Diğer benzer fuarlarda olduğu gibi EMITT 2019’da da aktif bir rol üstlenen Gastronomi Turizmi Derneği, her biri kendi alanında uzman konuşmacılardan oluşan içerik gücü ile fuara katılan hem sektör profesyonelleri hem de ziyaretçiler için farkındalık yaratan ve herkesin ilgisini arttıran, bilgi veren paneli ile dikkat çekti.
GTD Başkanı Gürkan Boztepe’nin moderatörlüğünü üstlendiği panelin ilk konuşmacısı gastronomi turizmine gönül vermiş, sosyal medyada marka olmuş bir fenomen Cem Karakuş’tu.
Cem Karakuş; Kentlerin markalaşma ve tanıtımı sürecinde sosyal medya ve fenomenler ciddi avantajlar sağlar.
Dijital dünyanın tanıtımda rol oynayan işin püf noktalarını anlattı. Sosyal medyanın markalaşmak isteyen şehirler için çok ciddi avantajlar sağladığını, belediye başkanlarının da bunu idrak ederek konunun uzmanı profesyonellerle işbirliği içinde olmaları gerektiğini belirtti. Trende yer bulunamayacak kadar Kars’ın çok popüler hale gelmesinde rol oynayan sosyal medya fenomenlerinin önemine dikkat çekerek, dünyada da farklı ülkelerin stratejilerinde sosyal medyada öne çıkan kanaat önderlerinin tanıtım sürecinde etkili olarak kullanıldığını ifade etti. Kendisinin de bu kapsamda GTD ile her zaman birlikte olacağını dile getirdi.
İkinci konuşmacı uzman diyetisyen Dilara Koçak, gastronomi turizminin Türkiye için çok önemli bir konu olduğunu ifade ederek başladığı sözlerine kendisinin bir Anadolu kızı olarak tüm gastronominin her boyutuyla ilgilendiğini dile getirerek devam etti. Doğduğu Tarsus ve Mersin yöresinin tadına doyum olmaz yemekleri ile nasıl fit ve sağlıklı kalınabileceğini anlattı. Türk mutfağının dünyaya tanıtımı konusunda bir misyon olarak kendisine ne görev düşüyorsa GTD’ye destek vermeye hazır olduğunu belirtti.
Mutluluk Okulu’nun kurucusu, dünya gezgini ve en üst seviyede uluslararası koçluk yetkinliğine sahip Ebru Nurluoğlu ise izleyenlere “mutlu olmak için mi yemeli, yerken mi mutlu olmalı” temalı bir konuşma yaptı ve mutlukla gastronomi arasındaki üç temel ilişkiyi anlattı. Bir sosyal ilişki ve iletişim aracı olarak yemek yemenin dolu banka hesabından çok daha önemli olduğuna dikkat çekti.
Panelin son konuşmacısı “Afiyet olsun, israf olmasın” hareketini dernekleştirmesi ile yemek israfına karşı mücadele eden Ali Akgün ise “dünyada her yıl 1.3 milyar ton yiyecek israf ediliyor. İsraf edilen yemekler yaklaşık olarak 1 trilyon dolarlık bir zarara karşılık geliyor. Sadece Avrupa’da yapılan israf, 200 milyon aç insanı doyurabilecek bir boyuttadır. İsraf edilen gıdanın sadece 4/1’i, dünyada açlık çeken 795 milyon insanı doyurmaya yetiyor” diyerek israfın ne boyutlarda olduğuna dikkat çekti “Yiyiniz, içiniz fakat İsraf etmeyiniz” dedi.
Konuşmacılara özel sorular yönelterek paneli yöneten GTD Başkanı Boztepe, Türkiye’nin tarihi derinliği olan lezzet mirası ile tek başına bile Türk mutfağının dünyada marka olabileceğine dikkat çekti. Şu sıralar yıldızı parlayan Peru, Nepal ve Çin mutfaklarının Türk mutfağından dahi iyi olmadıklarını ama Türkiye’nin ciddi tanıtım zaafları olduğunu vurguladı. GTD’nin de bu nedenle kurulduğunu ifade eden Boztepe, “Sahip olduğumuz lezzet mirası, turizmin diğer bileşenleri ile birlikte düşünüldüğünde Türkiye’nin dünyadaki en rekabetçi, en güçlü tek sektörüdür”dedi.
Üstlendikleri misyona da değinen GTD Başkanı Boztepe, “Biz bu eşsiz mutfak kültürümüzün tüm dünyada tanınması için projeler hazırlıyoruz. Etkinlikler düzenliyoruz. Yurt sathında ve dünyanın önemli kentlerindeki yaygın temsilcilik ağımızı kurduk. Devletler düzeyinde anlaşmalara imza atan tek sivil örgütüz. Eş değer sivil örgütlerle kalıcı ilişkiler kuruyor, işbirliği için ciddi adımlar atıyoruz. Nitelikli kadromuzu aramıza katılan yeni üyelerle her geçen gün daha da güçlendiriyoruz. GTD’nin 2019’da ülkemizin turizm gelirlerini artırmada çok ses getirecek etkili tanıtım çalışmalarını çok yakında duyacaksınız” diyerek panelin son konuşmasını yaptı.