Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, koronavirüsle mücadele tedbirleri ve turizm sezonunun başlamasına yönelik ‘ReTurkey’ (Yeniden Keşfet) organizasyonunda Sputnik’in sorularını yanıtladı.
Türkiye’de görev yapan 50 büyükelçi ile çok sayıda yabancı gazeteci, Türkiye’nin yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgınıyla mücadelesindeki normalleşme sürecinde sunacağı turizm hizmetlerinin anlatılacağı ‘Yeniden Keşfet’ tanıtım etkinliği için Antalya’da buluştu.
Kültür ve Turizm Bakanlığı’nca, düzenlenen etkinlik sırasında, Sputnik’in sorularını yanıtlayan Ersoy, koronavirüsten kaynaklı maliyet artışlarının, fiyatlara yansımayacağını, otellerin hedefinin fiyat arttırmak değil, operasyona tekrar başlamak olduğunu kaydetti.
‘Hem biz Rusları özledik, hem Ruslar bizi özledi’
Ersoy, 15 Temmuz’dan itibaren, Rusya’yla tarifeli seferlerin başlayacağı bilgisini verirken, bu yıl hedeflenen Rus turist sayısıyla ilgili olarak “Geçen seneki rakamları bu sene yakalamak mümkün değil, inşallah önümüzdeki sene telafi edeceğiz. Hem biz Rusları özledik, hem Ruslar bizi özledi diye düşünüyorum, hızlı bir şekilde telafi ederiz” dedi.
Kültür ve Turizm Bakanı, açık büfe ve her şey dahil konseptlerinde bir değişiklik olmadığının altını çizerken, sadece sunumun şeklinin değişeceğini vurguladı. Ersoy, Antalya’daki koronavirüs vaka sayısının düşük seyrettiğini de belirterek şöyle dedi:
“Rus turistlerin ziyaret ettiği Antalya bölgesi bu koronavirüs 11 Mart’tan bugüne kadar bakıldığı zaman en az vakanın olduğu illerden biri. Antalya’nın üç milyona yakın nüfusu var, ama toplam vaka sayısına baktığınız zaman beş yüzün altında yeni vaka sayısı. Bir günlük yeni vaka sayısına baktığımızda 45 civarında vaka sayısı var. O açıdan Türkiye’nin aslında rakamları da büyük bir turist potansiyeli ağırlamaya hazır olduğunu gösteriyor.”
İşte Bakan Ersoy’un Sputnik’in sorularına verdiği yanıtlar:
– Türkiye Rusya ile tarifeli uçuşları 15 Temmuz’da yeniden başlatmayı hedefliyor. Sizce, Rusya’dan ilk turistler ne zaman gelebilir?
15 Temmuz itibariyle tarifeli seferlerle birlikte turistlerin gelmesini hedefliyoruz. Gerekli hazırlıklarımızı yaptık. Onların bize olan bütün sorularını düzenli olarak cevaplıyoruz ister istatistik bilgiler olsun, sertifikasyon programı olsun. Türkiye, Akdeniz çanağında özellikle virüsle karşılanan önlemler bazında baktığımızda en hazırlıklı ülke, ve özellikle sertifika sisteminde hem ilk ülke, hem en iyi sertifikasyon sistemi yapmış olan ülke. Rus misafirler açısından baktığımızda da Rus turistlerin en çok ziyaret ettiği bir ülke. O yüzden 15 Temmuz’da başlayabilir diye düşünüyoruz. Tabii Rusya’nın buna hazır olması lazım, biz hazırız. Bizim özellikle Rus turistlerin ziyaret ettiği Antalya bölgesi bu koronavirüs 11 Mart’tan bugüne kadar bakıldığı zaman en az vakanın olduğu illerden biri. Antalya’nın üç milyona yakın nüfusu var, ama toplam vaka sayısına baktığınız zaman beş yüzün altında yeni vaka sayısı. Bir günlük yeni vaka sayısına baktığımızda 45 civarında vaka sayısı var. O açıdan Türkiye’nin aslında rakamları da büyük bir turist potansiyeli ağırlamaya hazır olduğunu gösteriyor.
