Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın Güvenli Turizm Sertifikasyon programı ile turizm sektöründe yaşanması muhtemel krizi iyi yönettiğine dikkat çeken Destination İzmir Başkanı, ETİK Başkan yardımcısı ve SKAL üyesi Bülent Tercan, ‘Otellerimiz hastaneler kadar hijyen, denetim altında. Asıl sorun halka açık yerlerin kontrol altına alınamamasında. Yerel yönetimler daha dikkatli olmalı’ dedi.
Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın COVİD 19 pandemi döneminde aldığı önlemlerin başarıyla uygulandığını kaydeden Destination İzmir Başkanı Tercan, ’Bakanlığın hayata geçirdiği Güvenli Turizm Sertifikasyon programı çok yerinde bir uygulama oldu ve zamanlaması da mükemmeldi.
Turizm gelirleri milli bir meseledir. Bakanlığın tedbirleri, özellikle yurt dışından gelecek turistler ve zincirin devamında ülke gelirlerin artması açısından çok önemliydi. Bu konuda eksiğimiz yok. Ancak denetleme yetkisi belediyelerde olan halk plajlarında, halka açık alanlarda aynı özen gösterilmedi, sözde önlemler oldu. Her geçen gün artan corona vaka sayıları da bunun bir göstergesi olmakta’ diye konuştu.
Halka açık alanlarda yeterli denetimlerin yapılmamasının toplum sağlığını doğrudan etkilediğini hatırlatan Tercan, ‘Belediyeler Halk plajlarını, cafeleri, restaurantları Pazar yerlerini, Turizm Bakanlığı Güvenli Turizm Sertifikasyonu kadar titizlikle uygulamalı, denetlemeli. Turizm Sezonu Kasım ortasına kadar sürecektir. Her alınan ciddi önleme ihtiyaç var. Hiç kimse sezon bitti havasına girmemeli.
Türkiye olarak otellerde,plajlarda ,pazarlarda, cafelerde,meydanlarda ,sahil yürüyüş alanlarında ciddiyet içinde tedbirlerini almaya devam etmeli. Yurt dışından gelen turistten elde edilen gelirler ülkemiz için hayati önem taşıyor. Bu açıdan otellerimiz üzerine düşeni yaptı. Ancak toplum sağlığının korunması açısından da yerel yönetimlerimizi daha etkin denetimler yapmaya davet ediyoruz’