web analytics

23 Kasım 2024, Cumartesi

Ukrayna ile Rusya Arasındaki Yıkıcı Savaşın Türk Turizmine Etkisi ve Mücbir Sebep

Ukrayna ile Rusya Arasındaki Yıkıcı Savaşın Türk Turizmine Etkisi ve Mücbir Sebep

Daha iki, üç hafta öncesine kadar Rusya’dan 6 milyon, Ukrayna’dan 2 milyon turist beklerken, Türkiye’ye gelen turistin neredeyse üçte birinin kaynağı olan bu iki pazardan artık 2022 yılında kaybımız ne kadar olacak tartışmaları başlamış bulunuyor. Ukrayna pazarından turist gelmesini bekleyen yok. Rusya’nın ambargo kaynaklı uçuş yasağı nedeniyle bu koşullarda mucize kabilinden gelebilirse, en fazla iki milyon turistin gelebileceği konuşuluyor. Bu ancak bir mucize olursa gerçekleşebilir. Bu pazarın yerini alabilecek kısa vadede bir başka pazarın devreye sokulabilmesi de bir başka mucize olarak nitelenebilir. Kaldı ki, batı pazarından da bahsi geçen savaş nedeniyle, özellikle orta Avrupa devletlerinden gelen rezervasyonlar oldukça azalmış, yavaşlamış durumda.

Görülen o ki, 2022 yılında önceden belirlenen hedeflere değil ulaşmak, 2021 yılını bile yakalamak bir başarı olacaktır. Yaklaşık 8 milyar dolar civarında bir kayıp, sektörün içinde, yanında, civarında iş yapan, dolaylı, dolaysız her kesime ciddi bir darbe vuracaktır. Olası turist kaybını hafifletmek adına diğer pazarlara önem vererek tedbirler almakla uğraşacağız, ancak diğer pazarlarda da özellikle orta Avrupa ülkelerinden düşüşler nedeniyle mevcut diğer pazarlarımızda da sorunlar yaşanabilecektir.

İnsanların savaş, göç gibi ortamlarda birinci tercihi turizm, tatil olmamaktadır. Ertelenmesi en kolay karar verilen tatildir. Yerde beklemek zorunda kalan yüzlerce pazar dışı işlev dışı kalmış uçakların yarattığı maliyet artışı yanında petrol fiyatlarındaki yükseliş, mevcut ulaşım ücretlerini artırmakta, yer yer ulaşım maliyetleri ikiye katlanmaktadır. Bu da tur paket maliyetlerini artırmaktadır. Rusya ve Ukrayna’da iş yapan Türk kökenli tur operatörleri şu andaki tabloya göre iflasın eşiğindedir. Zaten borç batağından sıyrılmak için olağanüstü çaba gösteren tur operatörleri ve özellikle sahil bandında yaz döneminde iş yapan konaklama tesislerinin birçoğu bu aşamada devletin alacağı bazı basit tedbirlerle ticari yaşamlarına devam edebileceklerdir.

Devlet turizm sektörünün tamamını, yani 120 milyar dolarlık yatırımını, 1.5 milyon çalışanını ve gelecekte yüz milyarlarca dolar dövizi getirecek potansiyeli korumak, heba etmemek, yabancı sermayenin üç kuruşa yemi yapmamak adına ivedilikle ‘turizm sektörü için ‘’mücbir sebep ‘’force majeur’’ uygulaması ilan etmeli, bu süre şimdilik bir yıl olmalıdır. Bir borcun veya hukuki ilişkinin ihlaline veya aksamasına neden olan ve ilgililerin kusuruna bağlı olmayan, kaçınması ve öngörülmesi söz konusu olmayan bir takım nedenlere mücbir sebep denir. Buna bağlı olarak mücbir sebep nedir sorusunun cevabında 3 unsur aranır. Bunlar: harici olma, kaçınılmaz olma ve öngörülmez olmadır.

Yargıtay kararlarında bir takım mücbir sebep hallerine yer verilmiştir. Yargıtay genel olarak deprem, sel, yangın gibi doğal afet hallerini, salgın hastalık, bölgesel çatışmalar  vs. gibi toplumsal problemleri mücbir sebep olarak saymıştır. Turizm sektörü için mücbir sebebin varlığı açıktır. Ortada bizi dolaylı da olsa büyük ölçüde etkileyen bir savaş vardır. Ticari ilişkilerden kaynaklanan borçların ödenebilmesi, sözleşmelerden kaynaklanan hakların alınabilmesini imkansız kılan şartlar oluşmuştur. Bu tür durumlarda sürecin ivedilikle gündeme alınması ve takip edilmesi gerekir ki mücbir sebepten ötürü işletmelerde zarar doğmasın. Kimi işletmeler, kısmi imkansızlıklar, kimileri tam imkansızlık ya da aşırı ifa güçlüğü gibi durumlara düşebilecektir. Borçları zamanında tamamen ya da kısmen ödeyememe durumlarıyla yüz yüze gelecek on binlerce turizm işletmesi, konaklama, seyahat acentası, ulaştırma sektörü işletmeleri vardır. Tedbir alınmadığı taktirde, sektörün neredeyse tamamında iflas olgusu söz konusu olacaktır. Milli kaynaklarımızın değerlerimizin yok oluşunun önüne bir nebze olsun geçebilecek bu tedbirin ivedilikle alınmasında yarar vardır.