzdur. Size söz veriyorum yarım dönemde bunları yapmazsak emaneti size geri vermek için genel kurul yapacağız. Anadolu’yu karış karış geziyoruz. Kirasını, çalışanlarının maaşını, kredilerini ödeyemeyen acentalarımız var. Meslek elden gidiyor. Başkan adaylarına sesleniyorum, varsa bir projeniz bilelim. Değişim tamam olsun ama bu değişim acentaların lehine olsun. Acentaların önünü açacak proje yok. ‘Değişim devam ediyor’ ama bu değişim acentaların lehine olur inşallah.
Kesinlikle çok çalışmalıyız. Herkes elini taşın altına koyacak. TÜRSAB’ın asıl sahibi sizlersiniz. Siz hesap soracaksınız ki yönetim çalışsın. Adil olacağız, herkese eşit mesafede olacağız. İsraf etmeyeceğiz. Sadece para değil, zamanı da israf etmeyeceğiz. Hep birlikte çalışacağız. Bütün bölgelerin sıkıntıları farklı.
İstanbul’un da sıkıntıları var. Turizm gelirimizi artırmak için kruvaziyer turizmi geliştireceğiz. Gülhane’deki protokol yolunu sadece turizm araçlarına açacağız. Kruvaziyer turizmi için limandaki çalışmaları hızlandıracağız. Turist sayında dünyada ilk üçe girmeliyiz. Turizm gelirlerini kişi başı 1000 dolara çıkarmalıyız. Bunun için de yeni trendleri, yeni destinasyonları mutlaka öne çıkarmalıyız. Kongre turizminin önünün açılması için bütün paydaşların el ele çalışması gerekiyor. Turizm sektöründe kaptan TÜRSAB olmalı. Artık böyle olacak ve bunu kabul ettireceğiz.
Bizim mutlaka turizm çeşitliliğini artırmamız gerekiyor. İstanbul’da sadece tarihi yarım ada değil farklı turizm bölgelerini de hayata geçirmeliyiz. Acentaları ve turistleri bu bölgelere çekmeliyiz. Bütün turisti tarihi yarım adaya hapsettik. Böyle turizm olmaz. Herkesle oturup konuşacağız. Yeni şeyler lazım. Yeni projeleri uygulamaya koymalıyız. Bürokratlarla konuştuğumuz zaman ‘hadi iyisiniz yüzleriniz gülüyor’ ama acentaların yüzleri gülmüyor. Beni seyahat acentası ilgilendiriyor. Türkiye’yi gezdik sorunlar hep aynı. Bunları çözmek için elimizden geleni yapacağız.” (İha)