Yemyeşil bir bir bitki örtüsü, rengarenk çiçekler, insancıl tropikal hayvanlar ve konuksever insanlar ülkesi, Kosta Rika.

Yıllardır davet aldığımız Expotour’a katılabilmek için yol koyulduk ve Kosta Rika’ya Miami’den 2.5 saat kadar tutan yolculuk sonrası başkent San Jose’ye ulaştık. 20 dakikalık bir kısa yolculuk ile de şehir merkezindeki otellerden birine yerleşebiliyorsunuz.

Önce tarihi ve coğrafi kısa bilgiler verelim. Kristof Kolomb’un 1502 yılında keşfettiği ülke 1821 yılına kadar İspanyolların egemenliği altında kalmış. 1949 yılında modern bir anayasaya kavuşan ülke barışcıl insanların yaşadığı 51 bin km2 lik küçücük bir ülke.Nüfus 4 milyon ve başşehir San Jose’de 1.5-2 milyon kadar. Barışcıl bir ülke çünkü Dünyada ordusu olmayan tek ülke.

Atlas ve Pasifik okyanusları arasında kuzey komşusu Nikaragua ve güneyde Panama arasında yer alan bir orta Amerika ülkesi.

Bu küçük ülke Dünya’da m2 ye düşen en çok sayıda değişik bitki ve hayvan çeşidine sahip.Dünya bitki ve hayvan varlığının %5i bu 51bin km2 lik ülkede bulunuyor.

Flora ve faunası 500 bin ile 1 milyon değişik tür den bitkiş ve hayvan içeriyor.İşte bazı rakamlar; 2.000 değişik orkide olmak üzere 9.000 bitki türü, 208 değişik memeli,220 değişik türden sürüngen, 850 kuş çeşidi.

Parklarda yürürken yanınızdan geçen iguana ve maymunların evcilliğine şaşıracaksınız.

Ve elbette ülkenin bu varlıklarının neredeyse tamamı koruma altında. Değil bitkilerden koparmak, ellemek bile yasak.Sadece gözlerinizle bu güzelliklere bakabilir ya da fotograflayabilirsiniz.

Tropik bir ülke olduğu icin Kasım – Nisan dönemi kuru ve ziyaret için en uygun zaman. Nisan –Kasım arası ise güney Asya’daki gibi bol yağışlı.

San Jose’de Expotur için kaldığımız iki, günde şehir merkezini dolaşma fırsatı bulduk. Meksika dan tanıdığımız tipik yapılaşma ve mütevazi bir yaşam aynen San Jose’de de görülüyor.

Şehrin merkezindeki Altın Müzesi ( Gold Museum) ve Milli Tiyatro (National Theater) mutlaka gezilmeli.

Yeme içme seçenekleri çok fazla. Meksika mutfağını andıran Kosta Rika mutfağında tavuk ve domuz yemekleri ağırlıkta.Amerikan fast food zincirleri eksiksiz olarak şehrin sokaklarında adım başı karşınızda.

Kosta Rika da diğer 2 günümüzü San Jose’den 4-5 saatlik bir otobüs yolculuğu sonrasında Pasifik kıyısındaki Punterenas bölgesinde geçirdik. Yol boyu yağmur ormanları arasında değişik tropik bitki ve hayvan çeşitlerini gördük.

Punterenas, ülkenin Pasifik kıyılarında plaj ve kumsalları ile ünlü.Balıkcılık ve turizm ağırlıklı işkolları arasında. Tekne ile gidilen ve bölge ile aynı adı taşıyan körfezde turistik yüzlerce ada mevcut.

Tortuga adası bizim gittiğimiz ve akvaryum gibi suda denize girme,dalış yapabilme olanakları bulduğumuz bir ada oldu. Ada dönüşü kaldığımız Paquera şehri yine tipik bir orta Amerika şehri olarak ilgimizi çekti.

Sonraki günümüz ünlü Tambor beach ata biniş,plaj keyfi gibi serbest zamanlar ile Kosta Rika’nın turizm etkinlikleri hakkında az da olsa bilgilendik.

Yaşam ucuzluğu ile Kosta Rika başta Amerikalı ve Kanadalı’lar olmak üzere Avrupa’dan Fransa,Almanya,Hollanda ve İskandinav ülke vatandaşlarının yatırım için tercih ettikleri bir ülke.

Ağırlıklı olarak bu ülkelerden Kosta Rika’ya gelen turistlerin sayısı 1.7 milyonu aşarken, 1.7 milyar dolar da gelir bıraktığını turizm Bakanlığı yetkililerinden öğreniyoruz.Ancak ülkenin turizme bakışı pozitif ve her yıl tanıtıma ayırdıkları para 10 milyon doları buluyor.

Yalnızca başşehri ve Punterenas bölgesini tanıma fırsatı bulduğumuz Kosta Rika yemyeşil ve tabii zenginlikleri ile huzur dolu tatil yapabileceğiniz ama bunun yanında hertürlü doğa sporlarına da olanakları olan bir yeni bir turizm ülkesi.