web analytics

23 Kasım 2024, Cumartesi

Kısa Çalışma Ödeneğini Keserek Turizmciyi Cami Avlusuna Terk Edemezsiniz

Kısa Çalışma Ödeneğini  Keserek Turizmciyi Cami Avlusuna Terk Edemezsiniz

Bu yazıyı  konudan haberi olan Bakanımıza yazmıyorum. Benim bildiğim hemen her şeyi  aynı koşullarda işini yürütmeye gayret eden  aynı zamanda bir meslektaşımız olarak Bakanımız  da biliyor.

Sayın Cumhurbaşkanımıza, hükümetin maliye bakanına  sayın bakanımızın anlatamadığı, karşısında duvar ören  ilgililere anlatmak istiyorum sıkıntıyı.

Neden uygulamaya konmuştu KÇÖ?

Bunun hangi koşullarda konduğunu KÇÖ müjdesinin verildiği günlerde sayın Cumhurbaşkanımız kamuoyuna açıklamıştı.

31 martta KÇÖ’nin sona erdirildiği günümüzde acaba o günün koşullarına göre her hangi bir iyileşme var mı?

Merak ediyorum, acaba ne iyiye gitti de bu ödeme sonlandırıldı?

Sınırlar mı açıldı? Pandemi koşullarında ülkemizde ya da başka ülkelerde, uluslararası boyutta iyileşme mi ortaya çıktı? Seyahat kısıtlamaları mı kalktı? Hasta sayısında, virüs kapmış u kişi sayısında bir iyileşme mi var?

Hasta sayısına baktığımızda, işler o kadar vahim boyuta varmış ki, Avrupa’da birinci, dünya ölçeğinde ise Hindistan’ın ardından ikinci sıradayız.3 Nisan tarihinde WHO yayınında  bunu gösteriyor.

Bırakın bir yıl önce başlayıp, daha hafif koşullarda bile sürdürülen KÇÖ ödemesi, geçmişe göre daha kötü koşullarda sağlık sorunlarıyla baş etme zorunda kalan ülkemizin turizmcileri bu karar ile yalnızlığa, açlığa, terkedilmektedir.

Hükümetin turizmcileri cami avlusuna bırakma tercihi hem insanlığa  hem turizme, hem de ülkemizin nadide turizm emekçilerine, yatırımcılarına, işletmecilerine reva görülmemelidir.

Hükümetimizin başı sayın Cumhurbaşkanımız ve Bakanlar  kurulundaki  ilgili  Bakanlar, durumu en ince ayrıntısına kadar tüm boyutlarıyla anlattığına emin olduğum Bakanımızın taleplerine sessiz kalmamalıdır.

Bu ülkenin nadide turizm çalışanlarının yeri cami avlusu değil, terk edilmişlik değil ülkenin baş tacı olmalıdır.

Bu ülkenin öz evlatları turizmcileri terk etmeyin.

Deniz Tüfekçi