– Koronavirüs sebebiyle otellerin faaliyetlerinde hangi değişiklikler olacak? Mesela çok merak edilen soru, otellerde açık büfe, animasyon gibi uygulamalara devam edilecek mi?
Açık büfe ve her şey dahil konseptinde bir değişiklik yok. Her ikisi de olacak, yalnız açık büfede sunum şekli değişecek. Açık büfede eskiden siz alıyordunuz, şimdi biz yemekleri camda koruma altında tutuyoruz, aşçılar var başında, siz işaret ediyorsunuz, istediğiniz kadar tabağa koyup size veriyorlar. Yani açık büfe devam ediyor, zaten değişmemesi lazım, o Türkiye’nin büyük özelliklerinden biri. Her şey dahil sistemde de değişiklik yok. Ancak sunum şekilleri değişecek. Bir de fiziki mesafeler korumak kaydıyla birçok aktivite zaten bizim sertifikasyon sistemimizde dahil edildi. Animasyon etkinlikleri belli fiziki mesafeler korunarak olmak şartıyla izlenebilecek, yani onlar da devam ediyor.
-Bu sezonda sadece sertifika alan oteller mi hizmet verebilecek?
Yok, sertifikasyon gönüllü bir sistem. Ama ona uymak zorunda olduğu genelgeler de var. Ama özellikle tur operatörlerini bilgilendiriyoruz sertifikasyon konusunda ve bizim turizm geliştirme ajansında da bunları listeliyoruz. Sertifika alan otel sayısı hızla artıyor, bugün itibariyle altı yüzü geçti yanılmıyorsam, bir ay içinde iki bin kadar otelin sertifika alacağını, sisteme dahil olacağını düşünüyoruz. Açılacak olan otelin yarısı sertifikasyon sistemine dahil olur, onlar ağırlıklı olarak Antalya, Ege gibi turizm bölgelerindeki oteller ve Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından lisanslandırılmış belgelendirilmiş oteller. Dediğim gibi bu sistem gönüllülük esasına dayalı, ama bütün tur operatörleri sertifikalı otellere öncelik vereceklerini söylüyorlar. Yani muhtemelen tur operatörleri satış başladığı zaman portföylerdeki otellere sertifika almayı zorunlu tutacaklardır diye düşünüyorum.
– Sizce koronavirüs nedeniyle otellerde konaklama fiyatlarında herhangi değişiklik beklenebilir mi?
Koronavirüs önlemlerinden dolayı bazı maliyetler otellere geldi, ama bu fiyat artışı şeklinde yansımayacak. Bu sene otellerin hedefi fiyat arttırmak değil, operasyona tekrar başlamak, öncelikli hedefleri o. Maliyet artışlarının fiyatlara yansımayacağını görüyorum zaten şu andan itibaren. Şu an da değişiklik yok, aynı fiyatlarla devam ediyor.
– Otel için söz konusu sertifikayı almak ne kadar zor olacak? Bu konuda hangi kriterler var?
Şimdi turistlerle çalışan kurumsallaşmış olan büyük oteller zaten büyük oranda bu sertifikasyon sistemine hazırdılar. Zaten fazla yenilik yok. Hijyen koşulları ağırlaştırıldı, personele düzenli eğitim verilmeye başlandı ve fiziki mesafelerin korunduğu lokasyonlar yaratıldı. Bu üç kritere uyduğunuz zaman zaten gerekli şeyi sağlamış oluyorsunuz. Önemli bir konu daha var. Bu sertifikasyon programına koronavirüs bittikten sonra da devam etmek istiyoruz, sadece kriterlerine bazı değişiklikler yapacağız, yani koronavirüsle ilgili direkt kriterleri çıkarıp onların yerine başka yeni kriterleri ekleyerek sertifikasyon programının ileride de devam etmesini istiyoruz. Çünkü turizm açısından geleceğin kurumsallaşmış hizmet standardı yüksek turizm hizmet veren ülkelerde, ürünlerde olduğunu düşünüyoruz, ve sertifikasyon programını geliştirerek devam edeceğiz bundan sonra.
