Endonezya incoming rakamlarını artırmak istiyor. Bu nedenle de ülkenin turizmcileri tanıtım için elbirliği ile yabancı acentacı ve medya mensuplarını ağırlıyor. 2013 de 8.8 milyon turisti ağırlayan Endonezya’nın henüz netleşmeyen 2014 rakamlarına göre 10.milyon turiste ev sahipliği yaptığı belirtiliyor.
Asya Pasifik ülkeleri arasında en çok turist ziyaretçisi sıralamasında 7 sırayı alan Endonezya, Dünyanın da en çok müslüman’ının yaşadığı ülke.
Endonezya toplam 17.508 adadan oluşan bir adalar ülkesi ve nüfüsu 250 milyon ki, bu rakam onu Dünyanın en kalabalık dördüncü ülkesi yapıyor.
Yurtdışı seyahatlerin de her yıl arttığı bu ülkeden ülkemize gelen turist sayısı 2014 yılında 50 bin olmuş.
Daha önce çeşitli nedenler ile ziyaret ettiğimiz bu ülkenin, bu kez 10 gün boyunca değişik turizm olanaklarını son hali ile göreceğiz. Gezimizin ilk durağı da bugün başlayacağımız Jakarta olacak.
İstanbul’un trafiğini öpüp de başımıza koymak gerekir. Jakarta’da 20 km’yi tam 5 saatte ( yazı ile beş saatte) alınca İstanbul’a çok haksızlık ettiğimi anladım. Artık çok iyi biliyorum ki Dünya’nın en kötü trafiği Jakarta’da.
Bir zamanlar şöyle bir soru sorulurdu; Bir vosvos’a kaç fil sığar ? Endonezya’da bir cami için böyle bir soru sorulabilir. Bir camide kaç kişi aynı anda namaz kılar. Yanıt 120.000. Endonezya turumuzun 2.gününde, rehberimiz bulutlu başlayan, sonra 28c de güneşi de gördüğümüz Jakarta’da bu bilgileri verdi.
Jakarta’daki İstiklal Camisi tam 120.000 kişiye aynı anda namaz kılma olanağı sağlıyor. Suudi Arabistan’da hac için gidilen bazi camileri de sayarsak Dünya’nın 4.büyük camiisi İstiklal Camii. Ya da Masjid Istiqlal. Mimarı, Endonezyalı bir hıristiyan olan Frederich Silaban’ın 1978 yılında inşa ettiği camii Endonezya’nın özellikle Müslüman turistler için en önemli uğrak yeri. Tıpkı bizim S.Ahmet camii gibi. Minare yüksekliği 90m ve iki kubbeli camii 10 milyona yakın insanın yaşadığı Jakarta’da her namaz vakti dolup taşıyor. Caminin inşaası 17 yıl sürmüş ve 12 milyon dolara mal olmuş.
Jakarta turumuz da öne çıkan turistik noktalar camiinin hemen karşısında yer alan kathedral, hemen altında Monas Milli Anıtı, turistik Jaksa caddesi, Enonezya’da tarihi yerlerin genel adı olan Kota bölgesi ve alışveriş noktaları Grand Indonesia , Plaza Indonesia mall, Plaza Samenggi ve konakladığımız Menara Peninsula otelin karşısındaki Plaza Slipi Jaya sayılabilir. Jakarta için dikkatli turistik notlar da şöye; taksiler ucuz ama en güvenli taksi şirketi Blue Bird, şaşmayın. Dövizinizi havaalanında değil şehirde değiştirin.
Balayı ve yoga adası Bali
Endonezya deyince akla gelen destinasyon elbette Bali. Önce Endonezya’ya yakın ülkelerin ve sonra da tüm Dünya’nın gözdesi olan Bali.
Burası bir balayı adası. Büyük otel ve resort zincirlerin yer aldığı modern Nusa Dua zengin turistleri ağırlarken, spa ve sağlık ile birlikte balayını da geçirmek isteyenler adanın diğer kesimlerinde tatil yapıyorlar.
Son olarak dört yıl öncede bulunduğumuz Bali’de trafik, minibüslerin kaldırılması ile bir hayli rahatlamış. Sahil ve plajlar hala halka açık.Tesislerin kendi plajları, birkaç istisna dışında yok. Tesisler ile deniz arasında yol var ve bu yol üzerinde de kafeler, restoranlar, küçük alışveriş mekanları bulunuyor. Plajlarda şemsiye ve plastik şezlonglar kiralayarak vakit geçirebiliyorsunuz. Yalnız deniz genelde okyanus dalgalarına açık olduğu için çok keyifli değil. Kumsal çok güzel ama deniz sadece surf için elverişli, yüzmek zor.
Bali’de turumuza başlamadan önce kısa bilgiler verelim. Bali’nin en hareketli yaşam bölgeleri Kuta, Legian ve Seminyak. Hem modern hemde Asya’ya özgü otantik yapılarda alışveriş, yeme içme ve eğlence sabaha kadar sürüyor. Volkanik dağ eteklerindeki yerleşim alanlarında yada adanın içkesimlerinde yine volkanik göl mazaralı, yepyeni butik ve spa oteller yapılmış. Bunların en önemli bölgesi adanın ortalarındaki Ubud bölgesi.
Turumuz standart. Önce yerel danslar ve müzik ardından Celuk caddelerinde altın ve gümüş işleme atölyelerini, sonrasında Batuan’da yağlıboya başta olmak üzere resim sanatçılarının atölyelerini, aynı yol üzerindeki Mas’da ağaç işlemelerinden hayran kalacağınız örnekleri görecek ve çok ucuz fiyatlara alışverişlerden oluşuyor. 1717m yüksekliğindeki Batur volkanik dağının eteklerinde aynı adı taşıyan Batur gölünü göreceksiniz. Rehberinizden uzaktan yerleşimini gördüğünüz göl kıyısında Avustralya’nın ünlü Aborjinler’ine benzeyen agresif yerlileri seçmeye çalıştık. 3134m ile adanın en yüksek volkanik dağının bulutlar arasından gözüken zirvesini fotograflamak sis nedeniyle bu kez zor oldu. Sonrasında adanın çok ünlü ve Dünyanın en pahalı kahvesi olan Luwak kahvesinin elde edilişini gittiğiniz botanik bahçesinde gördük. Maymuna benzeyen Luwak adında kedi büyüklüğündeki hayvan, kahve daha yeşil bir meyve iken kötülerini tükürüyor ama en lezzetli cinsini buluyor ve yutuyor. Sonra da bildiğimiz kahve çekirdeğini bir topak halinde dışkı olarak çıkartıyor. Rehberimiz iğrenmemize aldırmadan bize bu dışkı topağını koklattı. Hiçbir kötü koku duymadık. Sonra da çeşitli kahve cinslerinden yapılış kahveleri ikram ettiler ancak denemek istediğimiz Luwak kahvesinin küçük fincanına 5 USD odedik.
Günümüzün sonunda yol üstünde egzotik tropik meyvelerden satın aldık ve sabahın erken saatlerinden hava kararana kadar dolaşmanın yorgunluğunu atmak üzere otelimize döndük. Ancak akşam yemeği içinodamızda kısa bir süre kaldık. Evet, bu tip fam triplerde dinlenmek pek mümkün olmuyor.
Bali yeni evlenenler ve romantik tatiller için iyi bir destinasyon ama bizim gibi fam trip koşuşturmasında olanlar için değil !!!