Yıllarca yaşanılan vize ve ulaşım zorlukları bu yıla dek Tayvan’a gitmemizi engelledi. Türkiye’de elçilik ve konsolosluğun olmaması nedeniyle vize alınamaması ve doğrudan ulaşım imkansızlığı bu engellerin en önemlileriydi. Birkaç yıl önce başlayan e-vize’de de mutlaka bir davetiye gerekliliği de ülkeye giriş zorluklarını sürdürdü. Bu yıl Tayvan Turizm Otoritesi Türk turist beklentileri ile başlayan tanıtım çalışmaları sonucunda, 28 Şubat – 7 Mart arasında Tayvan’ın farklı şehirlerine bir info turu düzenledi ve biz de Tayvan’ı tanıma fırsatı yakaladık.
Güney Doğu Asya’daki ülkelerin kendine özgü ama birbirine çok benzeyen çevre ve yaşam görünümleri nedeniyle doğrusu Tayvan’da da farklı bir durumla karşılaşmayacağımızı düşünüyorduk. Ancak daha Taipei Taoyuan Havaalanına inince başlayan hayretimiz, konaklayacağımız Hyatt Oteline varıncaya kadar gördüğümüz düzenli yollar, rahat ve akıcı trafik, temiz caddeler, hiç de yoğun olmayan insan toplulukları ile bizi iyice şaşırttı.
Sanki bir orta Avrupa ülkesine gelmiştik. Ve bu düşüncelerimiz Tayvan’ın yalnızca başkenti Taipei de değil, görme fırsatı yakaladığımız diğer şehirlerinde de değişmedi.
Tayvan Turizm Otoritesinin düzenlediği turda başkent Taipei, Chiayi, Tainan, Alishan ve Nantou şehir ve bölgeleri gezildi.
Hyatt oteline yerleştikten sonra ilk akşam yemeğimizi Fas yemekleri sunanbir restoran olan Khana-Khazana’da yedik.
Sonraki gün turumuzda ilk olarak Taipei şehri çok kısaca gezildi. Her yeni yıla ilk giren şehirlerden biri olan Taipei’nin havai fişekleri ile tanıdığımız Taipei 101gökdeleni şehrin en önemli turistik yeri. Taipei 101, 508 m yüksekliği ile 2004-2007 yılları arasında Dünyanın en yüksek binası olarak tanındı.
Öğle yemeğini yediğimiz Pakistan restoranının ardından şehrin alışveriş merkezinde kısa bir tur yaptık.
Kısa gezimizin ikinci durağı olan Chiayi’ye yapacağımız hızlı tren yolculuğu öncesinde modern Taipei ana tren istasyonunu, bu yolculuğumuz gibi hızlıca gezdik. Kısa sürede vardığımız Chiayi’de akşam yemeğimizi de yiyeceğimiz Maison de Chine otelindeki odalarımıza yerleştik.
Turumuzun üçüncü gününde bir Çin geleneksel festivali olan ve her yıl farklı bir şehirde organize edilen Lantern Festival (Dilek Feneri Festivaline) katıldık. Festival bu yıl Chiayi’de gerçekleşti. Sabah programı için önce festivalin açılış konuşmaları ile basın toplantısına katıldık.
Akşam açılışı yapılacak festival öncesinde modern National Palace Müzesinde Tayvan tarihinin zengin eserlerinin sergilendiği salonlar gezildi.
Tayvan gezimize adını veren festival için Tayvan’ın ilk cumhurbaşkanı olan bayan Tsai Ing-Wen’in açılışını yaptığı Dilek Feneri Festivali ( Lantern Festival)’nin renk cümbüşüne karıştık. Binlerce birbirinden farklı figürler ile süslenmiş fenerler, bir aya yakın bir süre bu festivalde müzik, dans ve eğlence sunumlarıyla yerli ve yabancı konuklara her gece boyunca keyifli dakikalar yaşatıyor.
Akşam yemeği konaklamamızı da yapacağımız Nice Prince otel’in bir yemek odasında verildi.
Dördüncü günümüzün durağı tarihi başkent Tainan oldu. 17.Yüzyılda Hollanda’lıların kurduğu Tainan da QiGu tuz dağı şehrin en önemli turizm ürünü olarak ziyarete açılmış. Tuzdan yapılmış şampuan, diş macunu ve güzellik malzemeleri gibi yüzlerce farklı ürün turistik mağazalarda satılıyor.
Taijiang Milli Parkındaki sulak alanlarda yetişen ve koruma altına alınan Mangrove ağaçlarının bir tünel gibi kapladığı Sicao Mangrove Preserve’de botlar ile yapılan Sicao yeşil tünel adı verilen kanal gezisi ilginç bir turizm ürünüydü. Ancak öncesinde ziyaret edilen Sihcao Dajhong tapınağı Taoist inançlı insanların ibadet edip, dilekler tuttukları bir dini merkez de şehrin diğer turistik yerleri olarak da ilgi çekti.
Hollanda kalesi Fort Zeelandia ve yöresel gıda ve hediyelikleri satıldığı Anping Gubao tarihi sokak çarşısından sonra ulaşılan Anping Kaitai Matsu Tapınağı da görülecek yerler arasında.
