Değerli turizm kamuoyu ve seyahat acentası sahip, yönetici ve çalışanları;
40 yılını bu sektöre harcamış, seyahat acentacılığı mesleğinin her kademesinde çalışmış, rehberlik de yapmış, rehber kursunda yöneticilik, eğiticilik de yapmış, zaman zaman otel işletmeciliği işine de soyunmuş bir meslektaşınız olarak TÜRSAB-Türkiye Seyahat Acentalara Birliği- ile 1979 yılından bu yana ilgilenmiş, TÜRSAB’ın üstlenmesi gerektiğine inandığım işlevleri üzerinde kafa yormuş, bu yöndeki çalışmalara katılmış, yönetim modelleri üzerinde öneriler getirmiş, meslektaşlarımın sorunlarını Genel kurullar dışında da bulduğum her fırsatta kamuoyu ve yönetimlerle paylaşmış birisi olarak iki dönem Türsab yönetim kurulu başkanlığı için aday da oldum.
1999 yılında başaran Ulusoy’un çok az bir farkla başkan seçildiği genel kurulda açık ara başkanlığı kazanacağımız belli iken ne yazık ki, başaran Ulusoy’un seçimi kazanması için sandıkta benim başkan adayı olduğum listeye verilen oyları sanki Başaran Ulusoy listesi kazanmış gibi onun adını okuyarak, listede o tür değişiklikler yaparak yönetime seçilmemiz acentaların iradesi, oyları yok sayılarak gasp edilmiştir. O işin içinde olup, oy değiştirme kumpasının parçası olup çalınan oy sayısının en az 150 olduğunu itiraf eden meslektaşlarım, o gün ne büyük bir hata yaptıklarını yıllardır itiraf ediyorlar.
Bu kumpas nedeniyle Başaran Ulusoy’un seçimi kazanması, benim listemdeki arkadaşlarımızın seçimi hile ile kaybetmesinin üzerinden neredeyse 20 yıl geçti.
Bu kumpasın ortaya çıkması o seçimden sadece 4 ay sonra ortaya çıktığında, vicdanı el vermeyen, birisi artık aramızdan ebediyen ayrılmış olan iki meslektaşımızın itiraflarını duyduğumda inanın hiç kızamadım. Demek ki biz hakkımıza, bize verilen oylara sahip çıkamamışız. Neredeyse yalvararak sandık başında durmalarını rica ettiğim , sandık alanını terk etmemelerini istediğim listedeki bir kısım arkadaşım başta olmak üzere bizim listemize destek verdiğini söyleyen meslektaşlarım giden otobüsü kaçırmamak, ertesi günün işine geç kalmamak gibi gerekçelerin yanında böyle eğitimli, kültürlü bir camiada oy hırsızlığının yapabileceğini de tahmin etmemişlerdi.
Demokrasi sahip çıkılırsa işliyor.
Seçimde başarılı !!! olamamış görünsek de, söylemlerimiz her zaman haklılığımızı ortaya koydu. Aradan geçen 20 yılda hiçbir gün mesleğime olan saygım nedeniyle konuyu kişisel bir mesele yapmayıp, katkıyı önemsediğim ve bunu kendime ilke edindim.
Görüyorum ki mesleğimize yapılacak katkıyı bir makam, ya da davet meselesine indirgeme alışkanlığı devam ediyor. Sadece yakınmakla kalmıyor, çamur atmakla da kendilerini rahatlatmayı seçiyorlar.
Bu güne dek başımı öne eğecek bir işlevin içinde bulunmadım. Birilerini memnun edecek söylemler yerine mesleğime ve meslektaşlarıma katkı sağlayacak uğraşılarla ilgilendim. Bir meslektaşımın arkasından ne söyleyebildiysem ,yüzüne de en az o kadar söyledim. Sadece söylemekle kalmadım, sık sık düşündüklerimi yazıya da döktüm.
Bütün bunları neden yirmi yıl sonra yazdım?
1- Demokrasi her ortamda herkese her an gerekiyor.
2- Mesleğini ve meslektaşlarını düşünmeyen kişilerin egosunun ne kendilerine, ne de mesleğine bir katkısının olmadığının, aksine tüm sektöre zarar verildiğinin artık bilinmesi gerekiyor.
3-Yeni yasa çalışmasında düşüncelerin ortak bir platformda tartışılmasının, bilgi akışının sağlıklı bir biçimde sağlanmasında büyük önem görüyorum. Demokrasinin her ortamda katılımcı şeklini ve özünü yönetimlerce yaşatılması çok önemli.
Artık aynı şeyleri değil, yeni bir anlayışı sektörün bütününde, Türsab’dan başlayarak hakim kılmalıyız. Çalıp çırparak, saklayıp kaçırarak ,ben bilirim diyerek, ya da onu bunu aşağılama yoluna giderek bu işler olmuyor, olmadığını da görüyoruz.
Mevcut yönetime mesleğimiz adına destek vermek de, uyarmak da, katkı sağlamak da bizim görevimiz.
Meslektaşlarıma 2019 yılında başarılar ,esenlikler ve bol kazançlı işler diliyorum.
Deniz Tüfekçi
- 29 Ekim, en büyük bayramımız, Cumhuriyet bayramımız - 30/10/2024
- Turizm özgürlüğün elbisesidir, gıdası demokrasidir. - 17/07/2024
- BAD-EL HARAB-ÜL TÜRSAB - 11/02/2024