Türkiye’nin batık envanterinin tespit edilmesi amacı ile Dokuz Eylül Üniversitesi bünyesinde yürütülen Mavi Miras projesi kapsamında, yeni bir aşamaya gelindi. İzmir’in sualtı kültür mirasını ortaya çıkarmak, korumak ve kültür turizmine kazandırmak amacı ile Nisan ayında DEÜ Deniz Bilimleri ve Teknolojisi Enstitüsü ile İzmir Kalkınma Ajansı (İZKA) arasında imzalanan protokolün ardından DEÜ Koca Piri Reis Gemisi ile başlayan çalışmaların ilk etabı, İzmir Valisi Yavuz Selim Köşger’in katıldığı programla Foça’da tamamlandı.
Toplam 9 ay sürecek üç etaplı projenin birinci aşamasını tamamlamaktan mutluluk duyduklarını belirten DEÜ Rektörü Prof. Dr. Nükhet Hotar, bilimsel araştırmalar sayesinde hem İzmir’in kültür turizmine katkı sağlayacaklarını hem de batıkların bulunduğu noktaları haritalayacaklarını söyledi.
Ege Denizi’ndeki batıkların gün yüzüne çıkarılması için ilk çalışmalara Kültür ve Turizm Bakanlığı’ndan alınan izinler doğrultusunda 2016’da başladığını hatırlatan Rektör Hotar, “R/V Koca Piri Reis Gemimiz ile yürüttüğümüz araştırmalarda, yandan taramalı sonar ve bin metre derinliğe inebilen gelişmiş ROV sualtı robot sistemi kullanılmakta ve tüplü dalışlar gerçekleştirilmektedir. Bu proje, Deniz Bilimleri ve Teknolojisi Enstitüsü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Harun Özdaş hocamızın başkanlığında devam eden ‘Mavi Miras’ araştırmalarının İzmir kıyıları ölçeğindeki özel bir bölümünü oluşturmaktadır” dedi.
İzmir Körfezi’nde belirlenen potansiyel alanlara yönelik Yandan Taramalı Sonar ile sürdürülen çalışmalarda 1.Dünya Savaşı’ndan kaldığı düşünülen 4 batığın 40-70 metre derinlikte bulunduğunu kaydeden Rektör Hotar, “Bu bölgeden sonra; Foça ve yakın çevresinin sonar haritalaması yapıldı. Geçtiğimiz yıl Foça’da tespit edilen Osmanlı Dönemi batığı üzerinde ayrıntılı bir belgeleme çalışması gerçekleştirildi. Batığa ait 2 adet demir savaş topu da çıkartıldı ve bu toplardan birisinde, 173 oɅ işaretlerinin yer aldığı tespit edildi. Ayrıca sağlam durumdaki seramik tabak, sürahi ve testiler de gün yüzüne çıkartıldı. Bölgedeki batıkların derin suda bulunmasından dolayı hocalarımız çalışmalarını, çoğunlukla ileri sualtı teknolojileri kullanarak yürütüyorlar. Ayrıca ROV ile stereo-fotogrametrik çalışma yapılarak da buluntuların dağılımı belirleniyor” diye konuştu.
Foça’da bulunan batığın Osmanlı ile Venedik arasından gerçekleşen deniz savaşında batan İtalyan kökenli savaş gemisinden izler taşıdığını aktaran Rektör Hotar, “Bununla birlikte batığın kimliğine ilişkin net bilgiye henüz ulaşılamadı. Hocalarımız, kazısı yapıldığı takdirde bu verilerin de elde edilebileceğini düşünüyorlar. Ayrıca batık alanında birçok buluntunun olması, çalışmaların heyecanını da artırıyor. İkinci etap çalışmalara da Temmuz ayında başlamayı hedefliyoruz. Proje sayesinde batmış gemilerin ve diğer kalıntıların bulunduğu bölgelerin haritalarını çıkarmayı ve uygun yönetim şekilleri geliştirerek İzmir’in bu alanda örnek olmasını hedefliyoruz. Başta Bakanlığımız olmak üzere; İzmir Valiliğine, İZKA Yönetimine, Doç. Dr. Harun Özdaş hocamıza ve mensuplarımıza teşekkür ediyoruz” ifadesinde bulundu.
İZKA ve DEÜ işbirliğinde başlatılan projenin turizmin çeşitlendirilmesi açısından önemli olduğuna dikkat çeken İzmir Valisi Yavuz Selim Köşger, “İzmir’in sualtı mirasının turizme kazandırılması ve turizmde yeni bir açılım yapılması ile ilgili bir çalışma yürütüyoruz. Hocalarımızın ifade ettiği gibi İzmir Körfezi ve civarı deniz altı turizmi açsından önemli zenginliklerden birisi. Turizmi hacimlendirmemiz, boyutlandırmamız ve 365 güne yaymamız lazım. Türkiye Cumhuriyeti’nin denizcilik tarihinde önemli işlevler görmüş olan Koca Piri Reis gemisi bugün de önemli bir işlev gerçekleştirildi. Foça açıklarında daha önce bilinmeyen bir batık tespit edildi. Buradan 2 tane demir savaş topu, çeşitli amforalar ve mutfak malzemeleri çıkarıldı. Bunu ilerleyen süreçte hem burayı hem de diğer taraflardaki batıklarla ilgili çalışmalar yürütülecek. Daha sonraki aşamada İzmir’de Deniz Savaşları Müzesi oluşturulması ile ilgili biz de valilik olarak katkıda bulunacağız. Rektörüm Prof. Dr. Nükhet Hotar başta olmak üzere projede görevli olan akademisyenlere ve gemi mürettebatımıza teşekkür ediyorum. Güzel bir çalışma yürüttüler. Kısa sürede bu sonuca ulaştılar, daha da güzel materyallere ulaşacaklarına inanıyorum. Türkiye ve İzmir için hayırlı olsun diyorum” dedi.