Türkiye’deki kültür rotalarının yapımı, bakım ve tanıtımından sorumlu olan Kültür Rotaları Derneği (KRD), Yunanistan’ın kuzeyi ile Balkanlar üzerinden Türkiye’yi İtalya’ya bağlayan sınır ötesi bir kültür rotası olan Avrasya Yolu’nun sertifikalandırılması için Avrupa Konseyi’ne başvurmaya hazırlanıyor.
Avrupa Birliği tarafından finanse edilen, sözleşme makamı Merkezi Finans ve İhale Birimi olan ve T.C. Dışişleri Bakanlığı AB Başkanlığı tarafından yürütülen Sivil Toplum Diyaloğu Programı’nın 5. Dönemi kapsamında hibe almaya hak kazanan projelerden biri de ‘Avrasya Yolu’nda Yürüyüş’ projesi olmuştur. Başvuru sahibi Kültür Rotaları Derneği (KRD), bu projeyi İtalya’daki Avrupa Via Francigena Birliği (EAVF) ve Yunanistan’daki Çevrenin İzini Sür Derneği (TYE) ortaklığında yürütecek. Projeye dahil olan iştirakçi kurumlar arasında Via Egnatia Vakfı (Hollanda), Sultanlar Yolu Vakfı (Hollanda), Bursa Nilüfer Belediyesi, İzmit Belediyesi, Edirne Belediyesi ile İtalya’daki Puglia Bölge Belediyesi bulunuyor. Nisan 2019’da başlayan ve bir yıl sürecek olan projede, ortak kurumlar, Avrasya Yolu olarak bilinen ve İtalya’nın Bari kentinden Antalya’nın Demre ilçesine kadar uzanan yeni bir yürüyüş güzergahının, Avrupa Konseyi Kültür Rotaları Enstitüsü tarafından tescil edilmesi için başvuruda bulunacak.
Luxemburg’da bulunan bu enstitü, temalı uzun mesafe yürüyüş ve diğer kültür rotalarını ‘Avrupa Kültür Rotası’ olarak tescil etmekle yetkilendirilmiş bir Avrupa Konseyi organıdır. Sertifikalandırma işlemi gerçekleştiği takdirde, yaklaşık 5000 km’yi aşan uzunluğuyla Avrasya Yolu, Türkiye’nin ilk tescilli, Avrupa’nın ise en uzun mesafeli uluslararası kültür rotası olacak.
Bu proje, bir Sivil Toplum Diyaloğu programı 4. Dönem projesi olan ve Şubat 2017’de KRD ve ortağı EAVF tarafından başarılı bir şekilde tamamlanan ‘Avrupa’dan Türkiye’ye Yürüyoruz’ projesini geliştirerek ilerleyecek.
Önceki dönem projesinde KRD, EAVF’nin yerel yönetimlerle işbirliğine dayalı olan rota yönetim modelini incelemiş ve Türkiye’deki kültür rotalarının yönetimine uyarladı. Söz konusu projenin çıktıları arasında rota kullanıcılarını desteklemek için hazırlanan çeşitli yayınlar, müşterek rota bakım faaliyetleri ve Türkiye’nin yerel ve ulusal yönetimlerinin rota yönetimine dahil edilmesinin sağlanması yer aldı.
Bu yeni proje ile biri idari diğeri bilimsel olmak üzere iki adet komite oluşturulacak ve bu komitelerin hazırladığı raporlar ile Eylül 2019’da Avrupa Konseyi’ne başvuru yapılacak. Diğer faaliyetlerden bazıları, Türk ve Yunan belediyelerinin ve rotalarının temsilcileri ile Avrupa rota yönetimini deneyimlemek için yapılacak olan İtalya-Puglia çalışma ziyareti; Avrasya Yolu’nun tanıtılması ve yerel kulüpler ile belediyelerin desteğini güçlendirmeye yönelik, Türkiye ve Yunanistan’da yapılacak olan tanıtım turları; Uluslararası standartlara uygun boyama yöntemi ile rotanın belli bölümünde işaretleme çalışmaları yapacak olan gönüllü grup etkinliği; rota üzerindeki kalıntıların tescil işlemlerinin yapılması için ilgili kültür varlıklarını koruma kurullarına başvurular yapılması; bir kısa film, mevcut mobil uygulama ile daha önceki projede yaratılan internet sitesinde yapılacak güncellemeler, vb. tanıtım ürün ve servislerinin geliştirilmesi; görünürlük ve rota kullanıcı malzemelerinin hazırlanması ve yaygınlaştırılması; mevcut ve yeni paydaşların katılımıyla gerçekleşecek olan kapanış toplantısıdır.
KRD proje koordinatörü Hüseyin Eryurt, ‘Türkiye, Avrupa Kültür Rotaları standartlarını belirlemek için Avrupa Konseyi tarafından hazırlanan ve Genişletilmiş Kısmi Anlaşma olarak bilinen protokole imza atan son ülkelerden biridir. Bu yüzden, bu proje, Avrupa Konseyi Kültür Rotaları Enstitüsü tarafından kuvvetle muhtemel tescillenecek olan Avrasya Yolu için büyük bir fırsat olacaktır’ şeklinde konuşmuştur. Projenin İtalyan ortak kurumundan Luca Bruschi ise ‘bu sınır ötesi proje ile Avrupa ve Türkiye kültür değerlerini taşıyan rotaların birleşecek olmasından heyecan duyduklarını’ söylemiştir. Luca Bruschi ve Yunan ortak kuruluşunun temsilcisi Theodoros Trachanidis, söz konusu ülkeler arasındaki işbirliğini güçlendirmekle kalmayıp, Avrupa Konseyi tarafından tescillenmiş yeni bir sürdürülebilir turizm ürünü yaratacak olan projenin bir parçası oldukları için memnuniyet duyduklarını dile getirdi.