– Yabancı ülkelerden gelen turistler için koronavirüs testi yaptırma zorunluluğu getirilecek mi?
Hayır, bizde şöyle bir uygulama var. Havalimanlarının girişinde turistlerin vücut ısısını ölçüyoruz, eğer ateşi otuz yedi nokta sekiz deredecen fazlaysa veya semptomlardan her hangi birini taşıyorsa ücretsiz test yaptırıyor. Aksi takdirde test yaptırmıyoruz. Çok hızlı bir test bu. Bir ila iki saat arasında sonucu çıkıyor netleşiyor. Onun dışında test uygulamamız yok. Artık Türkiye’de karantina uygulaması da yok, 1 Haziran’dan itibaren karantina uygulamasına son verildi.
– Bir turistin koronavirüse yakalanması halinde kaldığı otelin ne gibi tedbirler alması gerekecek?
Herhangi bir semptom gösterdiği için test yapıldığını, testin de pozitif çıktığını farz edelim. Otellerde şöyle bir sistem var, bu konuda özellikle Türkiye Otelciler Birliğiyle bir mutabakat sağladık, otellerde izole edilmiş bir kat oluşturulacak. İzole edilmiş bir kat veya ayrı bir apartman, blok gibi düşünün bunu. Virüs çıkan hastayı ilk önce hastaneye sevk ediyoruz, doktorlar hastanede yatması gerekliliğini görmezse, izolasyon yeterli derse hasta otelinde kalmaya devam edebiliyor, tedavisine izole edilmiş katta devam edilecek. Ayrıca eğer mesela 7 günlük izolasyonu var, ama tedavisinin sonuçlanması için yedi gün daha kalması lazım ise o zaman otel ikinci yedi günü misafir ediyor. Hasta taburcu olana kadar konaklama masraflarını üstleniyor.
-Daha önce Türkiye’nin şöyle bir tutumu vardı: yabancı turistler tatildeyken sadece otel alanında bulunmamalı, aynı zamanda ülkenin tarihi, kültürel görülmeye değer yerlerini ziyaret etmeli. Bu bakımdan turistlerin seyahat programlarında değişiklikler olacak mı?
-Burada da birkaç sertifikasyon programı var, belli kuralları var. Bu bağlamda ören yerlerine de sertifikasyon sistemini uyguluyoruz, orada bazı girişleri denetimli hale getirdik, ama gelmek gezmek isteyen turistlere kapılarımız açık. Dediğim gibi orada da belli kriterler var, ama aslına bakarsanız bunlar yolcuya daha çok konfor getiriyor.
– Bilindiği gibi geçen sene Türkiye’ye gelen Rus turist sayısında rekor kırıldı. Bu yıl için Rus turist sayısı açısından beklentiniz ne? Önümüzdeki yıl iki ülke arasında karşılıklı kültürel programların gerçeklemesi mümkün mü?
Zaten biz bunu düzenli olarak devam etmeyi planlıyorduk, bunu önümüzdeki yıl yapmaya hazırız. Kültürel faaliyetler, iki ülke arasındaki ilişkileri geliştirmek açısından önemli bir mihenk taşı olarak görüyoruz. Tabii geçen seneki rakamları bu sene yakalamak mümkün değil, inşallah önümüzdeki sene telafi edeceğiz. Hem biz Rusları özledik, hem Ruslar bizi özledi diye düşünüyorum, hızlı bir şekilde telafi ederiz.