Azerbaycan’nın başkenti Bakü kardeş ülkenin yahşi şehri. Güzel Bakü’nün daha havaalanına inince duvarlarda okuduğumuz duyurulardan bize çok yakın bir ülkeye geldiğimiz anladık. Yakınlık pasaport kontrolünden başlayarak dönüşümüze kadar hep rastaladığımız, hissettiğimiz bir duygu olarak 3 gün boyunca bizimle beraberdi.
Heryerde, arabalarda, mağaza vitrinlerinde, pencerelerde Azerbaycan ve Türkiye bayraklarını yan yana görmek insanı kardeş bir ülkeye gelmenin rahatlığına hemen sokuveriyor. Etraftaki konuşmalar, tabelalar, dükkan adları hep bildik gibi, konuşmalardan ne dendiğini bir şekilde anlıyorsunuz. Size dostlarla birlikte olduğunuz hissini veren duyguların başında tabii ki dil benzerliği geliyor. Azerice, romantik ve kırsal bir Türkçeye benziyor. Bu yanıyla, insanı sımsıcak kucaklayan bir kent Bakü. Türkçe ve Azerice birbirine çok yakın iki dil, birçok ortak sözcük var, farklı anlamlara gelen aynı sözcüklerin komikliği de eksik değil (inmek-düşmek, okşamak-benzemek, Ayak yolu -Tuvalet,… gibi.) Azerbaycan’da turizm deyince akla ilk olarak başkent Bakü geliyor.
Hazar Denizi kıyısındaki bu liman şehrine ayak basanların ilk dikkatini çeken dev petrol tesisleri. Denizin ortasında bir ada şeklinde kurulmuş tesiste hem petrol çıkarılıyor, hem de işçilerin kalması için konutlar kurulmuş. Çarlık Rusyası ve SSCB mimarisinin örnekleri şehirde bolca bulunuyor. “İçeri Şehir” denen eski şehirde tarihi anıtları gezip, yeni şehirde Bakü’nün modern yüzünü görmek mümkün.
Bakü yakınlarında bulunan ve ateşe tapanların ibadethanesi olan Ateşgáh’da görülecek yerler listesinin başında. Buranın özelliği yüzyıllardır yer altından çıkan gazların, kayalık topraklardan alev halinde yükselmesi.
İstanbul-Bakü arası THY’nin her gün seferleri bulunuyor. İzmir ve Antalya’ya seferler de mevcut. Azerbaycan Türk vatandaşlarından vize istiyor, ama vizeyi giriş yaparken kapıda almak da mümkün. Azerbaycan’ın adı konusunda değişik görüşler bulunmakta. Bu ülkeyi (M.Ö. 323) yöneten komutanlarından Atropates’ten geldiği söylendiği gibi “Od” anlamındaki Azeri sözcüklerinden geldiğide belirtiliyor. Ancak, bu bölge adının etimolojisi yapılırken, burada egemenlik süren Kasar (Hazar) Türkleri’nin ismi de gözönüne alınmalı ve kaynaklara göre gerçek payı da büyük.
Türklerin Azerbaycan’a gelişleri tahmini ve M.Ö. Saka-Iskit döneminde başladığı ileri sürülmekte ve M.S. 395 te Hun Türkleri Balkanlar’a inerken bir kısmının Kafkaslar yoluyla Anadolu’ya ve Azerbaycan’a geldikleri biliniyor. Selçuklu Türkleri’nin Azerbaycan’da görülmeleri ise 1015-1021 yılları arasında. Sultan Alpaslan zamanında Azerbaycan’da Türkmenler sayesinde Azerbaycan’ın Türkleşmesi gerçekleşmiş. Azerbaycan daha sonra Ilhanilerin egemenliğine girmiş ve bir süre “Altınordu” devletinin hakimiyetinde kalmış, Akkoyunlu ve Kara Koyunlular döneminde Türk nüfusu bakımından en yoğun dönemini yaşamış. Daha sonra Azerbaycan’da Safeviler, Afşar ve Kaçarlar hüküm sürmüş.
Bundan sonra, sırasıyla Şeki, Gence, Bakü, Derbent, Kuba, Nahcivan, Revan, Tebriz, Urmiye, Erdil Hanlıkları dönemi başlamış.
