Bu konuyu iki ayrı yazımda seyahat acentaları ve oteller olarak değerlendireceğim.
Önce seyahat acentalarımızdan başlayalım;
Bir turun maliyet fiyatı vardır, para kazanmanız için bu maliyetin üzerine kar koymalısınız ki işiniz sürdürülebilir olsun. 80’li yılların sonunda alışveriş sektörünün de devreye girmesi sonucu, Fransa ve ardından Almanya pazarlarında iş yapan, Fransız ya da Alman şirketi olarak kayıtlı olsalar da, sahipleri Türk! olan tur operatörleri, pazarda güçlenmek, kişi sayısını artırabilmek ve hatta tekel olabilmek için klasik maliyetlerini daha da düşürebilmek için maliyetin altında bir fiyatla piyasaya çıkarak bu fiyatlarla rekabet edemeyen kuruluşları ‘’ Pazar’’ dışına itip, önceleri yüz binleri, sonraları milyonları bulan sayıda turistleri ülkemize getirdiler, herkesten övgü, devletten örtülü ya da açık parasal destekler de alarak yıldızlaştılar!
Devlet desteğinin mazereti açıktı ; Döviz getiriyorlar!
Pazarda tekelleşmenin ya da fiyata endeksli rekabetin bir bacağı devlet desteği olsa da diğer önemli bacağı da extra satışlardı. Bunu turizmcilere anlatmanın gereği yok, ekstra tur satarsınız, balon, satarsınız, eğlence satarsınız, halı ,deri, taş, mücevher hatta lokum ,hediyelik eşya satarsınız, maliyetin çok altında piyasaya sunduğunuz fiyatı bu şekilde sübvanse eder, zararı kapatıp, para bile kazanabilirsiniz.
Kağıttan kaplanların arkasındaki dükkanı çek, operasyon yapamaz olurlar.
Kağıt üzerinde böyle görünse de, pratiği göstermiştir ki, alışveriş sektörüne sırtını dayayarak iş yapmaya kalkan istisnasız tüm tur operatörleri batmıştır. kendileri batmakla kalmamış, otelinden lokantasına, otobüsçüsünden rehberine, tekne sahibine kadar herkese borç takıp, onları da perişan edip öyle batmışlardır.
O ülkenin diğer operatörlerinin Pazar paylarını sıfıra indirdik, sonuçta elde sıfır kalıverdi.
Bu operatörler! Sadece batmaları ile birlikte kendileri turist kaybetmemiş, o pazarda o güne kadar Türkiye tatili, turu satan onlarca o ülkede kayıtlı seyahat acentasını da piyasadan sildikleri için, o pazardan Türkiye’ye turist getirecek yabancı acenta kalmamıştır. İskandinavya örneği bunlardan birisidir.15-20 operatörün Türkiye’ye turist gönderdiği bir ortamda , yıkıcı, yok edici rekabet sonucu Türkiye turları satamaz hale gelen acentalar çekilmiş, ancak Türk kökenli tur operatörünün batmasıyla Türkiye programı satacak kimse kalmadığı için o pazardan ülkemize turist gelmez olmuştur.
Maliyetin altında tur satmak bir pazarlama yöntemimidir?
Günümüzde özellikle Uzakdoğu ve Güney Amerika pazarından turist getiren tur operatörleri yukarıda bahsettiğim fiyat politikaları ile , büyük sayıda turist getirip, ülkemizi dövize! boğarken, ekstra lar!!! ile ayakta kalmaya çalışan bu tur operatörlerini de farklı bir son beklememektedir.
Bunların arkasından dükkanları çekerseniz, hiçbirisi ayakta kalamaz. Bunlar ülkeye turist getirmek için turistin cebine döviz koyanlardır. Bizim tur operatörü maliyetin %30 altına programı pazarlarken, Avrupalı %30 kar ile benzer maliyetli programı pazarlamaktadır Son, kaçınılmazdır.
Döviz girmiş midir? Girmiştir. O kadar çok turist o pazarlardan getirilmiş midir? Getirilmiştir.
Peki kim kazanmıştır? Belki üç beş dükkan sahibi, yanında parasını kurtaran ,alacağı kalmamış çalşanlar,ya da otelci, otobüsçü. Ülke kaybetmiştir.
Bunun son bulacağı yasalar, uygulamalar , denetimler için 1993-94 yıllarında turizmde etik kuralları getirilmeye çalışılmışsa da, bu gün bu konuda yapılması gereken tek düzenleme, Turizm düzenleme ve denetleme kurulu’nun oluşturulmasıdır.
Kim kara para aklıyor, kim gerçek maliyetlerin altında turlarını pazarlıyor, kim seyahat acentacılığı mesleğine zarar veren eylemlerde bulunuyor, bu kurul hiç uzatmadan sonucu bulup,o tür kuruluşların Türkiye sınırları içinde faaliyetlerine son verir, seyahat acentaları da kar ederek turizmden para kazandıran kuruluşlar olarak ekonomideki yerlerini alırlar
Turizm düzenleme ve denetleme kurulu turizmin her alanında bu görevini yeni yapılanma ile oluşacak turizm üst kurul birlik yasası ile sorunlara hızlı,adil ve kesin çözüm üretecektir.
Yarının yeni siyasi yapısında,turizm alanında gündem bunlar olacaktır.
- 29 Ekim, en büyük bayramımız, Cumhuriyet bayramımız - 30/10/2024
- Turizm özgürlüğün elbisesidir, gıdası demokrasidir. - 17/07/2024
- BAD-EL HARAB-ÜL TÜRSAB - 11/02/2024