T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığı, T.C. Ticaret Bakanlığı, İstanbul Büyükşehir Belediyesi ve Türk Hava Yolları’nın kurumsal sponsorluğunda Türkiye Otelciler Federasyonu (TÜROFED) ve Türkiye Turizm Yatırımcıları Derneği’nin (TTYD) iş ortaklığında düzenlenen 27. EMITT Doğu Akdeniz Uluslararası Turizm ve Seyahat Fuarı kapılarını açtı.
4 gün boyunca Balkanlar, Orta Doğu ve Orta Asya başta olmak üzere 300’den fazla satın almacı ve Almanya, Bulgaristan, Brezilya, Mısır, İran, Japonya, Kuzey Kıbrıs, Venezuela gibi birçok ülkeden katılımcı firmaları ağırlıyor.
9 Şubat’a kadar devam edecek fuarın Sağlık Turizminin Küresel Etkisi ve İş Birliği Diplomasisi başlıklı ilk oturumunda Dünya Sağlık Turizm Konseyi Başkanı Ahmet Savaşan, “Sağlık turizmi 2 ana eksende ele alınabiliyor. Bunlardan biri sağlığı korumak (wellness), diğeri de sağlığı geri kazanmak yani medikal hizmetler. Sağlığı korumak ve geliştirmek amacıyla yapılan tüm turizm seyahatleri, 2023 yılında 120 milyon $ gelir, 27 milyon sağlık turisti rakamlarıyla öne çıktı. 2027 yılına kadar olan perspektife baktığımızda ise, bu gelirin trilyon $ olması bekleniyor. Sağlık turizmi; artan maaliyetler, değişen teknoloji, klinik ihtiyaçlar, kaliteli sağlık hizmeti görme arzusu sonucunda bu rakamların giderek artacağını düşünüyoruz. Türkiye medikal turizm, spa, wellness gibi alanlarda dünyaya liderlik ediyor. Diğer ülkeler arasında öne çıkan çok ciddi hizmetleri mevcut. Türkiye olarak, dünyanın her yerindeki sağlık turizminden pay almaya çalışıyoruz. Turizm diplomasisi turizmin kamu diplomasisi hedeflerine ulaşılması için kullanılmasıdır. Bu kapsamda sağlık turizmi diplomasisi ile ülkeler arasındaki ilişkileri geliştiriyoruz.” sözleriyle sağlık turizmini küresel bir perspektifle ele alarak, iş birliği diplomasisi hakkında görüşlerini paylaştı.
Seyahatin Nabzı: 2024 Turizm Raporu, Ekonomik Dinamikler ve Tahminler adlı sunumda World Travel and Tourism Council yönetiminin sahne aldığı oturumda, sektörün büyümesini ve sürdürülebilirliğini destekleyen politikalar, çevreye duyarlı ve sosyal açıdan bilinçli turizm uygulamaları küresel bir bakışla ele alınırken doğal afetler, sağlık krizleri ve terör saldırıları gibi olayların ardından, gezginlerin ve sektörün emniyet ve güvenliğini artırmayı amaçlayan girişimlerine dair örnek ve öneriler paylaşıldı.
Dünya Seyahat ve Turizm Konseyi (WTTC) Araştırma Başkanı Nejc Jus “Araştırma bizim yaptığımız işin asıl kimliğini oluşturuyor. Biz ülkelere tahmin ve öngörüler sunuyoruz. Bu bizim temel girişimimiz. Hoteller için endüstri için, küresel temel kriterleri baz alarak, sürdürülebilir kalkınma hedefleriyle orantılı sunumlarımızla turizme vizyon kazandırıyoruz. Ülkeler ve şehirlerin ekonomik belirsizliklerini araştırıyoruz. Pandemi öncesi küresel sektörde hasılatın yüzde %10’u turizmden geliyordu. Pandemi ile bu duraksasa da 2033’e kadar 15 milyon doların üzerinde bir hasılat elde edeceğiz. Aynı zamanda 2033’e kadar 430 milyonun üzerinde istihdam bekleniyor. Türkiye’nin yurtiçi turizmine daha çok güvendiğini gözlemledik. 10 yıla kadar Türkiye hem istihdam hem yatırımda yükselişe geçecek. Tüketici trendlerine baktığımızda tercihleri ve planlı seyahatleri en çok Instagram ve Tictoc belirliyor. Türkiye’nin şehirleri, İstanbul dahil yüksek bir performansla yeniden yükselen trend listesine giriyor. Trendlere baktığımızda aynı zamanda yolcuların sürdürülebilir yolculuklara yöneldiğini görüyoruz. Yolculuk harcamaları ajandalarda önemli bir yerde. Ekonomi tüm zorluklara rağmen bu alanda yükseliyor. Sürdürülebilirlik konusunda sera gazı emisyonu, su kullanımı ve karbon ayak izi ana başlıklarımızı oluşturuyor. Kalkınma hedeflerinde bunları önceliklendirmeyenler sektörde eleniyor. Ulaşım en çok salınımın olduğu alan. Turizm yükselişe geçerken, sera gazı salınımı azalıyor. Sosyal etkenlere baktığımızda, turizmin her yaş ve cinsiyete imkan sağladığını görüyoruz. Türkiye’de %25’lik oranda kadın istihdamı sağlanıyor. Türkiye iyi bir randımanda. Lüks deneyimler, sağlık ve wellness turizmi ile Türkiye’de sürdürülebilir sağlıklı büyümeler öngörüyoruz.” dedi.
