Canımız yanıyor…
İçimiz kavruluyor.
Dostlarımız,
Kardeşlerimiz,
Arkadaşlarımız, zor durumda.
Ötesi,
Ülkemiz kaybediyor.
Her ateşte.
Her kıvılcımla.
O bomba gibi patlayan
kozalağın,
düştüğü yerde olmayı,
kimse istemez.
En az 50 metre,
fazlası var.
Orman yangını,
kimsenin aklının alamayacağı
bir felaket.
Söndürmek için,
adımını attığında,
ölümü göze aldığını bilmen
gerek.
Sonrasında ağlamak,
Para dağıtmak,
hele çay paketi atmak,
İnsanların suratına,
acıyı daha da büyütüyor.
Söndürebilmek yangını,
çok önemli.
Hani dedikleri gibi,
itibardan tasarruf olmaz ya,
itibar o yangını söndürmek
değil mi, kendi imkanlarıyla?
Sormaz mı eloğlu,
bakanın uçağı var da,
yangın söndürme uçağı
yok mu, bu itibarlı ülkenin?
Afganistan’a asker yollayabilen
Ülke, yangın söndüremiyorsa,
insanlarının içini acıtıyorsa,
oturup, düşünmek gerek.
Ortada büyük,
hem de çok büyük bir
beceriksizlik var.
Ve bu beceriksizliğin
cezasını hep birlikte ödüyoruz.
Peki,
Ya o beceriksizler?
Hep mi oturacaklar o
koltuklarda,.
yüzleri kızarmadan.
Utanmadan, sıkılmadan!
- Erken rezervasyon - 10/12/2024
- Katarakt - 19/11/2024
- Yanlış olmasın - 29/10/2024