Kültür ve Turizm Bakanlığı ile Diyanet İşleri Başkanlığı arasında ‘Ayasofya’da yürütülecek koruma, geliştirme, tanıtım ve yönetim faaliyetlerine ilişkin iş birliği protokolü’ imzalandı. Diyanet İşleri Başkanlığı’nda düzenlenen imza töreninde konuşan Bakan Ersoy, Ayasofya’nın yeniden ibadete açılması konusunda herkesin fikrini belirtmesinin normal olduğunu, bu fikirlere saygıyla kulak verdiklerini söyledi. Ersoy, “Ancak hiç kimse bağımsız yargının aldığı ve milletimiz tarafından da büyük bir memnuniyetle karşılanan bu kararın üstünde değildir. Bugün Ayasofya sapasağlam ve işlevsel bir halde ayakta duruyorsa bütün kültür, inanç ve tarih zenginliğiyle UNESCO Miras Listesi’nin bir parçasıysa, dünya bunu 567 yıldır Ayasofya Camii’ni değerli bir emanet olarak sahiplenen, yeri geldiğinde canını siper ederek koruyan Türk Milletine borçludur. Haçlı ordusundan tutun da 20’nci yüzyılda İstanbul’u işgal eden itilaf devletlerinin ordularına kadar, bu muazzam mabede yaptıkları saygısızlık, verdikleri hasar derin bir utanç vesilesi olarak da tarihe not düşülmüştür” dedi.
Bakan Ersoy, 3 önemli konuya değinmek istediğini anlatarak, “Birincisi Ayasofya Camii eskiden olduğu gibi yerli ve yabancı turistlerin ziyaretine açık olacak. Üstelik ücretsiz olarak. İkinci konu bizzat Sayın Cumhurbaşkanımızın talimatıyla Ayasofya için ayrılan restorasyon bütçeleri birkaç katına çıkarıldı. Şimdi hem Kültür ve Turizm Bakanlığı olarak hem de mülkiyet sahibi olan Vakıflar Genel Müdürlüğü’nün de destekleriyle çok ciddi bütçelerle orada restorasyonları hızlandırıyoruz. Son güzel haberim; Sayın Cumhurbaşkanımızın talimatıyla Sultanahmet Meydanı’nda bulunan tapu binası Kültür ve Turizm Bakanlığı’na tahsis edildi. Orada hem ikona ve kilise eşyaları, yani Bakanlığımız envanterinde bulunan ikona ve kilise eşyaları koleksiyonu, ki bu 1359 tane, İstanbul dönem koleksiyonları, türbe eşyaları koleksiyonları, taş eserler koleksiyonu ve sikke koleksiyonu gibi değerli birçok hazine değerimizi orada sergilemeye başlayacağız, bunun da müjdesini bu vesileyle vermek istiyorum” ifadelerini kullandı.
Ali Erbaş, protokolün Ayasofya Camii’nin bundan sonraki hizmetleri için çok daha faydalı olacağına inandığını belirterek, “Ayasofya 1500 yıllık geçmişi olan insanlığın en önemli kültür miraslarından birisidir. 1453’ten itibaren 481 yıl cami olarak hizmet etmiş ve inşallah önümüzdeki 24 Temmuz’dan itibaren yine cami olarak aslına rücu ederek ibadet noktasında Müslümanlara, ancak herhangi bir inanç mezhep ırk ayrımı olmadan bütün insanlığa hizmet etmeye devam edecek” dedi.
Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş da Ayasofya’nın her inançtan insanın istifa edeceği, mimari yapısından, geçmişinden ve bugüne kadar yapmış olduğu hizmetlerden bir şeyler öğreneceği çok önemli bir miras olduğuna işaret ederek, “Bu mirası korumak biz düşüyor. Hem Kültür Bakanlığımız, Bakanlık bünyesinde Vakıflar Genel Müdürlüğü, Müzeler Genel Müdürlüğü, Diyanet İşleri Başkanlığı olarak el birliğiyle bu insanlık mirasını nasıl en güzel bir şekilde koruyacağız ve yine insanlığa daha kaliteli daha nitelikli hizmet etme noktasında katkılarımız ne olacak, işte bu protokol ile onu ortaya koyuyoruz, bir görev dağılımı yapıyoruz. Dolayısıyla ben inanıyorum ki bundan sonra Ayasofya’nın ziyaretçileri daha da artacak, sadece ülkemizden değil, dünyanın her yerinden Ayasofya Camimizi gerek ibadet etmek, gerek ziyaret etmek için gelen milyonlarca insan olacak. Biz nitelikli kaliteli hizmetlerle bu vazifemizi en güzel bir şeklide yerine getirmeye çalışacağız” ifadelerini kullandı.(DHA)