Genelde Cannes yapıldığı yıldan buyana ILTM, Lüks Turizm Fuarı nedeniyle gider olduk.
Oysa Cannes yaz aylarının şehri. Ünlü Cote D’azur ‘un kraliçesi. Nice şehrinden yarım saat uzaklıkta. Havaalanından hızlı otobüs servisi ile kolayca ulaşılıyor. Ulaşım için daha uzun vaktiniz var ve Cannes’a kadar diğer ünlü yerleşim yerlerini de görmek isterseniz şehiriçi belediye otobüsüne bineceksiniz.
Havaalanı yerine Nice’den de tren ile ulaşmak mümkün ve de keyifli.
Cannes’da her zaman her bütçeye göre otel bulmak mümkün. Tabii yaz aylarında yüksek sezon ve ünlü Film Festivali nedeniyle Mayıs ayında fiyatları ikiye katlayacaksınız.
Önerimiz tren istasyonunu baz alarak deniz ile arada kalan bölgede bir otel bulmak. Böylelikle yürüyerek gezeceğiniz Cannes’ın güzelliklereine kolayca ulaşabilirsiniz.
Eğer tatilinizi yaz ayları için belirlememişseniz size 3 gün yetecektir. Yürüyerek şehrin her tarafını rahatlıkla gezebilirsiniz. Ama yaz aylarında gelmişşseniz Boulevard de la Croisette’in boylu boyunca uzanan sahilinde halk yada özel plajları nedeniyle daha uzun kalabilirsiniz.
Birkaç kez bulunduğumuz yaz aylarında trafik inanılmaz sıkışık, plajlarda bir şezlong ya da bir havluluk, yer bulmak neredeyse imkansızdır.
Ama Aralık ayında bile güneşli günlerdebu plajlardan denize girenleri görünce şaşırmayın. Hatta siz de bir deniz banyosu yapıp güneşlenebilirsiniz.
Yürüyerek gezilecek yerleri şöyle belirleyebiliriz. Cafeler, restoranlar, plajlar ve ünlü markaların mağazalarının bulunduğu sahil boyu Boulevard de la Croisette’in bir yanı deniz diğer yanı lüks alışverişleriniz için sizi bekler.
Ancak alışverişin ana merkexi Rue D’Antibes caddesidir. Boulevard de la Croisette ile tren yolu arasında kalan bu parelel cadde ve onu kesen küçük sokaklar alışveriş yoğunluğu ile ünlüdür.
Boulevard de la Croisette üzerindekilerin dışında yeme içme için bir diğer alternatif de, dar sokakları, kilise ve kalesiyle eski Cannes diye adlandırılan Le Suquet dir. Burada gündüz kaleye ve içindeki parka tırmanabilir, muhteşem manzarası ve uysal martıları ile hem yat limanını da kapsayan asıl Cannes’ı hemde arka tarafta doğal plajları ile halkın Cannes’ını görebilirsiniz. Kaleye çıktığınızda Müzeyi de gezebilirsiniz.
Öğle ama daha çok akşam yemekleri için bu tırmanılan caddede çok sayıda , üstelik büyük bir kısmı Michellin yıldızlarına sahip restoranları keşfedebilirsiniz. Rue Meynadier’de antik dükkanları ve butikleri de görmelisiniz.
Bir Fransa klasiği olan ve Pazar günleri yarım gün açık kalan sebze, meyve ve çiçek pazarına meraklıysanız yine bu kale yolunun arkasını öneririz.
Cannes’da restoranlar, gece clubleri hatta plajlar dahil hemen her yere özellikle yoğun yaz aylarında rezarvasyon yaptırmanız gerektiğini unutmayın. Rezervasyonsuz yer bulabilmeniz ancak kış aylarında mümkündür.
Lüks turizm fuarının yapıldığı ve asıl ününü Film festivali ile duyuran Palais des Festivals’in kırmızı halısını yıl boyu süren diğer etkinliklerde de göreceksiniz. Sinema sanatcılarının kaldığı Carlton’ın içini mutlaka gezin. Majestic Barrierre ve Martinez’de diğer eski ve ünlü tarihi oteller. Notre-Dame Kilisesi, Parc Phoenix Botanik Bahçesi, Picasso Müzesi, Parfüm Müzesi de görülmesi gerekli yerler arasındadır.
Çok sayıda gece clubu ve bar size keyifli dakikalar yaşatacaktır. Ancak yaz aylarının vazgeçilmezi GOTHA night club’ü de görmeyi unutmayın.