Yeni Rotaların Çizilmesi: 2024 Seyahatleri Şekillendiren Eğilimler ve Gezgin Davranışları adlı anahtar sunumda ise ForwardKeys Pazar Araştırmaları ve İçgörü Yöneticisi Juan A. Gómez García sahnede yerini aldı. García, seyahat ve turizmin ekonomik etkisi üzerine son yapılan araştırmalar ve rapor sunumu ile tüketici ilgisini tahmin etmek, seyahat sektörünün bugünün ve yarının seyahat ihtiyaçlarına uyum sağlaması, en hızlı ilgi artışının yaşandığı destinasyonları, en çok talep gören şehirler, seyahat motivasyonu yaratan yeni etkenler başlıklarını değerlendirerek, sektöre yenilikçi bir vizyon kazandıran şu sözlerini dile getirdi: “Potansiyel turizm tüketicileri için kimler nerede ne kadar kalacaklar inceliyoruz. Uluslararası seyahat şirketleriyle iş birliği yapıyoruz. Amerika’dan Türkiye’ye gelenlerin sayısında %21 artış görüyoruz pandemi öncesine göre. Amerikalı turistlerin iş seyahatleri azalırken daha çok doğa ve kültürel seyahatlere yöneldiğini inceledik. Seyahat edenlerin %53 lük kesimi çiftler ve ailelerden oluşuyor. 2023’ün son çeyreğinde bu gruplar daha da arttı. Aynı zamanda Amerikalı turistlerin iş seyahatleri azalırken daha çok doğa ve kültürel seyahatlere yöneldiğini görüyoruz. Premium sınıfların Türkiye yolculuklarında ise %31’lik bir artış görüyoruz. Rusya ve Arap Emirlikleri bu artışın başını çeken ülkeler arasında. Türkiye’nin küresel ölçekte erken rezervasyonlarının 2019 verilerine kıyasla %7’lik bir artış gösterdiğini gördük. Yolcular artık daha uzun süreli kalıyor pandemi öncesine göre. Hafta sonu ya da günübirlik turistlerden ziyade keyif turistleri dediğimiz bir sınıf bu. Etkinlik turizmi, konser turizmi yükselen turizm trendleri arasında yer alıyor. Spor aktivitelerinin, konserlerin ve fuarların takvimleri bu yüzden sektörde çok yakından takip edilmeli. Tüketici davranışları online alana kaydı. Global ölçekte bilet alımı direkt olarak online kanallardan bireysel olarak alınıyor. Turizmde ileri gitmenin tek yolu en iyi kaliteyi yakalamaktır. İnsan dokunuşu bizim sektörümüzde her zaman olacak. Yapay zekaya ve gelişen teknolojiye, online kanallara rağmen insanın önemi turizmde halen daha birinci sırada yer alıyor. Bu hizmet kalitesini ancak biz sağlayabiliyoruz.”
27. EMITT fuarında sektör profesyonellerini bir araya getirerek, sektöre yenilikçi bir vizyon kazandırılacağının altını çizen EMITT Fuar Direktörü Hacer Aydın, fuarın Türkiye ekonomisine, turizmine ve ülke markasına büyük katkısı olduğuna dikkat çekiyor:
“Fuarımızın kapılarını bunca yıllık deneyim ve birikimle 27.kez açtığımız halde, hala ilk günkü heyecanımızı içimizde hissediyoruz. Çünkü ülkemiz için, ilerlemek için ve daha iyi bir geleceği mümkün kılmak için hayallerimizin sonu yok. 2024’e dair hedeflerimiz arasında turizmi çeşitlendirmek, alternatif turizm ürünlerini tanıtmak ve bu sayede turizmi yılın 12 ayında tüm ülkeye yaymak bulunuyor. Özellikle dünya genelinde yükselen pazarlara ve Amerika ile Uzak Doğu gibi uzak pazarlardaki ülkelerin üst gelir grubuna odaklanarak turizmi genişletmeyi planlıyoruz. Yerli turizm sezonunun 12 aya yayılmasının, sektörde karlılık ve rekabet gücünün artmasına önemli katkılar sağlayacağına inanıyoruz. Fuarın ilk gününe Türkiye’de ve Dünya’da 2023 Turizm Raporu ile 2024 Turizm Öngörüleri ve yeni trendler konulu panellerle başladık. Fuarın ikinci gününde ise sağlık turizmi politikaları, teşvik uygulamaları ve yerel mükemmellikten küresel etkiye uzanan bir panel, gün boyunca sektör profesyonellerini bir araya getirecek. Üçüncü gün, gezginlere öneriler ve sürdürülebilirlik konularındaki paneller katılımcılara farklı bir bakış açısı sunarken, sektöre yön veren teknolojik gelişmeler de ele alınacak. 27 yıldır azmimizi ve heyecanımızı koruduğumuz fuarımızda, Türkiye’nin turizm gücünü keşfederken, geleceğin destinasyonlarına yeni yollar inşa edeceğiz.” dedi.