Azerbaycan toprakları Rusların egemenliğine girdikten sonra Revan’a ve Karabağ’a Ermeniler yerleştirilmeye başlanılmış. Azerbaycan Türkleri 1918-1920’de Kafkasya kurultayını toplamış ve 28 Mayıs 1918’de de ulusal Azerbaycan devletini kurmuşlar. Ancak 1920 de Kafkasya ötesi Sosyalist Sovyet Cumhuriyetlerine katılmak zorunda kalmış, 30 Eylül 1991 de SSCB çöküşüyle bağımsızlığını yeniden ilan etmiş.
Azeriler, Kafkasya bölgesinin en büyük Türk bölümünü oluşturmakta ve Asya ve Kafkasya’daki en okumuş ve en kültürlü Türki topluluğudurlar.
Haydar Aliyev ülkenin unutulmayan önderi. Resimleri, heykelleri, sözleri her köşede karşınıza çıkıyor. Anıt mezarı, Bakü’deki Faxri Xiyabani’de (Devlet Mezarlığı). Önde gelen kişilerin sanat eseri gibi mezarları bulunan Faxri Xiyabani şehrin turistik mekanlarından biri haline gelmiş. Biraz ileride ise Shahidlar Xiyabani (Şehitler Mezarlığı) var. Rusların, Ermenilerin öldürdüğü Azeriler burada gömülü. Granit mezarlara şehitlerin yüzleri işlenmiş. Mezarlığın sonuna kadar yürüdüğünüzde Hazar Denizi ayaklarınızın altında kalıyor. Azerbaycan’da şehit olan Türk askerlerin anıt mezarı ile Türk Diyanet Vakfı’nın yaptırdığı cami de bu noktada. Yolun karşısında ise Azerbaycan Milli Meclisi görülüyor.
Havyarı, halısı ve petrolüyle tanıdığımız Azerbaycan’ın UNESCO tarafından koruma altına alınan eski şehir bölgesi ile Bakü, 3 günde pek kolay bitirilemeyecek turistik özelliklere sahip.
Azerbaycan Tarih Müzesi, R. Mustafayev – Devlet İncesanat Müzesi, Şirvanşahlar Sarayı, Devlet Halı ve Tasviri Sanat Müzesi, Azerbaycan Müzik ve Kültür Müzesi, Ateşgah – Surahanı kas, Tarihi Zerdüşt Tapınağı, Tarih Öncesi Gobustan Mağara resimleri – Gobustan.
Ve Azeri kardeşlerimizin dedikleri gibi İçeri Şehir (Eski Bakü) mutlaka gezilip görülmesi gerekli yerleri.
Eski Bakü ( İçeri Şehir ), etrafı surlar ve kulelerle çevrili dar sokaklarındaki çok güzel evleri, camileri ve kervansarayları ile ilginç bir turistik bölge. Unesco koruması altındaki İçeri Şehir’de Şirvan Şah Sarayı’nı gezilmeli. En eski bölümü 15. yüzyılda yapılmış sarayda divanhane, türbe, hamam ve cami gibi bölümler var. Hazar Denizi manzaralı saraydan günbatımı çok güzel. Aşağı doğru yürüdüğünüzde Qız Qalası’na (Kız Kalesi) varıyorsunuz. Etraf halıcı ve diğer turistik eşya satıcıları ile dolu. Sekiz katlı kalenin duvarları beş metre kalınlığında. M.Ö 500’lerde ateşe tapanların inşa ettiği düşünülüyor.
Bakü’deki Milli Müze, 12. yüzyıl şairi Nizami’nin Müzesi ve Halı Müzesi şehrin en gözdelerinden.
Sovyet döneminde ihmal edilmiş olan Bakü bugün petrolden gelen parayla ışıldıyor. 18 ve 19. yy’dan kalan binalar çok güzel restore ediliyor. Türkiye’ye henüz gelmeyen yabancı markalar çoktan Bakü’ye yerleşmiş. Kentte birçok Türk firmasının temsilciliği de var. Çok sayıda Türkiyeli, Azerbaycan’da yaşıyor. Aşçısı, kuaförü, fırsatlar diyarı diye soluğu burada alıp, dükkan açmış. Türk restoranlarının önemli markaları, örneğin Kitchenette şehrin en moda AVM si içinde yerini almış. İnşaat şirketleri, ülkemizden tanıdığımız ama sonrasında izlerini kaybettiğmiz turizmci dostlarımız Bakü’de, Azerbaycan’ın diğer şehirlerinde çalışıyorlar.Bakü’de her köşeden bir inşaat yükseliyor.Bakü büyüyor ve modernleşiyor.