Beş yıldızlı Silks Place Tainan’da yenen akşam yemeği ve konaklamanın ardından gezinin 5. günü Alishan National Scenic bölgesinin tanıtımı olarak programlanmıştı.
Yol üzerindeki Yengeç Dönencesi merkezinin ziyareti, Alishan dağı yamacındaki çay bahçeleri ve Alishan’ın ilk insanları olan aborjinlerin YuYuPas Tsou kültürel köyü ve gösterilerinden sonra Mafe restaurant’da öğle yemeği yenildi.Ardından Long Yun Leisure Farm tanıtımına katılınarak geceleme de bu çiftlik evinde yapıldı.
Turumuzun altıncı ve son günü gezimizin en keyifli gününü yaşadık. Tayvan’ın Nantou bölgesinde bulunan Formosan Aborigin kültür merkezi aynı zamanda bir tematik park.Tepesine teleferikler ile çıkılan dağ’ın yamaçlarında yer alan kültürel alanlar, müzeler, çiçek bahçeleri, su göletleri ve
Amerika’daki tematik parkları hatırlatan Lunapark treni (roller coasterlar ), sea worldvari oyunlar, gösteriler …vs. yerli , yabancı turistlere dönük.
Günün sonunda Sun Moon Lake’de yapılan tekne gezisi bize İtalya’nın Lago di Garda yada Como gölünü hatırlattı. Dik dağlar arasına saklanmış Sun Moon Lake çevresindeki lüx oteller ile İtalya’daki benzerlerinden eksik değildi.
Son akşam konaklamamızı yapacağımız Fleur de Chine otel’de Japon stili yer yataklı odasında yaptığımız geceleme bize ayrı bir nostalji yaşattı.Akşam yemeğini yediğimiz mükemmel restoranı , yiyecek çeşitliliği ve düzeni ile bu turdaki en iyi yemeğimiz olarak kayıtlarımıza geçti.
Ve Tayvan’daki son günümüz tarım turizmi de yapılan Tai Yi Resort’da önce meyve bahçelerinde çilek toplama ardından restoranında verilen öğle yemeği ile sürdü.
Yemek sonrası yine ilk gün çok az gördüğümüz Taipei’nin farklı bölgelerini gezdik. Pekin’in ünlü Tiananmen meydanına benzeyen bir meydanda yer alan Tayvan’ın kurucusu Çan Kay Şek’in Anıt Mezarının olduğu binada askeri bir seremoni sonrası
Taipei’nin Budist Lungshan Tapınağı’nda bir ayin sırasında gezdik.
Sonra bir uzakdoğu geleneksel gece pazarlarından Shida Night Market, Huaxi turist pazarı ve son olarak da Ximending maydanındaki modern alışveriş sokakları Taipei gezimizin sonunu olşturdu.
Taipei’ye hergün direk uçuşu olan THY ile dönüşümüz için akşam Taoyuan Havaalanına gelerek bize mükemmel bir rehberlik örneği gösteren rehberimiz Dreng ile vedalaşarak Tayvan gezimizi noktaladık.
Lantern Festival gibi çok sayıda önemli festivaller başta olmak üzere, ülke içi ulaşımı kolaylaştıran mükemmel hızlı tren, tarım ve köy turizmi, Disney’leri andıran eğlence turizm mekanları, termal turizm gibi çok sayıda Tayvan’ın turizm ürün ve destinasyonları turumuzun ana tanıtımını oluşturdu.
15 Mayıs 2013 tarihinde Türkiye ve Tayvan’ın karşılıklı olarak sınırda vize uygulaması başlatmaları ile turizm rakamları da arttı. Tayvan Türkiye ile turizm ilişkilerini artırmak istiyor. Geçtiğimiz yıllarda birkaç bin olan Türk turist sayısını daha da artırmak içinuğraşıyor. Bu yüzden de Türkiye’de tanıtım çalışmalarına başladı.
23 milyon nüfus ve 40bin USD ye varan kişibaşı geliri ile zengin bir ada ülkesi olan Tayvan, yukarıda yazdığımız rakamlardan da görüleceği üzere hiç ihmal edilmemesi gereken bir ülke.
Bizim Bakanlığın verileri arasında yer almayan Tayvan’lı turist sayısını, Tayvan Turizm Bürosu yayınlıyor. Bu verilere göre 2015 yılında 47.083 olan Tayvan’lı turist sayısı 2016 da 69.564 ve 2017 yılında 63.795 olarak gerçekleşti. Bu ülkede neredeyse hiçbir tanıtım çalışması yapmadan ülkemize gelen 70 binlere yakın Tayvanlı turist sayısının, yapacağımız tanıtım çalışmaları ile 100 binlere çıkması mümkün. Bakanlığın 2017 turist sayıları arasında yer alan Tayland, Singapur , Malezya gibi ülkelerden gelen turist sayısın çok üstünde turistini ağırladığımız Tayvan ile turizm ilişkilerini daha da büyütmek için çalışmalarımızı artırmalıyız. ( Füsun Töre )